Koç Üniversitesi Hastanesi işçileri direnişe başlıyor

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde dayatılan kölece çalışma koşullara karşı sendikalı oldukları için işten atılan taşeron işçileri direnişe başlıyor.

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde dayatılan kölece çalışma koşullarına karşı çıkan DİSK Dev Sağlık-İş üyesi taşeron işçileri, işten atıldı. ANF’ye konuşan bu işçilerden Semra Kücet ve Kenan Güngördü, yarın hastanenin önüne direnişe başlayacaklarını duyurdu.

‘BÜTÜN İŞ YÜKÜ OMUZLARIMIZDA!’

Hastanede 1.5 yıldır yenidoğan yoğun bakım ünitesinde hasta ve yaşlı bakım elemanı (portör) olarak çalıştığını anlatan Semra Kücet, 1 kata bakmakla sorumlu olmasına rağmen, 4 kata birden bakmak zorunda bırakıldığına dikkat çekti. Kücet, “Görev tanımımızda sadece 1 kattan sorumlu olduğumuz belirtilirken, süpervizörlerin ve ekip şefleri olan hemşirelerin baskı ve dayatmasıyla birden fazla kata bakmak zorunda kalıyoruz. Karşı çıktığımız zaman eleman eksiğini öne sürülüyorlar. Ama eleman açığını kapatmak yerine ‘Performans eksikliği’ adı altında işçileri işten atıp, bütün iş yükünü omuzlarımıza yıkıyorlar. İşimiz olmamasına rağmen çoğu zaman katlardaki temizliği de hemşirelerin kahvelerini de biz yapıyoruz. Bunu kabul etmediğimiz zaman da yine görevimiz olmayan etajer temizliği gibi işlere zorlanıyoruz” dedi.

‘TAŞERON OLDUĞUMUZ İÇİN HAKLARIMIZ GASP EDİLİYOR’

Yoğun çalışma temposu nedeniyle yemeğe dahi inemediklerini anlatan Kücet, molaya çıktıkları zaman ise taşıdıkları telsizden sürekli ekip liderleri tarafından çağrıldıklarını, bir dakika nefes dahi alamadıklarını söyledi. Bütün bu iş yüküne rağmen sefalet ücretine mahkûm edildiklerini anlatan Kücet, şunları kaydetti: “Aldığımız ücret asgari ücret olarak gösteriliyor. Ama yol ve yemek parasıyla birlikte ücretimiz 6 bin 200 TL’ye kadar çıkıyor. Çift mesailerimiz, tek mesai olarak sayılır. Taşerona bağlı olduğumuz için yıpranma ve bayram ikramiye haklarımız gasp ediliyor. Haftada 4 gün 12 saat çalışıyoruz ancak 1 saatlik molalarımızdan ücret kesintisi yapılıyor. Diğer portör arkadaşlarımızla aynı işi yapmamıza rağmen farklı maaşlar alıyoruz. Normalde asgari ücretlilerden yüzde 15’lik vergi dilimi kesilirken, bizden yüzde 20’lik dilim kesiliyor. Bunun sebebini firmanın koordinatör müdürlerine sorduğumuzda ise asla net bir cevap alamıyoruz."

‘BENİM REKORUM 12 SAATTE 53 BİN ADIM’

Tüm gün mekik dokuduğu katları şeytan üçlüsü olarak tarif eden Kücet, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu katların biri A, biri C, biri de O blokunda. Zaten bir tur dönene kadar 45 dakikanız geçiyor. Benim rekorum 12 saatte 53 bin adım. Geri kalanını siz hesaplayın. Asla sizi insan yerine koymuyorlar, etten kemikten olduğunuzu, yorulabileceğinizi, mola ihtiyacınız olabileceğini asla göz önünde bulundurmuyorlar. Sürekli bir mobbing söz konusu. Sizi demoralize ediyorlar, küçümsüyorlar. Öyle ki çalışmak istemiyorum ama çalışmak zorundayım. Ha bire o kattan, diğer katta çağırıyorlar. Bu yetmiyormuş gibi hemşireler çay ve kahve de yapmamızı istiyor. Kabul etmediğimizde ise ekstra iş yüklüyorlar. Bu artık mobbingi de geçti, zulme dönüştü.”

‘TEK İSTEDİĞİMİZ İNSANCA ÇALIŞMAK!’

Sorunlarını anlatacak bir muhatap da bulamadıklarını belirten Kücet, “Firmaya gidip sorunları anlattığımızda, ‘Sizin listeleriniz hemşirelik hizmetleri tarafından hazırlanıyor’ diyorlar, hemşirelik hizmetine gittiğimiz zaman ise topu taşeron firmaya atıyor. Hiçbir şekilde sayılmıyoruz, değersizleştiriliyoruz. Tek istediğimiz insanca çalışma koşulları” dedi. Bu kötü koşulların karşı sendikaları olduklarını için işten atıldıklarını belirten Kücet, işe iade edilene kadar direneceklerini söyledi.

‘1 AYDA 11 İŞÇİ İŞTEN ATILDI’

Hastanenin Pediatri Bölümü’ne çalışan Kenan Güngördü ise, personel eksikliğine rağmen 1 ayda farklı bahanelerle 11 taşeron işçinin işten atıldığını belirtti. En ufak bir itirazda haklarında tutanak tutulduğunu anlatan Güngördü, “En ufak bir itiraza tahammülleri yok. İtiraz etmek işten çıkarılma sebebi sayılıyor” dedi.

‘GUANTANAMO GİBİ!’

Güngördü, tek bölümden sorumlu olmasına rağmen günde 36 hastaya baktığını anlattı. İhtiyaç olduğunda cenaze işlemlerine bile baktıklarına işaret eden Güngördü, şöyle konuştu: "Tek kişi iki kata bakıyorum. Cenaze teşhisine bile gidiyoruz. Kadrolu işçilerle aynı işi yapmamıza rağmen aynı ücreti almıyoruz. Bu hususu dile getirdiğimizde ise ‘Taşeron işçisiniz’ cevabını alıyoruz. Bütün işi biz yapıyoruz ama hem sefalet ücretine mahkûm ediliyoruz hem de insan muamelesi görmüyoruz. Tuvalete bile aranıp çağrılıyoruz. Yemeğe bile gidemiyoruz. Beş personelin yapması gereken işi, bir işçiye yüklüyorlar. Guantanamo Cezaevi gibi resmen. Kendimizi mahkûm gibi hissediyoruz. Buna karşı çıktığımız zamanda sebepsiz işten çıkarılıyoruz.”

Sendikalı oldukları bugün işten çıkarıldıklarını aktaran Güngördü, bu hukuksuzluğa karşı yarın saat 12.30'da hastanenin önünde direnişe başlayacaklarını duyurdu.