Koç Üniversitesi Hastanesi işçiye çayı bile çok gördü

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde taşeron işçi olarak çalışan Sedat Somkaya’nın hastaneden sallama çay poşeti aldığı için Kod 46 ile tazminatsız işten çıkarıldığı ortaya çıktı.

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde maruz kaldıkları angaryaya karşı insanca çalışma koşulları talep ettikleri için DİSK Dev Sağlık-İş Sendikası’na üye olan ve işten atılan taşeron işçilere çay bile fazla görüldü. Bu işçilerden Euroserve Hizmet ve İşletmecilik A.Ş adlı taşeron şirkete bağlı çalışan Sedat Somkaya’nın hastaneden sallama çay poşeti almasının Kod 46 ile işten çıkarılması için gerekçe sayıldığı ortaya çıktı. ANF’ye konuşan iki çocuk babası Somkaya, bu suçlamayı kabul etmeyeceğini vurgulayarak, bu haksızlık ve hukuksuzluğa karşı sonuna kadar direneceğini vurguladı.

‘KOŞTURMAKTAN YEMEK DAHİ YİYEMEDİĞİM OLDU’

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde 1 yıldır portör olarak çalıştığını belirten Somkaya, personel eksikliği gerekçe gösterilerek hastanenin yoğun bakım ünitesine varıncaya dek bakmadığı bölüm kalmadığına dikkat çekti. Bir kata bakmakla görevliyken birçok kata birden bakmak zorunda bırakıldığını anlatan Somkaya, daha önce birçok yerde çalıştığını ama bu kadar kötü çalışma koşullarına maruz kalmadığını ifade etti. Üç-dört kişilik işin bir kişiye yüklendiğini anlatan Samkaya, “İnanın ki o kattan bu kata koşturmaktan yemek dahi yiyemediğim zamanlar oldu. Bir dakika nefes almamıza izin vermiyorlardı. Yoğun çalışma temposu nedeniyle eve gittiğimde yorgunluktan eşime ve çocuklarıma zaman bile ayıramıyordum. Bütün bu iş yüküne rağmen sadece asgari ücret alıyorduk” dedi.

‘CİMER’E ŞİKÂYET ETTİĞİM İÇİN RAHATSIZ OLDULAR’

İşyerindeki gerginliğin taşeron firma Euroserve’i CİMER’e ve Sağlık Bakanlığı’na şikâyet etmesiyle başladığını belirten Somkaya, bundan rahatsız olan firma müdürlerinin kendisini uyardığını anlattı. Firma yetkililerinin defalarca kendisini yoğun bakımdan alıp normal kata geçirecekleri sözünü vermelerine rağmen, bu sözü tutmadıklarını anlatan Somkaya, “Ben defalarca kendilerine yoğun bakım ünitelerinde dayatılan çalışma temposuna dayanamadığımı, yemek molasına dahi inemediğimi, başka bir bölüme gönderilmek istediğimi ifade ettim. Yönetim başka bölüme alınacağımı söyleyerek 1.5 ay daha burada devam etmemi istedi. Ama aradan 1 sene geçti, bir değişiklik olmadı, ben de CİMER’e şikâyet ettim. Bundan ötürü çok tedirgin oldular. Müdür beni yanına çağırarak, ‘Bunu senden beklemiyorduk’ tarzı laflar etti. Daha sonra koşulların iyileştirilmesi için sendikalı oldum” diye konuştu.

‘İSTİFA EVRAKINI TEHDİTLE İMZALADIM’

Hastaneden sallama çay ve küp şeker almasının ise işten çıkarılma gerekçesi yapıldığına dikkat çeken Somkaya, yaşananları şöyle anlattı: “Mesai arkadaşlarımla birlikte 29 Ekim kutlamalarına gidecektik. Kutlama alanında içmek için çantaya 15 tane sallama çay poşeti ve küp şeker ile bize işte verilen termosu koydum. Hastaneden her çıkışımızda X-Ray cihazından geçiriliyoruz zaten. Çıkışta güvenlik çağırdı bizi ve çantaları aramaya başladı. Benim çantadan çıkan sallama çayları işaret ederek, ‘Bunları dışarıya çıkarmak yasak’ dedi. Ben de kendisine zaten hastanede içtiğimiz poşet çaylar olduğunu, sadece dışarda içmek için yanımıza aldığımızı söyledim. Çayları ve termosu çantamdan çıkarmamı ve tutanak tutup imzalamamı istedi. Ben de resmen hırsızlıkla suçlandığımı belirterek tepki gösterdim. Sonuçta prosedür gereği olduğunu ve bundan bir şey çıkmayacağını düşünerek tutanağı imzalamak zorunda kaldım. Bir gün sonra da izinliydim. İzin günümde beni aradılar ve özel bir görüşme için ofise gelmemi istediler. Ofiste İnsan Kaynakları’ndan bir kadın yetkili bana hastaneden çay poşeti çıkardığımı söyleyip, ‘Bu bir suç’ diyerek istifa etmemi istedi. Ben de durumu anlattım ve işe başladığım zaman bana böyle bir hususun belirtilmediğini ifade ettim. Beni bu durumu sigortaya bildirmekle tehdit ederek, bundan böyle hiçbir yerde iş bulamayacağımı söyledi. Ben de mecburen istifa ettiğimi belirten evraka imza attım.”

‘ÇOCUKLARIMA HARAM EKMEK YEDİRMEDİM’

Kod 46 ile tazminatsız işten çıkarıldığını ve şu anda işsiz olduğunu belirten Somkaya, o kadar çalışmalarına rağmen bir çayın bile kendisine çok görüldüğünü kaydetti. Kaldı ki birçok sorumlu hemşirenin hastaneden ilaç dahi çıkardığını, bu sorun olmazken birkaç sallama çayın bu kadar sorun edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayan Somkaya, “Bugüne kadar çocuklarıma bir lokma haram ekmek yedirmedim. Bu hastanede haftanın 5-6 günü 12 saat durmaksızın çalışıyordum. Ama bir çayı bile bana çok gördüler. Hırsızlık yapsam burada işim olmaz. Benim dünya kadar borcum var. Çocuklarımın üstünde doğru dürüst kıyafet bile yok. Kim bunun sorumluluğunu üstlenecek?” diye tepki gösterdi.

Bu muameleyi kabul etmediğinin ve haklarını alana kadar direneceğinin altını çizen Somkaya, “Ben bu suçlamayı kabul etmiyorum. Üç kuruşluk çaya kalmadım ve bu haksızlığı kabul etmeyeceğim, sonuna kadar direneceğim” vurgusunda bulundu.