Koç Üniversitesi işçilerinden sürgüne karşı direniş

Hak gasplarına, mobbing ve sürgünlere karşı direnişlerinin ilk gününde darp edilerek gözaltına alınan Koç Üniversitesi taşeron temizlik işçileri, tüm talepleri kabul edilene kadar hiçbir yere gitmeyeceklerini vurguladı.

Sömürü sisteminin iyice ayyuka çıktığı salgın sürecinde çarkların sermaye için her koşulda döndürüldüğü Türkiye’de hizmet sektöründe hakları en çok gasp edilen temizlik işçileri oldu. Bu işçilerden Koç Üniversitesi alt işveren Eurest Service taşerona bağlı çalışanlar, iş yükü artmasına rağmen derinleşen ekonomik kriz karşısında asgari ücretle çalışmaya mahkum edildi. İşçiler koşulların düzeltilmesi için 2021-2022 yıllarında defalarca dilekçe vermelerine rağmen hiçbir cevap alamadı. Bu umursamazlığa karşı harekete geçip, topladıkları imzaları üst işveren Koç Üniversitesi Genel Sekreterliği’ne verme kararı alan işçilerden 6 öncü işçi ise, mobbingle sürgün edildi. Bu hukuksuzluğa karşı üniversite önünde dün direnişe başlayan ve jandarma tarafından gözaltına alınan işçiler, ANF’ye konuştu.

‘HİÇBİR SOSYAL HAKKIMIZ YOK!’

Sürgün edilen 6 işçiden biri olan Zöhre Şahin, Koç Üniversitesi’nde tam 10 yıldır temizlik işçisi olarak çalışmasına rağmen işe başlayanlarla aynı ücreti, yani asgari ücreti aldığına dikkat çekti.

Sabah saat 07.30’dan akşam saat 17.00’ye kadar çalıştıklarını anlatan Şahin, ancak hiçbir sosyal haklarının olmadığına işaret etti. Özellikle salgın sürecinde çok zor bir dönem yaşadıklarını, iş yüklerinin arttığını belirten Şahin, giderek derinleşen ekonomik kriz karşısında iyice geçinemez hale geldiklerini söyledi. Koşulların düzeltilmesi için defalarca dilekçe verdiklerini ancak hiçbirine cevap alamadıklarını belirten Şahin, taşeron firma hiçbir soruna çözüm bulmadığı için imza toplamaya karar verdiklerini anlattı. Şahin, “Bayram ikramiyeleri ve gıda desteği için 103 imza toplayarak dilekçelerimizi Koç Üniversitesi Genel Sekreterliği’ne teslim etmeye karar verdik. Ancak rektörlüğün içine sokulmak istenmedik. Güvenlik bizi taciz ve hakaret etti. Yoğun çabalar sonunda dilekçeleri verebildik ancak onlara da cevap alamadık” dedi.

‘ALİ KOÇ’UN GEREĞİ YAPILSIN DEDİĞİ BU MUYDU?’

Bir etkinlik için Ali Koç okula geldiğinde yetkililer tarafından idari izne çıkarıldıklarına işaret eden Şahin, o zaman öğrencilerin kendileri yerine genel sekreterle görüştüklerini, ne olduğunu öğrenmek isteyen Ali Koç’un genel sekretere gerekenin yapılmasını belirttiğini aktardı . “Çok da bir şey istemedik, sadece bir ikramiye talep ettik. Ama bunun karşısında mobbinge maruz kaldık” diyen Şahin, iki bayram geçmesine rağmen sosyal haklarını hala alamadıklarını vurguladı. Apar topar sürgün edildiklerini söyleyen Şahin, “Ben evimden uzağa, Şişli’ye gönderildim. Ali Koç’un gereği yapılsın dediği bu muydu? Tabii ki bunu kabul etmeyip direnişe geçtik ve kendi işimizi geri alana kadar mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu.

ROTASYON ADI ALTINDA MOBBİNG

Sürgün edilen işçilerden Levent İşler, 4 yıldır taşerona bağlı Koç Üniversitesi bünyesinde çalıştığını belirtti. İşe girdiğinden beri rotasyon adı altında mobbing uygulandığına dikkat çeken İşler, “Zaten çok zor koşullarda çalışıyoruz. Üç kişinin yapacağı işi bize yüklüyorlar, buna itiraz ettiğimiz zaman ise personel eksikliğinden söz ediyorlar. Özellikle salgın ve sonrasında koşullar öyle ağırlaştı ki, işe yeni başlayan işçiler dahi ayrıldılar. İki aylık deneme süreçleri olan işçi arkadaşlarımız ise işten çıkarıldı” dedi.

Bunun bu şekilde devam edemeyeceğine karar verip koşulların düzeltilmesi için örgütlendiklerini anlatan İşler, “Bayram arifesinde bir araya geldik, bayram ikramiyesi ve Ramazan yardım paketi talebiyle imza topladık ve okulun genel sekreterine verdik. Ancak aradan üç ay geçmesine rağmen ne şirketimizden ne de üst işveren olan Koç Üniversitesi yönetiminden cevap alabildik. Buna karşı mobbingle Koç Üniversitesi’nin bünyesinde olan başka yerlere sürüldük. Apar topar, iş elbiselerimizi bile almamıza izin vermeden ellerimize kağıt tutuşturdular. Biz de direnmeye karar verdik” dedi.

En son taşeronun bölge müdürünün geldiğini ancak görüşmede işçilerin avukatlarının da bulunmasını kabul etmediği için görüşmeye girmediklerini belirten İşler, sonuna kadar direneceklerini vurguladı.