Dicle Üniversitesi’ndeki saldırıları cemaat ve Emniyet’in ortak paydadaki saldırısı olarak değerlendiren Gençlik Örgütü Komalên Ciwan, yurtsever, devrimci demokrat gençliğe Dicle Üniversitesi’ndeki direnişe destek, öğrencilerle dayanışma çağrısında bulunuldu. Komalên Ciwan, "Dicle üniversitesindeki direniş, gözaltındaki tüm öğrencilerin serbest bırakılmasına, provokatör grupların taraftarı olan rektörün istifasına kadar devam ettirilmelidir" dedi.

Komalên Ciwan Koordinasyonu, Dicle Üniversitesi’nde Hizbullah yanlısı grupların yurtsever öğrencilere saldırmasıyla başlayan ve 60 öğrencinin gözaltına alındığı olaylarla ilgili açıklama yaptı.

Saldırıyı, yurtsever Kürt öğrencilere dönük “bir sabır yoklaması, bir irade kırma girişimi” olarak nitelendiren Komalên Ciwan açıklaması şöyle devam etti:

“Öyle anlaşılıyor ki, demokratik Kürdistan halkı ve gençliğinin insancıl yaklaşımları ve Önderliğimizin yaratmış olduğu ortam bazı odaklar tarafından manipüle edilmeye çalışılmaktadır. Kürdistan’ın kalbi Amed’de, yurtsever üniversitelilerin direniş kalesi olan Dicle Üniversitesi’nde, bu kalenin kimyasına-doğasına aykırı girişimlerde bulunmak ve bundan sonuç beklemek boş bir hayaldir. Provokatör-saldırgan- gerici grupların böylesi bir girişimine izin verilmeyeceğini Dicle Üniversitesi tarafından tarihine yaraşır biçimde cevap verilmiştir, verilmeye de devam edilmelidir.”

Saldırılarda polisin de açıktan taraf aldığına dikkat çeken Komalên Ciwan, bunun da tesadüf olmadığını belirterek, Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’i sorumlu tuttu. Üniversite yönetiminin de bu saldırıda payı olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, yurtsever, devrimci demokrat gençliğe Dicle Üniversitesi öğrencileriyle dayanışma çağrısında bulunuldu. Açıklamada şunlar belirtildi:   

CEMAAT-EMNİYET ORTAK SALDIRISI

“Zaten son iki ay içerisinde başta Muğla, Afyon, İstanbul üniversiteleri olmak üzere, birçok üniversitede aynı saldırgan-faşist yönelimler olmuş ve devlet çok net bir biçimde saldırganların yanında yer almıştır. Bu saldırılarla hedeflenen, yurtsever-devrimci-demokrat üniversiteli gençlerin iradesinin parçalanmasıdır. Son derece ideolojik ve politik yönelimlerdir. Dicle Üniversitesi’nde yaşanan olayların içeriği daha detaylı incelendiğinde görülecektir ki, mevcut emniyet müdürü Recep Güven 90’lı yıllarda Hizbullah’ın yaptığı katliamlarda istihbarat ve koordine rolü oynamıştır. Milletvekili seçimlerinde AKP’den milletvekili adayı olan, rektörlük seçimlerinde 3. sırada yer almasına rağmen rektör olarak atanan ve seçildikten sonra okulda cemaat kadrolaşmasına hızla başlayan Dicle Üniversitesi Rektörü Ayşe Jale Saraç ve cemaat çevresi ortak paydada bir cephe oluşturarak, bu politik saldırıyı inşa etmişlerdir.

TÜM ÜNİVERSİTE GENÇLİĞİ DİRENİŞE DESTEK VERMELİ

Buna karşılık olması gereken; devrimci dayanışma ve yurtseverlik savaşıdır. Başta Yüzüncü Yıl, Harran, Çukurova, İbrahim Çeçen, ODTÜ, Marmara ve Ege üniversiteleri olmak üzere tüm üniversitelerin Dicle direnişine destek vermesi son derece önemli bir ihtiyaçtır. Kürt gençliği gelişen her saldırıya karşılık verme gelişebilecek saldırılara karşı hazırlıklı olması gerekir. Dicle üniversitesindeki direniş, gözaltındaki tüm öğrencilerin serbest bırakılmasına, provakatör grupların taraftarı olan rektörün istifasına kadar devam ettirilmelidir. Bu Dicle üniversitesinin şanlı devrimci direniş tarihinin gereklerinden biridir.

Biz de Komalên Ciwan olarak, Dicle üniversitesinde yurtsever-devrimci-demokrat gençliğin öncülüğünde devam eden direnişi Şehit Murat İzol arkadaş şahsında faşizme karşı gençliğin devrimci özünü ortaya koyma direnişi olarak görüyor ve selamlıyor tüm Kürdistan gençliğini Dicle üniversitesinde ki direnişi serhıldan ruhuyla yükseltmeye çağırıyoruz.”