Uluslararası Komplo’nun 16. yıldönümüne ilişkin konuşan KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, 15 Şubat’ın ilk yılından bugüne kadar, özgürlük hareketi ve Kürt halkının bu komployu etkisizleştirme, boşa çıkarma, aydınlığa ve bu komplonun karşısındaki görevlerine yüklenme günü olarak ele aldıklarını ve mücadelelerini zirveye ulaştırdıklarını belirtti.

Uluslararası Komplo’yu 16. yıldönümünde değerlendiren KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Elif Ronahi, uluslararası komployu gerçekleştiren güçleri büyük bir öfkeyle lanetleyip-kınadığını söyledi. ‘Güneşimizi Karartamazsınız, Önderliksiz Yaşam Olmaz’ şiarıyla fedai eylem yapanlar önünde saygıyla eğildiğini, komployu boşa çıkartmak için yediden yetmişe mücadele eden halkları ve Kürt halkını selamladığını söyleyen Ronahi, NATO devletlerinin aldığı ortak karar sonucu böylesi bir komplonun gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Uluslararası hukukta izah edilemeyeceği için de, özelde kuvvet olan Gladyo ile yürütüldüğünü ifade etti.

‘KOMPLO BEYİN ROLÜNÜ OYNAMIŞTIR’

AB devletlerinin çokça övündükleri insan hakları hukukunun kişiye özel uygulandığının açığa çıkıp, maskelerinin düştüğünü, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve Kürt halkı söz konusu olunca hiçbir hukukun işletilmediğini söyleyen Ronahi, “İsrail’in Ortadoğu’daki Kürtlere dayalı yaratmak istediği proto-İsrail planı bilinmektedir. Önderliğimizi bunun önünde engel olarak gördüğü için bu komploda beyin rolünü oynamıştır. Yıllarca Önderliğimizin Ortadoğu’da halklar üzerindeki etkisini zayıflatmak istemişlerdir, bunu başaramayınca da komployla fiziki imhası öngörülmüştür. ABD’nin bu komplodaki çıkarı stratejik müttefik olarak gördüğü Türkiye’yi kendisine bağlamak için bunu tarihsel bir fırsat olarak görmüştür. Zira göremedikleri ve hesaplayamadıkları bir gerçeği itiraf etmek zorunda kalmışlardır. Hesaplayamadıkları Kürt halkının ve Önderlik militanlarının, ölümüne Önderliğine sahip çıkacağını, onun etrafında ateşten çember oluşturacaklarını hesaplayamamışlardı. İngiltere’nin yıllarca Ortadoğu’da uyguladığı böl-parçala, kendine bağla ve yönet politikaları tehlikeye girmiştir. Önderliğimizin şahsında dirilen ve direnen bir halk gerçeği açığa çıkmıştır. Bu durum Ortadoğu halkların ilham kaynağı olmaya başlamıştır. Bundan dolayı bu komploda tereddüt etmeden ortaklaştı” dedi.

Uluslararası komployu gerçekleştiren güçlerin temel hedefinin Kürt ve Türk halkını birbirine boğazlattırmak, süreklileşen bir savaş hali yaratmak olduğunu da belirten Ronahi, bunun için de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a dayattıkları kaba direnişin gerçekleştiğini vurguladı.

‘İMRALI, ÜÇÜNCÜ DOĞUŞUN GERÇEKLEŞMESİDİR’

İmralı’da yapılan mahkeme ile idam kararını çıkarması ve uygulamasının hedeflendiğini de belirten Ronahi, “Bunu başaramazsalar bile Önder Apo’yu anlam yitimine uğratmayı planladılar” dedi.

Öcalan’ın geliştirdiği mücadele ve politik hamlelerin tarihsel bir önemde olduğunu dile getiren Ronahi şunları söyledi: “Esasta İmralı sürecinin başından günümüze kadar geliştirdiği ve başardığı üçüncü doğuşun gerçekleşmesidir. Geliştirdiği beş ciltlik savunmalarıyla ifade etti. Hiyerarşik devletçi sınıf uygarlığından kopuşla komployu gerçekleştiren güçlere can alıcı darbeyi vurmuştur. Devletçi toplum gerçeğini ilkesel olarak ret etmesi Ortadoğu’nun tarihsel-toplumsal gerçeğini çözümlemeye tabi tutmuştur. Tarihte sosyalizm adına verilen mücadelenin ulus devlet tuzağıyla sonuçlanması, reddettikleriyle benzeşmesini güçlü çözümlemeye tabi tutmuştur. Sümer Rahip Devleti’nden başlayarak günümüze kadar getirilen hegemonik kapitalist sistemin tüm varyantlarını sorgulamaya tabi tutmuştur. Hegemonya, uygarlık, iktidar ve politika, devlet, ulus, sınıf, sömürgeciliği, soykırımı, toplumu ve sosyalizmi yeniden ele alarak tanımladı. Kürtlere dayatılan örtülü soykırımı gün yüzüne çıkartmıştır.

Demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmasıyla hegemonik kapitalist modernitenin gerçek yüzünü açığa çıkararak maskelerini düşürmüştür. Ortadoğu coğrafyasında yaşayan halkların ve kültürlerin hakikatiyle buluşturmuş ve kendilerini özgür kılmanın yolunu açmıştır. Bu anlamda, tikel-evrenselliğin bağını ve bütünselliğin bağını güçlü kurmuştur. Bunun önünde engel olan 5000 yıllık erkek egemenlikçi ideolojiyi karşısına alarak tarihte eşi görülmemiş, zihinsel ve politik bir mücadele yürütmüştür. Buna alternatif halkların Demokratik Konfederalizmini geliştirmiştir. Demokrasi ve özgürlük mücadelesini yürüten kadınlar ve halkların güç ve esin kaynağı olmuş ve kendilerini eylemli kılmaya başlamışlardır.”

‘ÖNDERLİĞİMİZİN DURUŞU KOMPLOYU BOŞA ÇIKARMIŞTIR’

Komplonun 12. yıl dönümünde Öcalan’ın komplonun boşa çıktığını Kürt halkına müjdelediğini dile getiren Ronahi, başta hedeflenen PKK tasfiyesi olmak üzere birçok boyutun pratikleşmediğini, tam tersine PKK’nin daha da toplumsallaşarak, Ortadoğu başta olmaz üzere tüm halkların nezdinde mücadelenin önemli oranda kabul gördüğünü söyledi. Ronahi, sözlerini şu şekilde devam ettirdi: “Önderliğimizin büyük bir sabır göstermesi ve duruşunun özgün, yaratıcı ve sentezleyici olması, büyük oranda komployu boşa çıkarmıştır. Halkımızın direnişi, hareketimizin yürüttüğü mücadele, Önderliğimizin etrafında bedenlerini ateşten çember yapan, Rojbin, Berwar, Kurde, Rotinda yoldaşlarımız bu komployu boşa çıkarmada tarihi bir rol oynayarak, Önderliğimizi hem anlamada hem de fiziki olarak korumuşlardır.”

‘ORTADOĞU’DAKİ KADINLARIN ÖZGÜRLÜK UMUDU OLDU’

Kürt Halk Önderinin Ortadoğu’da yürüttüğü temel çalışmalarından olan kadın çalışmasının kadının özgürlüğü için tarihi önemde olduğuna vurgu yapan Ronahi, “Önder Apo’nun geliştirmek istediği özgür yaşam projesi yarıda kalmadı. Tam tersine kendini değiştirip, dönüştürerek, ilerledi. Komploya ilk cevap kadın partileşmesiyle verildi. Bu komplodan en çok etkilenen kadındı. Önderlik eksenli gelişen bir kadın hareketi oldu” diye devam etti.

“Dolayısıyla başta çok zorlanmış olsa da kendi cephesinde komploya güçlü cevap oluşturmanın mücadelesini çok güçlü yürütmüştür. Kadın kurtuluş ideolojisini yaşamsallaştırma, özgürlük zeminlerini büyüterek, ihtiyaç duyduğu kurumsallaşma ve örgütlenmelere giderek sistemini oluşturmaya çalıştı. Yeni paradigma doğrultusunda kendini yeniden yapılandırdı. Yine KCK’ye paralel KJK sistemini kendi kendisine ulaştırdı. Demokratik ulus ve yeni yaşamı inşa sürecini öncülükteki iddia düzeyini ortaya koydu” diyen Ronahi Ortadoğu’daki kadınların özgürlük umudu olduğuna da dikkat çekti. Bu anlamda tarihsel sorumluluklarının kapsamının genişlediğini ifade eden Ronahi, “O nedenle radikal dönüşümlerde kendini süreklileştirerek komplonun kadını hedefleyen yönünü boşa çıkardı ve boşa çıkarmaya da devam ediyor” diye ekledi.

‘TÜRKİYE KARAR AŞAMASINDADIR’

Uluslararası Komplo öncesinde ve sonrasında Öcalan’ın Kürt sorununu çözmek için sekiz-dokuz kez ateşkes ilan ettiğini de hatırlatan Ronahi, şöyle devam etti: “Ama her defasında ya tasfiyeyle ya da AKP iktidarda kalmak için suiistimal etti. En son Önderliğimizin bir kez daha müzakere ve çözüm için Newroz çağrısıyla hem hükümete hem de devlete bir şans daha verdi. Öyle görülüyor ki; çözüm için bu son şanstır. Türkiye’de gelinen aşama şuan bir karar aşamasıdır. Hegenomik yapısında ısrar mı edecek, yoksa anayasasında köklü bir değişiklik yapıp, demokratik cumhuriyetin esaslarına uygulayacak. Oligarşide ısrar etmesi topyekûn bir savaş hali demektir, Demokratik Cumhuriyet ise müzakere ve barıştır. Çağdaş normlarda, demokratik ve ilkeli uzlaşmayla Türk-Kürt halkının ortak yaşamını geliştirir ve anlamlı kılar. İdeal olan da budur.”