Kongra-Gel Başkanlığı, Halepçe Katliamı’nın 25. yıl dönümüne ilişkin yayınladığı açıklamada, Saddam Rejimi’nin bundan 25 yıl önce Güney Kürdistan’da Enfal operasyonlarının ilkini Halepçe’de başlattığını belirtti. Bir gün içinde kimyasal silahlarla 5000’den fazla Kürdün katledilip, onbinlercesinin de sakat bırakıldığı vurgulanan açıklamada, “Katliamların önüne ancak ulusal birlik ile geçebiliriz. Dün olduğu gibi bugün de Kürt ulusal birliği halkımız için esastır” dedi.

"25. yıldönümü vesilesiyle Halepçe soykırımı şehitlerini bir kez daha derin bir hüzünle anıyor, yüreğimizde hala taze olan bu acıyla başta Güney Kürdistanlı halkımız olmak üzere tüm Kürt halkının başı sağ olsun diyor, soykırımcı güçleri ve günümüzde onların devamı olan katliamcı zihniyetleri nefretle kınıyoruz” denilen açıklamada, günümüzde de katliam ve soykırım zihniyetinin hala devam ettiği belirtildi.

Şiddeti çözüm görenlerin varacağı son durağın katliam olduğuna da dikkat çekilen Kongra-Gel açıklamasında, “ABD, Avrupa Birilği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası güç ve kurumların sorunu görmezden gelen çifte standartlı yaklaşımları, Kürt sorununda şiddette ısrar eden devletlerin her an yeni katliamlarına açık kapı bırakmaktadır. Yaşanan Halepçe ve Enfal tecrübelerine rağmen, Kürdistan da katliam ve soykırım tehlikesi henüz geçmemiş, bu tehlike devam etmektedir” dendi.

Türkiye’de Kürt sorununun demokratik-barışçıl çözümü konusunda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yürüttüğü tüm çabalara rağmen içeride ve dışarıda operasyonların hala devam ettiği de kaydedilen açıklamaya şöyle devam edildi: “Türkiye’deki Kürt siyasi kurum ve temsilcilerine karşı baskı ve tutuklamalar yoğunlaşarak sürmektedir. Özgürlük Hareketine dönük imha politikalarında hala ısrar edilmektedir.

Batı Kürdistan’da ise halkımız hem Baas rejiminin hem de Türkiye’nin desteklediği çetelerin saldırılarına karşı kendilerini ve kazanımlarını korumak için meşru savunma durumundadırlar.

Halkımızın yeni Halepçeleri yaşamaması bizim örgütlü mücadelemize bağlıdır. Kürt Halkı dört parçada her türlü saldırıya karşı direniş çizgisinde ulusal ruh ve birliktelikle en güçlü cevabı verebilecek güce sahiptir. Kürtlere eskisi gibi yaklaşılmamalıdır. Kürtler ulusal ve bölgesel çapta siyasi-ekonomik pazarlık konusu olmayacak kadar, başkasının askeri olmayacak kadar, ulusal irade ve bilince sahiptir.”

Nereden ve kimden gelirse gelsin, Kürt halkının, Kürt halkının iradesinin değerlerini hedefleyen her türlü saldırı karşısında, ulusal birlik tavrının sergilenmesinin zorunluluğunun her zamankinden fazla olduğuna da açıklamada dikkat çekildi. ”Katliamların önüne ancak ulusal birlik ile geçebiliriz. Dün olduğu gibi bugün de Kürt ulusal birliği halkımız için esastır” diye devam eden açıklamada,  “Halepçe soykırımının 25. yıldönümü vesile ile, Halepçe şehitlerinin manevi huzurunda ulusal konferans çağrımızı yineliyoruz. Ortadoğu’nun yeniden dizayn edildiği bu süreçte, ulusal birliğimizi temsil edecek, halkımızın beklentilerine cevap olacak ‘ulusal konferans ve ulusal kongre’ için Kürdistani siyasi partiler, aydınlar, STÖ ve Kürt medyası başta olmak üzere herkesi tarihsel sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz” dendi.