Kumrular davasında tahliye çıkmadı
Kumrular davasında tahliye çıkmadı
Kumrular davasında tahliye çıkmadı
Kumrular Caddesi'nde 20 Eylül 2011 tarihinde meydana gelen ve 5 kişinin ölümüyle sonuçlanan patlamaya ilişkin açılan davanın 5'inci duruşmasında tahliye çıkmadı.
Ankara'daki Kumrular Caddesi'nde 20 Eylül 2011 tarihinde meydana gelen ve 5 kişinin öldüğü patlamaya ilişkin açılan davanın 5'inci duruşması Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya tutuklu sanıklar Ümit Akgümüş, Halil Bayık, Ramazan Pamukçi, Ertan Yürek, Fethullah Yiğit, sanık yakınları, müdafi ve müşteki avukatları katıldı. Duruşma tanık Hasan Hüseyin Yılmaz'ın dinlenmesi ile başladı. Tanığın beyanlarından sonra söz alan sanık Ümit Akgümüş, "Tanık içeriye girer girmez direk beni gösterdi. Hakim bey, siz benim adımı söyleyip beni soruyorsunuz, bu adil değil. Zaten her şey ortadadır. Her şey öncesinden hazırlanmış, burada ise uygulanıyor. Tanık yönlendiriliyor. Tanığın ifadesini kabul etmiyorum" dedi.
Ardından ikinci tanık Alper Önen dinlendi. Önen, beyanda bulunmadan önce duruşma salonunun izleyici kısmına girmesi üzerine müdafi avukatlar bu duruma tepki gösterdi. Önen ise yanlışlıkla izleyici bölümüne girdiğini söyledi. Müdavi avukatlardan Emel Sayın, Kumrular davasında sanık Ümit Akgümüş'ün böyle bir eylemi yapmadığını ve bunu bütün dünya aleminin bildiğini belirterek, "Aslında her şey ortadadır. Polis olaya hızlı fail bulmaya çalışmıştır" dedi. Sayın'dan sonra savunması alınan sanık Akgümüş de Lice'de karakol, kalekol inşaatını protestosu sırasında askerler tarafından katledilen Medeni Yıldırım ve Ankara'da Gezi olayları sırasında polis tarafından kafasından vurularak katledilen Ethem Sarısülük'ü anarak, "Devletin bu katliamcı zihniyetini lanetliyorum" dedi. Akgümüş, mahkemenin kendisini elinde tutması dışında herhangi bir delil olmadığına dikkat çekerek, "Eğer ben bu eylemi yapmış isem o zaman talimatı da sizden aldım. Hadi bakalım bunun böyle olmadığını siz ispatlayın da göreyim sizi" diye konuştu.
Kısa bir aradan sonra kararını açıklayan mahkeme heyeti, İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek raporun beklenmesine karar vererek, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 30 Eylül'e ertelendi.