Gazeteci olmadıkları gerekçesiyle Van Gölü Gazeteciler Cemiyet’inden üyelikleri iptal edilen Kürt gazeteciler, yaptıkları yazılı açıklama ile iddialara sert tepki gösterdi. Açıklamayı yapan BDP İl Basın Sözcüsü Azim Yacan, " Van Valilik Basın Danışmanı cemiyete üye, hatta yönetici olabiliyorsa Ben BDP İl Basın Danışmanı olarak neden cemiyetten ihraç ediliyorum?" diye sordu.

Van Gölü Gazeteciler Cemiyeti'nin BDP İl Basın Danışmanı Azim Yacan ve Ubeydullah Hakan'ı gazeteci olmadıkları gerekçesiyle ihraç etmesi ve Gazeteci Oktay Candemir'inde destek amacıyla cemiyetten istifa etmesinin ardından VGC'nin yaptığı açıklamaya Kürt Gazetecilerden yanıt geldi. Açıklamayı yapan BDP İl Basın Sözcüsü Azim Yacan, “Bizim gazeteci olmadığımızı iddia ederek cemiyet üyeliğimize son veren cemiyet yöneticileriyle yıllarca sokakta birlikte çalıştık. Fakat buna rağmen gazeteci olmadığımızı iddia ederek bizi bilinçli (derin) bir operasyonla cemiyet dışına itenler bizim bu haksız tutuma karşı gösterdiğimiz demokratik tepkiye bile tahammül edememiş, iddialarımıza yanıt verememiş; bunu yapmak yerine kamuoyunu yanıltmayı esas alan bir tutum içine girmiştir. VGC'nin yönetiminde bulunan bazı şahıslar sahibi oldukları gazetelerini ve TOKI vaadiyle yıllardır kendilerine teşne yaptıkları bazı isimleri kullanarak asılsız bir karalama kampanyası içine girmiştir. Basın açıklamasında kullandıkları dil bile onların Van'da çalışan gazeteci arkadaşlarımıza nasıl tepeden baktığını ortaya koyuyor. VGC'nin yazılı açıklaması bize bir dönem genelkurmayın yaptığı haftalık basın açıklamalarını hatırlatmak dışında bir anlam ifade etmemiştir" diye belirtti.
Yacan,  üyelerinin haklarını göğsünü siper ederek koruduğunu iddia eden VGC yönetimine şu soruları yöneltti:

"* Siyasetle bir alakalarının olmadığını iddia edilen cemiyet yönetimine şunu hatırlatmak isterim. Van Valilik Basın Danışmanı cemiyete üye, hatta yönetici olabiliyorsa Ben BDP İl Basın Danışmanı olarak neden cemiyetten ihraç ediliyorum.? Valiliğin basın bürosunda çalışan memurlar gazeteci oluyor da, yıllardır yürüttüğü gazetecilik faaliyetleri nedeniyle çeşitli ödüller almış ve halada aktif olarak belgeselcilik ve Foto muhabirliği yapan Ubeydullah Hakan gazeteci değil midir?

* Cemiyet yönetimi yaptığımız açıklamada 'Kürt basını' tabirini kullanmamızın ayrıştırıcı bir dil olduğunu söylemiştir? Devletin bile artık Kürt realitesini tanıdığı bir dönemde neden 'Kürt' cümlesinin kullanılması cemiyet yönetimini neden bu kadar rahatsız etmiştir?

* 109 üyesinin tümünün aktif gazeteci olduğunu iddia edenler 'Ben Üye listesini görmek istiyorum' talebine neden 'Biz bu listeyi kimseye göstermek zorunda değiliz' şeklinde cevap vermiştir? Yoksa kamuoyundan gizlediğiniz birşeyler mi var. Bu konuda VGC yönetimini şeffaf davranmaya ve üye listesini kamuoyuna açıklamaya davet ediyorum.

* Gazeteci Oktay Candemir tutuklandığında tepki gösterdiğini iddia eden bu cemiyet yönetimini bu konuya ilişkin yaptıkları açıklamayı hangi tarihte ne şekilde yapmış. Doğru çok merak ediyoruz. Bir gazetecinin tutuklanması kısa yazılı bir açıklamayla geçiştirilecek bir durum değildir. Bizzat Cemiyet Başkanı, Oktay Candemir tahliye edildikten sonra kendisine 'Açıklama yapamazdık. Senin iddianameni beklemek zorundaydık' demiştir. Yani daha baştan kendi arkadaşının gazeteci olup olmadığından şüphelenen bir yönetim zihniyetinin devletin yargı ve güvenlik bürokrasisinden ne kadar etkilendiği açıktır.

* Kürt Sorununun barışçıl ve demokratik çözümü konusunda STÖ'lerin hazırladığı barış deklarasyonuna imza atmayan cemiyet yönetimi bu durumu 'Biz meslek grubuyuz' diyerek rasyonalize etmeye çalışmıştır. Peki soruyoruz ülkenin en önemli sorunu konusunda açıklama yapan TÜSIAD, MÜSIAD, TOBB, TBB gibi kurumlar meslek grubu değil mi?

* Van Valiliği Basın Danışmanının yönetici olduğu VGC nasıl bağımsız olabilir? Bu durum çok açık gösteriyor ki VGC bağımsız bir meslek grubu değil tam aksine tepeden güdümlü bir cemiyete dönüşmüştür. Konu BDP olduğunda 'Biz gazeteciyiz, taraf olmayız' diyen bu yönetim söz konusu Van Valisi, Emniyet Müdürü yada Alay Komutanı olduğunda nedense gazeteci olduklarını unutarak adeta 'Biz hepimiz biriz' dercesine objektiflere mutluluk pozu veriyor. Sizin aklınıza siyaset denilince sadece siyasi partiler mi geliyor.? Tarafsız olduğunuz iddiasına ancak TOKI konutu vaadiyle kandırdığınız insanlar inanır, bizler ise sadece güleriz.

* Ubeydullah Hakan yaklaşık 3 yıldır bağımsız foto muhabirliği ve belgeselcilik yapıyor. Sizde 3 yıldır yönetimdesiniz. Madem tüzüğünüzün 4 maddesi üyeliğin iptalini gerektiriyordu bunu neden zamanında yapmadınız? Ne oldu da şimdi birden harekete geçtiniz. Sizin bir yönetici arkadaşınızın kongreden hemen sonra söylediği 'Zaten muhalif olan tüm isimleri sileceğiz' demesi bu operasyonu önceden planladığınızı gösteriyor.

* Üyeliğimiz iptal edilse bile bunun önceden bizimle paylaşılması gerekmiyor mu? Ancak siz etik kuralları çiğneyerek bu ihraç işlemini gerçekleştirdiniz. Cemiyet Başkanını arayıp 'Bu nedir' diye sorduğumuzda bile 'Öyle istedik. O kadar' diyerek konuşmamıza dahi müsaade etmediniz."

Azim Yacan, açıklamanın sonunda tartışmayı uzatmak niyetinde olmadıklarını kaydederek, “Bizim VGC bir sorunumuzda, sizin yöneticisi olduğunuz bir cemiyete zaten ihtiyacımız yok. Biz sizden TOKI'de istemiyoruz. Sadece kamuoyu gerçek niyetinizi görsün istedik diye bu açıklamaları yaptık. Gölge etmeyin başka ihsan istemez” diye belirtti.