Son Dakika: DEM Parti Heyeti İmralı’dan döndü

'Kürt gençleri Avrupa’da sonuç alana kadar eylemde olacak'

Ciwanên Azad Koordinasyon üyeleri Ronahi Amed ve Şervan Çapaxçur, "Önderlik bizim için kırmızı çizgidir. Bunun için bedeli ne olursa olsun bizler sonuç alana kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik tecride karşı Kürtler AKP ve Türk devletini protesto ediyor.  Avrupa’da da bu eylemler yayılarak devam ediyor. Bu eylemlerin merkezinde olan Ciwanên Azad Koordinasyon üyeleri Ronahî Amed ve Şervan Çapaxçur, Öcalan’ın kendileri için kırmızı çizgi ve yaşam gerekçesi olduğunu vurgulayarak, yaşadıkları her  yeri eylem alanına çevireceklerini vurguladılar. 

Amed ve Çapaxçur, Avrupa’da eylemlerde sonuç alana dek sürdüreceklerini belirterek,” Biz eskisi gibi eylem yapmayacağız. Büyük bir radikalizmle eylemlerimizi sonuç alana kadar sürdüreceğiz” dedi.

Ciwanên Azad Koordinasyon üyeleri Ronahi Amed ve Şervan Çapaxçur, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecrit ve Kürt gençliğinin Avrupa’daki eylemleri üzerine ANF’nin sorularını yanıtladı.

Öcalan’dan 5 Nisan 2015 yılından beri haber alınamıyor. Ancak 15 Temmuz'daki darbe girişimiyle birlikte Kürtlerin kaygıları oldukça arttı. Siz Türk devletinin Öcalan’ın üzerindeki bu uygulamasını ne bağlıyorsunuz?

Ronahî Amed: Kürdistan’da öz yönetim taleplerine karşı AKP ve Saray çeteleri katliamla karşılık verdi. Önderliğimize karşı bu tecrit politikaları da yapılan katliamlarının bir parçasıdır. AKP Kürt halkına karşı topyekûn bir savaş başlatmış durumda. Bunu da Önderliğimiz şahsında yürütüyor. Kürt gençliği son yaptığı kongre ile bu durumu ele aldı. Burada intikam hamlesi kararı çıktı. Biz Kürt gençleri olarak 15 Temmuz’dan sonra Önderliğimize yönelik yapılan bu uygulamalara karşı mücadeleyi esas alacağız. Onun için biz buna karşı cevap olacağız. Çünkü gençlik Önderliğin fedaisidir.

Öcalan, Kürt gençliği için ne anlam ifade ediyor?

Şervan Çapaxçur: 17 yıllık tecrit ve esaret bir şahsa ve bir kişiye yönelik bir uygulama değil. Başkan Apo Kürt halkı, Ortadoğu ve insanlık için bir semboldür. Onun için Önderlik söz konusu olunca, bu bizim için tartışmasız bir noktadır. Çünkü mücadelemizin merkezinde Önderliğimizin özgürlüğü var. Onun şahsında Kürt halkı ve Ortadoğu’daki halkların özgürlüğüdür. Biz Kürt gençleri Önderliğin özgürlüğünde, Ortadoğu’nun kurtuluşunu görüyoruz. Bugün Ortadoğu’da fikirleri krizlerin ve kaoslardan çıkış ve çözüm buluyor. Kürt gençliği ve halkı için Önderliğin böylesi bir realitesi var. İnsanlığa öncülük eden bir misyona sahip. Bu nefes bu şekilde vahşice 17 yıl boyunca esaret altında tutulamaz. Kürt gençleri olarak Önderliğimizin yaşayıp yaşamadığına dair kaygılarımız var.  15 Temmuz’dan bu yana yaklaşık olarak 25 gün geçti, düşman hoyratça yaklaşıyor. Onun için biz tartışmayı kesip, net bir bilgi ve sonuç alana kadar Kürt gençleri ne yaşamalı, ne durmalı ne de normal davranmalı. Nefes alışımız bile Önderliğimizin içerisinde olduğu durama göre olmalı.

'İntikam Hamlesi' vurgusunda bulundunuz. Bunu biraz açar mısınız?  Kürt gençliğin yeni dönem mücadele yöntemi nasıl olacak?

Ronahî Amed:  AKP, Kürtlerin öz yönetim talebine karşı büyük bir katliamla karşılık verdi. Sur, Cizre, Nusaybin, Gever şahsında bütün Kürdistan’ı adeta haritadan silmek istediler. Ve Önderliğimize yönelik tecrit de bunun bir parçası. Bütün bunlara karşı biz Kürt gençliğine intikamdan başka bir yol bırakılmıyor. Ne bedel gerekiyorsa biz vermeye hazırız. Kimse bizi yadırgayamaz. Gerek Avrupa’da, gerekse Kürdistan ve Türkiye’de yapacağı her türlü eylem meşrudur. Bodrumlarda yakılan gençlerin intikamı alınacak, Önderliğe yönelik bu uygulamanın intikamı alınacak. Faşizm sadece Kürdistan’da ve Türkiye yada İmralı Adası'nda değil. Avrupa’da da yapılıyor. Hem de en alası burada yapılıyor. Buna karşı sessiz kalınmamalı. Önderliğimize en küçük bir saygısızlığı kabul etmemeli, dil uzatıldığında aniden cevap verilmeli.

Avrupa ülkeleri bu konuda oldukça sessiz. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Şervan Çapaxçur: Avrupa ülkeleri Kürdistan’daki durumun dışında değil. Bu işin merkezindedir. Cizre, Nusaybin ve Sur’da katliam oldu, bir tek heyet gidip orada ne olup olmadığını incelemedi. Bir aydır bütün Kürt kurumları, halkı sokaklarda bağırıyor, CPT'den tek bir açıklama dahi gelmedi. Onun için kesinlikle Avrupa’daki gençlik şöyle bir yanılgıya girmemeliler; Avrupa Kürdistan’da yürütülen savaşta ve Önderliğimizin üzerindeki tecride ne yapabilir düşüncesi olmamalı. Çünkü Avrupa sessiz kalarak, yada Türkiye ile girdiği ekonomik ilişkilerle bu savaşın neredeyse öncülüğünü yapıyor. Bunun  başını da Almanya çekiyor. Bugün birçok Kürt siyasetçi Almanya’da tutuklu. Bu bunun somut göstergesidir. Onun için intikam hamlesi sadece Kürdistan ile sınırlı değil. Onurlu her Kürt gençliği yaşadığı her yerde eylem yapmalı. Söz konusu Önderlik olduğu zaman yapacağımız bütün eylemler meşrudur. Avrupa’daki Kürt gençleri, bir talimat, planlama beklememeli,  derhal harekete geçmeli. İşte okulda, yaşamın bütün alanında Önderliğinin içinde bulunduğu durumu dile getirmeli. Bu konuda bazı eylem ve etkinlikler oldu ama çok  yetersiz bunlar. Biz Önderliğin yaşayıp yaşamadığından bahsediyoruz! Onun için hiçbir kaygı ve tereddüt olmamalı. Önderlikten haber alınana kadar hiç kimse başka bir şey düşünmemeli. Bu sadece birkaç gencin sorunu değil. Bütün Kürdistan gençliğinin sorunudur. Almanya, Avusturya, Fransa, Belçika, Hollanda, İsviçre, İngiltere ve İskandinavya ülkelerinde yaşayan bütün gençlerin Başkan Apo’ya borcu var. Önderliğimizi Türkiye’ye teslim eden Avrupa ülkeleridir. Biz bunu unutmadık. Gençlik bunu unutmaz.

Kürt halkı, Öcalan’a yönelik 17 yıldır uygulanan tecridi protesto ediyor. Şimdiye kadar gençlik bu protesto gösterilerinin öncüsü oldu. Ancak 5 Nisan 2015'ten beri Avrupa’daki Kürt gençliğinin performansı yeterli mi?

Ronahî Amed: Son dönemlerde gençlik hareketinde bir sessizlik var. Örgütlülük açısından bir düzey yakalama çabasında oldu. Koşulsuz bu konuda bir özeleştiri veriyoruz. Bugünlerde yapacağımız eylemler de bunun pratiği olacaktır. Bu pasif  duruma gençlik bir dur diyecek. Önderliğin üzerindeki bu tecride karşı gereken cevabı verecektir. Başta gençlik olmak üzere bütün halkımız bu ölüm sessizliğinden çıkmalı. Her yeri eylem alanına çevirmeli. Özellikle genç kadınlar bu dönemde önemli rol oynamalı. Nasıl ki Cizre, Nusaybin’de öz yönetim direnişinde genç kadınlar öncülük ettiyse bugün de Önderliğimize yönelik uygulamaları kırmak için genç kadınlar olarak mücadelenin ön saflarında olmalıyız. Önderliğimizin bize kazandırdığı bu özgürlük bilinciyle alanlarda aktif öncülük etmeliyiz.

Peki, ne yapacaksınız?

Şervan Çapaxçur: Avrupa’daki bazı kurumlar harekete geçmeden durmayacağız. Bu kurumlar İmralı Adası'na gidip bilgi getirebilirler. Öyle bir konumları ve durumları var. Biz somut olarak şunu istiyoruz; İmralı’ya gidilecek, başkanımızdan haber getirilecek. Bizim için son nokta bu. CPT yarın öbür gün diyebilir, 'Önderliğinizin bir sorunu yok' diye. Kaldi ki  daha önce defalarca bunu söylediler. Ama pratikte bir şey olmadı. Bu saatten sonra Avrupa, Türkiye ve CPT de benzer açıklama yapsalar tanımayacağız. Ciddiyetsiz olarak göreceğiz. Biz klasik eylem hattından  çıkıyoruz; miting, yürüyüş yapma hattından çıkıyoruz. Salt bir yere gidip birkaç saat orada durup daha sonra çıkmayacağız. Gerekirse büyük bedeller ödeyeceğiz ama bu durumu  düzelteceğiz. Önümüzdeki dönemlerde çok farklı eylemler olmayacak. Mevcut eylemler olacak fakat bu eylemlerde sonuç alınana kadar devam edeceğiz. Eskiden eylem yapardık, sonuç almadan birkaç saat sonra bitirirdik. Bundan sonra sonuç alana kadar da sürdüreceğiz.

“Her türlü eylem meşrudur” dediniz. Buradaki kastınız neydi?

Şervan Çapaxçur: Avrupa’da şiddet içerikli eylemlerimiz olmaz. Demokratik ve yasalar  çerçevesinde eylemler olacak. Daha çok kamuoyunu duyarlı kılmak ve kilit noktada olan kurumlar nezdinde eylemler yapmak.  Bu da tamamen sivil itaatsizlik eylemleri olacak. Bu kurumların bazı adımlar atabilmesi için ısrarcı olmak, bu şiddet içerikli eylemler anlamına gelmez. Avrupa'nın da bizi anlaması lazım.  Toplumsal bir kaygı var, 40 milyon Kürdün kaygıları var. Bizim sorunumuz bu. Bütün eylemlerimiz yasal ve demokratik çerçevede olacak. Ama sonuç alma esas olacak. Radikallikten kastımız, sonuç almaktır. Ama şunu belirtelim; Avrupa’daki AKP ve faşist odaklar bizim  hedefimizdir. Bunu herkes böyle bilmeli.