‘Kürt halkının mücadelesi komployu boşa çıkardı’
‘Kürt halkının mücadelesi komployu boşa çıkardı’
‘Kürt halkının mücadelesi komployu boşa çıkardı’
KCK Yürütme Konseyi Eşbakanı Bese Hozat, KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Ali Haydar Kaytan, PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu, gelinen aşamada uluslararası komplonun boşa çıkarıldığını belirtti.
Hozat komplonun, kadın hareketine karşı özgür kadın çizgisine karşı da geliştirilen bir komplo olduğunu ifade ederken, Kaytan Öcalan’ın İmralı adasında sadece komployu çözümlemediğini aynı zamanda komplocuların kurmak istediği sistemi de çözümlediğini ve bu alternatif bir felsefik yaşam sistemini de yarattığını söyledi. Kalkan, komplonun sonuç alamamasında Kürt halkının duruşu ve mücadelesinin belirleyici bir rol oynadığına dikkat çekerken, Karasu ise 1 Kasım Dünya Kobanê ile dayanışma günü eylemlerinde dünyada halkların Kobanê direnişine sahip çıkmasının, Kürt özgürlük hareketine sahip çıkmasının, uluslararası komplonun en başta hedeflediği Öcalan ve Kürt özgürlük hareketini tecrit etme politikalarını yerle bir ettiğine işaret etti.
KOMPLOCU GÜÇLERDE CİDDİ BİR KAYGI VE KORKU YARATIYOR!
15 Şubat uluslararası komplosunun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan şahsında Kürt özgür kadın çizgisine yapıldığını ve hep bu eksende ele aldıklarını zaten komplocuların temel sloganı önce kadınları vurun olduğunu belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat komplonun gelişim nedenlerini şöyle değerlendirdi: “Ben öncelikle uluslararası komployu nefretle kınıyorum. Uluslararası komplo kadın hareketine karşı özgür kadın çizgisine de karşı geliştirilen bir komplodur. Bu somut bir şekilde Paris’te Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşlar şahsında yapılan katliamla ortaya çıktı. Kadın hareketi olarak hep bu biçim de ele aldık ve mücadelemizi de bu eksene oturttuk. Uluslararası komplo geliştiğinde komplocuların temel sloganı önce kadınları vurun idi. Özgür kadın hareketine karşı, kadın mücadelesine kaşı kapsamlı bir saldırı hareketi Önder Apo şahsında başlatıldı. Uluslararası komployla aslında önder Apo’nun yarattığı özgür kadın gerçeği mücadelesi tasfiye edilmeye çalışıldı. Önderliğimizi diğer liderlerden farklı klan, güçlü kılan temel nokta Kürt kadın özgürlük hareketinde yarattığı gelişmelerdir.”
Hozat, komplodan sonra Kürt kadın hareketinin Kürt toplumunda yarattığı değişimleri verdiği mücadele ile dünya gündemine girmesini ve bölgede belirleyici bir aktör haline gelmesini, Öcalan’ın düşünsel yoğunlaşmalarını bir sonucu olduğuna vurgu yaptı.
Kadın hareketinin komplodan sonra yaşadığı gelişmelere ilişkin, “Bölgedeki etkisi ile kadın kurtuluş mücadelesi, Kürt kadın iradeleşmesi özgürlük hareketine çok güçlü bir akışın olması, yaşamın her alanında mücadelenin her alanında iradeleşmesi kendi özgür iradesiyle mücadeleye katılması çok niteliksel bir fark yarattı. Kürt erkeğini değiştirdi, çok ciddi bir cinsiyetçi zihniyeti kırdı, ciddi bir zihniyet devrimine yol açtı, Kürt toplumundaki feodal dokuyu çözdü, ciddi bir değişimi Kürt toplumunda gerçekleştirdi. Kürdistan’da toplumsal devrim, siyasal devrim, bölgeyi etkiledi, bölge kadınını etkiledi, bölge toplumunu etkiledi. Bütün bu gelişmeler Önder Apo’nun, ideolojik ve felsefi yoğunlaşmasıyla ortaya çıktı. Kadındaki bilinçlenme, iradeleşme, özgürlük iddiası, mücadele gücü, bu kadar etkili bir güç olması ve bölgede ve mücadele içerisinde bu kadar belirleyici bir aktör olması bunlar Önder Apo’nun düşünse yoğunlaşmasının ve buna paralel örgütleme düzeyinin ortaya çıkardığı bir gelişmelerdir bundan bağımsız değildir. Bu uluslararası komplocu güçlerde ciddi bir kaygı ve korku yarattı” dedi.
‘FELSEFİK İLKESİ; BENİ ÖLDÜRMEYEN ŞEY BENİ GÜÇLENDİRİR’
KCK Genel Başkanlık Konseyi Üyesi Ali Haydar Kaytan ise, Kürt halk önderi Abdullah Öcalan’ın İmralı şartlarında ideolojik ve felsefik olarak çok sağlam bir duruş sergilediğini belirtti. Öcalan’ın İmralı’da adeta bir tabuta konulduğunu, üstelik çarmıha gerili bir şekilde bu tabutluğun içine yerleştirildiğini vurgulayan Kaytan, şunları ifade etti: “Böyle bir ortamda, böylesine bir ideolojik, teorik ve felsefik yoğunlaşma derinliği yakaladı ve geliştirdi. Burada en temel yaşam ilkesi rol oynadı. O da beni öldürmeyen şey beni güçlendirir gibi temel bir felsefik duruş ilkesidir.”
Öcalan’ın İmralı adasında sadece komployu çözümlemediğini aynı zamanda komplocuların kurmak istediği sistemi de çözümlediğini ve bu alternatif bir felsefik yaşam sistemini de yarattığını söyleyen Kaytan, demokratik uygarlığı şu sözlerle anlatı: “Önder Apo sadece mevcut uygarlık sistemini, tarihsel uygarlık sistemini çözmekle kalmadı, hem bu uygarlığı çözdü onu aştı ve alternatifi olan yeni bir uygarlık sistemini netleştirdi. Demokratik uygarlık sistemi olarak bu uygarlığı tanımladı. Belki de paradigmal düzeyde biz bu değişimi demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü toplum paradigması olarak adlandırdık. Bu büyük anlam ifade ediyor. Dolayısıyla yeni toplum sistemi de ekolojik, demokratik ve kadın özgürlüğüne dayanan bir toplumsal sistem olacak. Bunun içerisinde istendiği kadar sosyalizmde yaşanabilir. Aslında yitirilmiş hakikatin yeniden bütün insanlığa sunulmasıdır.”
Bu büyük düşünsel yoğunlaşmaları yaşama aktarmanın bütün demokrasi güçlerinin görevi olduğunu belirten Kaytan, “Önder Apo’nun düşünsel yoğunlaşması yani ideolojik, teorik ve felsefik yoğunlaşması insanlık tarihinde olumlu anlamda elde etmesi gereken ne varsa hepsini almış ve bunları kendi eliyle süzmüş bal kıvamında özgürlük yolcularına sunulmuştur. Bize düşen Önder Apo’nun önümüze koyduğu demokrasi projesini sadece Kürdistan koşullarında değil esas olarak Ortadoğu’da bedenleştirmek, cisimleştirmek ve yaşamsal kılmaktır” diye konuştu.
‘KÜRT HALKININ DURUŞU KOMPLOYU İTİRAF ETTİRDİ’
PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan ise, komplonun sonuç alamamasında Kürt halkının duruşu ve mücadelesinin belirleyici bir rol oynadığına dikkat çekti. Komploya karşı gelişen halk mücadelesinin önemine ilişkin de Kalkan şunları ifade etti: “Halkın, Önderlik gerçeğini anlama, Önderliğin tutumuna, mücadelesine sahip çıkma. Her koşulda Önderlik ile bütünleşme, Önder Apo’yu izleme Önder Apo etrafında bir ateş çemberi oluşturma tutumu rol oynadı. Komplonun amacı Önderliği örgütten koparırız, örgüt tasfiye olur, halktan uzak düşenin halk desteği azalır imha ederiz. Ama öyle olmadı. Tam tersine halk Önder Apo’ya daha fazla sahip çıktı. Daha çok Önderlik etrafında kenetlendi. ‘Güneşimizi karartamazsınız’ sloganı etrafında gelişen fedai direnişi aslında halkın bu duruşunun Önderliği sahiplenme ve savunma duruşunun öncü militanlığıydı. O ruhu o duruşu yansıtıyordu. Ondan kopuk değildi. Çünkü bu fedai direniş sadece parti kadrolarından, gerçekleşmedi. Halktan her yaştan, cinsten, meslekten insanlarımızın katılımıyla gerçekleşti.”
Gelişen halk hareketinin komplocuları komployu itiraf etme noktasına getirdiğini söyleyen Kalkan “Komployu koordine eden ABD Dış İşler Bakanı, halk direnişi karşısında şunu söyledi: ‘Evet tepki bekliyorduk ama bu kadarını da beklemiyorduk.’ Yani Önder Apo’yu sahiplenme ve savunma duruşunu, direnişini böyle tanımladı. Onun karşısında başarısız kaldıklarını, komplonun aslında Kürt halkına dönük bölümünün başarı getirmediğini, dolayısıyla da komplonun başarılı olmamasının nedeni halkın Önder Apo’yu bu denli sahiplenme ve savunma duruşu olduğunu bizzat komployu örgütleyip, yürüten güçler itiraf ettiler. Direnişin büyüklüğünü, halkın önder Apo etrafındaki duruşunun kahramanlığını, büyüklüğünü itiraf ettirdi” dedi.
ÖNDERLİK GERÇEĞİ HALKLAŞARAK PKK’DE VÜCUT BULDU
KCK Yürütme Konseyi Üyesi Mustafa Karasu ise, bölgede ve dünyada Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğündeki, Kürt hareketinin etkisinin açık olduğunu söyledi. Rojava devriminin Öcalan’ın etkisindeki bir devrim olduğunu vurgulayan Karasu, şunlara dikkat çekti: “Önder Apo dünya insanlığının önderi olabilecek ideolojik ve teorik perspektife sahiptir. Şengal’de Ezidileri soykırımdan kurtaran Kürt özgürlük hareketidir. Irak’ta Kürt özgürlük hareketinin Kürtler üzerinde etkisi tüm Kürt hareketlerinin toplamından daha fazladır. Kuzeyde zaten on yıllardır yürütülen mücadele sonucu özgürlüğü için savaşan halk gerçekliği ortaya çıkmıştır. 6-8 Ekim Kobanê direnişini destekleme serhıldanlarında Türkiye’de halk birçok yeri kontrol etmiştir. Kürdistan’ın yarısı hemen, derhal hareketimizin etkisindeki toplumsal güçlerinin denetimine girmiştir. Halk ve gençler kendi imkânlarıyla devleti, polisi bulundukları yerden çıkarmıştır. Bugün Türkiye siyasetini belirlemede en önemli ve etkili hareket Kürt özgürlük hareketidir. Herkes Önder Apo’nun ne dediğine, Kürt özgürlük hareketinin ne dediğine ve ne yapacağına bakıyor. Uluslararası komplodan bu noktaya gelmek tabi ki komplonun boşa çıktığı anlamına geliyor.”
1 Kasım Dünya Kobanê Günü eylemlerinde dünyada halkların Kobanê direnişine sahip çıkmasının, Kürt özgürlük hareketine sahip çıkmasının, uluslararası komplonun en başta hedeflediği Öcalan ve Kürt özgürlük hareketini tecrit etme politikalarını yerle bir ettiğine işaret eden Karasu, “Bugün dünyada en fazla tanınan, etkisi olan önderlik Önder Apo, hareket ise PKK’dir. Bugün Önder Apo’nun çizgisi halklara umut vermektedir. Bunun sonuçlarını bütün dünyada görüyoruz. Bu çerçevede 6-9 Ekim ve 1 Kasım Dünya Kobanê Günü serhıldanlarından sonra artık kimse komplo var diyemez” diye konuştu.