Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Fransa’nın Strasbourg kentindeki nöbet eylemini bu hafta sürdüren Kürt kurumlarının temsilcileri, Öcalan’ın özgürlüğünün Ortadoğu’da barışın ve eşitliğe dayalı bir yaşamın kurulması için önemine dikkat çektiler.

CİK Başkanı Hafız Turhallı, Kürt Halk Önderi’nin geliştirmiş olduğu projenin başta Kürdistan halkı olmak üzere İslam alemine yeni ufuklar açtığına vurgu yaparken, FEDA üyesi Pir Mustafa Deprem, iktidarcı devlet ve şiddet anlayışına karşı direnişin diri tutulması gerektiğini söylüyor. KCDK-E Başkanlık Divanı üyesi Murat Ceylan ile KNK üyesi Mehmet Emin Yıldız, Avrupa Konseyi’nin Öcalan için toplanan 10 milyonu aşkın imzanın sahibine ‘bir cevap vermesi’ gerektiğinin altını çizerken, Mirhan Roj ise  Avrupa kurumlarına “İşgalci devletlere karşı Kürt halkının  temsilcisi Başkan Apo’dur ve bizler onun özgürlüğünü istiyoruz” diye konuşuyor.

Avrupa’daki 400’ü aşkın Kürt kurum, dernek ve hareketi adına 4’üncü yılını geride bırakan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ni devralan temsilcilerin görüşleri şöyle:

Hafız Turhallı, Ciwaka İslamiya Kurdistan (CİK) Başkanı: Avrupa’nın bütün kurumları burada. Bizimde halk olmaktan kaynaklı sorunlarımız var. Sorunlar ciddi, yüz yıllık sorunlar. Bu yüz yıllık sorunların çözülebilmesi için yaklaşık 40 yıl önce Kürt Özgürlük Hareketi bir mücadeleye girişti. Bu mücadele, Özgürlük Hareketi’nin lideri Sayın Abdullah öncülüğünde başladı.

Tabii bundan 17 yıl önce Sayın Öcalan uluslararası bir komployla esir edilip Türkiye’ye teslim edildi. Halen tek kişilik hücrede tutulmaya devam ediyor, ağır tecrit koşullarında yaşamını sürdürmekte. Bu haldeyken bile daha fazla kanın akmaması için yoğun bir mücadele yürüttü. Geçen bu 3 yıl içerisinde kendisinin deyimiyle ‘en büyük günahlardan sayılan insan öldürme eylemi’ 3 yıl süreyle durdurulabildi. Fakat büyük özverilere rağmen tüm bu çabalar bilindiği gibi boşa çıkarıldı.

Yine, Kürdistan ve Ortadoğu’da şimdiye kadar geliştirilmiş olan çözüm önerilerinin, projelerin sorunlara çare olmadığı anlaşıldı. Son dönemlerde maalesef dinimiz adına DAİŞ gibi iktidarı hedef alan gruplar çıkmış ve bunlar Orta Doğu’yu kan gölüne çevirmişler, en büyük (kan) gölü de Kürdistan’da oluşmuştur. Dolayısıyla son 2-3 yıldır Kürt Halk Önderi’nin geliştirmiş olduğu proje, başta Kürdistan halkı olmak üzere İslam alemine yeni ufuklar açmaktadır.

Bilindiği gibi, mübarek Ramazan ayındayız. Bu zulmün, hakaretin ve katliamların önüne geçmek için, bu sorunun çözülmesi için, gelin hep birlikte mazlumların safında yer alın. Bu Dinimizin emridir. Mazlumların yanında saf almadığımız müddetçe maalesef bu kan dökülmeye devam edecektir. Bu barış projesinin gerçekleşmesi için Sayın Abdullah Öcalan başta olmak üzere bütün tutsakların serbest bırakılması gerekiyor.

Yine özgürlük ve barış ortamının sağlanması için hepimizin mücadele etmesi gerekiyor. Ben de herkesi bunun için mücadele etmeye davet ediyorum.

Pir Mustafa Deprem-Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA): Otantik Alevi inancıyla günümüz direngen Aleviliğinin ki-zaten Aleviliğin geleneğinde direnme vardır. O damarı bugünkü asimilasyona karşı, faşizme karşı diri tutmak, canlı tutmak ve Alevi canlarımızla bugünkü baskıya ve zulme karşı çıkmaktır.

En-el-Hak inancının gereği olarak, 72 millete aynı nazarda bakmanın gereği olarak örgütlenmemizi ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yapmaktayız. Kürt Özgürlük Hareketi’nin bileşenlerindeniz. Bugün Kürt Özgürlük Hareketi’nin vermekte olduğu mücadele de zaten bu (Alevi) direnmesinin anlamıdır, izahıdır. Alevi tarihinde de bu bilinç ve damar vardır.

Bugünkü amacımız; bu direnci bütün gerici akımlara karşı, iktidarcı devlet ve şiddet anlayışına karşı diri tutmak ve örgütlemeye çalışmaktır.

Murat Ceylan-Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi (KCDK-E) Başkanlık Divanı Üyesi: Halkların Önderi Başkan Apo’nun özgürlüğü amacıyla tutulan nöbete katılmak için buradayız. Şu anda ahlaki ve hukuki olmayan bir tecrit uygulanmaktadır. Başkan Apo’nun maruz kaldığı bu tecrit uluslararası güçlerin, işgalci güçlerin çıkarlarıyla bağlantılıdır.

Bizler de Avrupa’daki bir direniş cephesi olarak Başkan Apo’nun özgürlüğü sağlanana kadar halklarla birlikte direnişi yükselteceğiz. Çünkü emperyalist güçlerce yok edilmek istenen Kürt halkı ve yine ezilen halklar başta olmak üzere Ortadoğu halkları özgürlüklerini Başkan Apo’nun özgürlüğünde görüyorlar.

Bizler bugün burada Avrupa Konseyi önündeyiz ve konseyi kendimize muhatap olarak görüyoruz. Kürt halkı ve dost halklar olarak topladığımız 10 milyonu aşkın imzayı Avrupa Konseyi’ne verdik. Avrupa Konseyi’nin de doğal olarak bu 10 milyon imzanın sahiplerine bir cevap vermesi gerekiyor.

Yine Konsey’in üyesidir Türkiye. Ancak Türkiye kendi halkını faşistçe kırıyor, katlediyor. Konsey’in de bundan dolayı Türkiye’nin üyeliğini askıya alması gerekiyor. Ve tabii sonrasında acilen Kürt Halk Önderi’ne yönelik tecridin kaldırılması ve özgürlüğünün sağlanması gerekiyor. Bizler, Başkan Apo’nun özgürlüğünü bir kilometre taşı olarak görüyoruz ve bu sağlanana kadar da direnişi yükselteceğiz.

Mehmet Emin Yıldız-Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Üyesi: Malumunuz 4 yıldan beri burada Öcalan’a Özgürlük Nöbeti devam ediyor. Biz de bu özgürlük nöbeti çerçevesinde buraya geldik. Hatırlarsanız 10 milyonu aşkın imza toplanmıştı. Yani 10 milyonu aşkın insan Sayın Öcalan’ı kendisine irade kabul etti, özgürlüğü için Avrupa kurumlarına müracatta bulundu.

Ama bugüne kadar herhangi bir ses çıkmadı. Biz bugün burada toplanarak bu kurumlardan 10 milyon imzayla talep edilen hakkı istiyoruz. Yani biz bir ‘ses vermelerini’ istiyoruz. Çünkü biliyoruzki, bugün Öcalan’ın özgürlüğüne karşı yapılanlarda ve Kürdistan’da olup bitenlerde Avrupa’nın payı vardır, bunlara ortaktır. Bundan dolayı, Avrupa’ya kendi sorumluluklarını hatırlatmak amacıyla da bizler buradayız.”

Mirhan Roj-Rojhilat Kürtleri adına katılıyor: Bir Rojhilatlı olarak Başkan Apo’nun özgürlüğünün talep edildiği bu nöbet eylemine katılıyorum. Bugün bizler her birimiz bir kurum, kuruluş veya hareket adına Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü talebiyle 4 yılını dolduran eyleme katılıyoruz.

Başta CPT ve Avrupa Konseyi olmak üzere tüm kurumlara diyoruz ki; işgalci devletlere karşı Kürt halkının  temsilcisi Başkan Apo’dur ve bizler onun özgürlüğünü istiyoruz.

Onlara diyoruzki; Başkan özgürleşmeden Kürtler özgürleşemez; Başkan özgürleşemeden kadın özgürleşemez; Başkan özgürleşmeden de Orta Doğu’da demokrasi ve barış olamaz!