Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı çözüm sürecine destek veren PAJK’lı tutsaklar, Hükümetin cezaevinde uyguladığı politikaların demokratik çözüm karşıtı olduğuna dikkat çekti. Kürt tutsaklar hak gaspı ile sindirilmeye çalışılıyor diyen tutsaklar, “eşlerin 24 saat bir arada olması adı altında devlet denetiminde fuhuş evleri açılmaktadır” diyerek son uygulamalara tepki gösterdi.

Türkiye ve Kürdistan’daki cezaevlerindeki PAJK'lı tutsaklar, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın öncülüğünde başlatılan "çözüm süreci"ne ilişkin yaptıkları yazılı açıklamada, Öcalan'ın çözüm iradesini sahiplendiklerini duyurdu.

"Özlenen onurlu barış kadınların bilinçli direnişi ile yaratılacaktır" başlığı ile yayınlanan mesajda, "Bölge halkları olarak binlerce yıldır özlemini duyduğumuz ve son yüzyıldır bizden giderek daha da uzaklaşan onurlu barış umudu Önderliğimizin Newroz'da sunduğu çözüm manifestosuyla yakınlaşmış, mümkün hale getirmiştir. Bu tarihi fırsat kimsenin lütfu olmayıp, başta Kürt halkı olmak üzere tüm kadınların ve ezilen halkların direnişinin ve verdiği bedellerin eseridir. Aynı şekilde bu imkanı halkların dostluğu temelinde demokratik özgür yaşam gerçeğine dönüştürmek de başta Kürt kadınları olmak üzere tüm kadınların ve ezilen halkların sahiplenmesi, mücadeleyi keskinleştirmesi ile mümkündür" denildi. 

BEKLENTİ KAYBETTİRİR

AKP hükümetinin gerçek anlamda Kürt sorununu çözme noktasında barışa gerçekten hazır olduğu için değil, dünya ve bölge konjonktürünün bunu kaçınılmaz kıldığı için sürece dahil olduğunu belirten PAJK'lı tutsaklar, şunları kaydetti: "Tüm siyasi ve askeri operasyonlarına rağmen hareketimiz direnmeye ve büyümeye devam ettiği için çözümsüzlükte ısrar ederse, daha fazla kaybedeceğini bilen AKP hükümeti, görüşmelere ve bir nebzede olsa çözüm dilini geliştirme durumunda kalmıştır. Bu anlamda ülkemizde barış ve çözüm imkanı vardır. Ancak bu imkan iyi değerlendirilmez, 'bakalım ne olacak' bekleyişine girersek, onu kaybedeceğimizi ve çok daha korkunç bir savaş ile yüz yüze kalacağımızı bilmeliyiz. Bu nedenle önderliğimiz, 'Bunu başaramazsam beni artık öldü sayın' demektedir. Herkes bilmelidir ki, iktidarın gerçek demokratik çözümü onurlu barışı kabul etmesi, halkların bu fırsatı sahiplenerek önündeki her türlü engele karşı örgütlenmesi ve topyekûn direnmesi ile demokratik yaşamı inşa etmesi ile mümkündür." 

DEVLET DENETİMİNDE ‘FUHUŞ EVLERİ’ AÇILIYOR

İktidarın çözüm söylemini dillendirmesine rağmen çözümü zorlayan yaklaşım ve ifadelere sahip olmasının kendilerini umutsuzluğa itmemesi gerektiğini ifade eden PAJK'lı tutsaklar, şunları belirtti: "Zira çözüm umudunun kaynağı AKP iktidarı değil, Kürt halkının ve ezilenlerin direnme gücü ve özgürlük tutkusudur. Çözümü, barışı engelleyen her türlü politika karşısında halkların direnişini bulmalıdır. AKP hükümetinin bugün zindanlara dönük yürüttüğü politika da tümüyle demokratik çözüm karşıtıdır. Özellikle Kürdistan'daki cezaevleri kapatılmış, çoğuna bağımsız statüsü verilmiştir. Eşlerin 24 saat bir arada olması adı altında devlet denetiminde fuhuş evleri açılmaktadır. Bu odalarda uydu yayını yapıldığı, odaların lüks döşendiği vb. politikalar pornoyla bölgede fuhuşun bir de zindan aracılığı ile geliştirilmek istendiğinin kanıtıdır. Resmi Gazete'de yayınlanan kanun tasarısı görüş, telefon, sosyal faaliyet vb. konularda bireyi ödüllendirme ve cezalandırma temelinde en insani doğal hak ve istemleri bile teslimiyetin, iradesizleşmenin aracı haline getirmektedir."

KÜRT TUTSAKLAR HAK GASPI İLE SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR

Cezaevlerine dönük geliştirilen resmi politikalarına, sürgün ve hak gasplarına da yer verilen açıklamada, PAJK'lı tutsakların yeni süreçte takınacağı tavır şu cümlelerle açıklandı: "Türkiye'nin en uç bölgelerine sürülen siyasi Kürt tutsaklar her türlü hak gaspı ile sindirilmeye çalışılmaktadır. Açlık ile terbiye etmekten, kantinde fahiş fiyatlar uygulamaya, ortak alanları kullandırtmamaya, tedavi engellemeye kadar binbir çeşit uygulama söz konusudur. Çocuklarını görmek için binlerce kilometre yol tepen aileler, trafik kazaları ile ekonomik sıkıntılarla çoğu zaman kalacak yer bulamamayla ve faşist saldırılarla yüz yüze kalmayı göze alarak çocuklarını izlemektedirler. Çözüme, barışa dair cüzi düzeyde samimiyeti olan bir iktidarın bu politikalarından vazgeçmesi gerekiyor. Başta Kürt halkı olmak üzere bu ülkede barış ve demokrasi özleminde, isteminde olan herkes bu düşmanca, düşmanlaştırıcı politika ve uygulamalara sessiz kalmamalı ve göz yummamalıdır. PAJK'lı tutsaklar olarak önderliğimizin taşta gül yeşertmeye denk düşen bu çağrısını selamlarken, sonuna kadar önderliğimizin çözüm perspektifinin arkasında, iktidarın güçten düşürmeyi, iradesizleştirmeyi hedefleyen politika ve uygulamalarının karşısında olacağımızı belirtiyoruz. Bu halklarımıza, önderliğimize verilmiş sözümüz, yaşam ve varlık gerekçemizdir."