Kürtlerin son isyanı çözümle sonuçlanacak

Kürtlerin son isyanı çözümle sonuçlanacak

Koçgirisiz Cumhuriyet kitabının yazarı Kadim Laçin, Kürt halkının ulusal demokratik hakları için 200 yıldır bedel ödediðine, Kürtler üzerinde dün oynanmış oyunların bugün de sürdüðüne işaret ederek, “Kürt halkının bu en son isyanı ve başkaldırısı çözümle sonuçlanacaktır” dedi.

6 Mart 1921’de başlayıp 15 Haziran 1921’de bastırılan Koçgiri Ýsyanı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yaşanmış ilk Kürt isyanı olmasının yanı sıra, dile getirilen talepler ve Mustafa Kemal’in Kürtlere verdiði özerklik sözünü tutmadıðı için çıkmış olmasıyla da ayrı bir önem taşıyor.

Bu yönleriyle günümüze de ışık tutan Koçgiri Ýsyanı’nın bastırılışında yapılan katliam ise, Cumhuriyet’in 90 yıllık tekçi devlet zihniyetinin getirdiði imha ve inkar politikasının da ilk somut örneðini oluşturuyor. Kimliklerini, kültürlerini ve ulusal demokratik haklarını savunmak adına Alişer önderliðinde mücadeleye atılarak, üç ay direnen Koçgiri Kürtleri, Ýmraniye’ye çektikleri Kürdistan bayraðıyla birlikte büyük bir başkaldırı destanını da gelecek kuşaklara miras bıraktılar.

“Koçgiri’siz Cumhuriyet” kitabının yazarı Kadim Laçin ile Koçgiri Ýsyanı ve günümüzde yaşananları konuştuk.

*Öncelikle, Koçgiri nasıl bir isyandı. Bugünden bakıldıðında cumhuriyet döneminin bu ilk Kürt isyanını nasıl okumak gerekir?

-Koçgiri başkaldırısı Kürtler açısından ne ilkti ne de son oldu. Cumhuriyet’in Kürtsüz kurulmasına itiraz eder. Parçalanan ve daðılan 600 yıllık Osmanlı yok olurken 24 yeni devlet kuruldu, Kürtler ise 25’inci devlet olmak istediler, fakat buna kuvvetleri yetmedi, takatsiz bırakıldılar. Yeryüzünün en mazlum ve en savunmasız halkı Kürtler ulusal demokratik hakları için 200 yıldır bedel ödüyor. Kürt başkaldırılarının 18’inde okuduðumuzu 29’uncu veya en son isyanında da okumak mümkündür. O gün Kürtler üzerinde oynanan oyunlarla bugün oynanan oyunların senaryosu aynıdır. Ulus olarak varlıðını hazmedemiyorlar. Kürt halkının bu en son isyanı ve başkaldırısı çözümle sonuçlanacaktır.

“KATLEDENLER DE, KATLEDÝLENLER DE AYNI”

*O dönem neydi, bugün gelinen aşama nedir?

-O gün Dersim daðlarında maðarada yaşayan Koçgiri başkaldırısının önderi Alişer’in kellesini isteyenler, bugün Ýmralı adasında ‘kelle’ istiyorlar. O gün en yakının, kirvesinin kalleşçe ihanetine uðrayan halk önderleri, bugün farklı bir ihanete her an hazır bir potansiyele sahiptir. Ýşte son günlerde yapılan tartışmalar gibi, Burkay, Şiwan, Metiner, Kızılkaya veya Miroðlu tartışmaları. Birliðe her an çomak sokanlar olabiliyor. O gün katledilen Alişer’in, Zarife’nin, Seyyid Rıza’nın mezarları dahi bilinmiyor. Bugün katledilen binlerce Kürt gencinin mezarları bilinmiyor, çöplüklerde veya karakolların bahçelerinde topluca gömülen cesetlerin ne farkı var. Katledenler aynı, katledilenler de... Eski Kürt yok artık, aşiret yok artık, hizmetçi ve köle Kürt yok artık. Ulusal bilinci gelişmiş, evrensel bilinç ve deðerleri kavrayan, modern çaðın gerisinde kalmayan bir halk en temel demokratik hak ve özgürlüklerini elde edecektir.

KÜRT ÝNKARI NASIL BAŞLADI?

*Koçgiri Ýsyanı’nın en önemli nedenlerinden biri Mustafa Kemal tarafından Kürtlere verilen özerklik sözünün tutulmamasıydı. Bu sözün kapsamı neydi?

-10 Şubat 1922 tarihinde Ankara’da meclis Kürtlere Özerklik tasarısını gizli olarak tartışmaya açar. Mustafa Kemal bu tasarıyı Ýngilizlere ve Amerikalılara bildirir, ta ki Lozan antlaşmasında yeni Misaki Milli sınırları çizilip 29 Ekim 1923’te yeni Türkiye Cumhuriyeti ilan edilene kadar. Yeni Cumhuriyet’in Türklerin ve Kürtlerin olduðu sözünü eder. Bunu Lozan’a Ýsmet Ýnönü ile birlikte gönderdiði Dersim mebusu Diyab aðayla kanıtlamaya çalışır. Batılı emperyalist devletleri inandırıp Lozan’da uluslararası tanınma yetkisi aldıktan sonra ise 1924’te yeni bir Anayasa hazırlar. Bu yeni anayasada ise artık Kürtlerden söz edilmez. Kürtleri inkar ve imha projesi böylece devreye girecektir.

KOÇGÝRݒNÝN TALEPLERÝ

*Bu isyan sürecinde Kürt halkının dile getirdiði özerklik talepleri arasında neler vardı?

-Koçgiri’deki ilk talep baðımsızlıktı. Demokratik Özerk bir Kürdistan veya diðer bir deyimle Koçgiri ve Dersim’i kapsayan bölge için bir otonomi talebi yapıldı: ana dilde eðitim, kendi dil ve kültüründe özgürce yaşam, kendi iktisadi yaşam birliðinin saðlanması, her ilçe veya ilde yönetim binalarının yapılması, Kürdistan için seçimle yerel yönetimlerin oluşturulması, il valiliklerinin bölge ve merkezi valiliðe baðlanması, bölge valiliðinin Kürt milletvekillerince atanması, seçilecek milletvekillerin Meclis’te Kürdistan mebusu olarak tanınması, Koçgiri ve Dersim’de Anakara hükümetince vergi alınmaması, basın-yayın da serbestlik verilmesi, bütün hakların anayasal güvenceye alınması, bölgede asker istenmememesi.

*Bu taleplerle bugün dile getirilenler birbirine çok benziyor. Bu durum, arada geçen 90 yıl boyunca Kürt sorununda devletin hiçbir adım atmadıðının göstergesi deðil mi?

-Evet, katılıyorum size. Devlet 90 yıldır ileri bir adım atmadı, atılan yarım adımlar ise Kürtlerin ödediði bedeller sonucudur!

KÜRT TEALÝ CEMÝYETÝ

*Bu isyanda Kürt Teali Cemiyeti önemli bir rol oynamıştı. Bu cemiyet hakkında, Ali Şer ve Dr. Nuri Dersimi gibi önderler nasıl bir strateji izledi?

-Cemiyet daðılmakta olan Osmanlı’dan sonra bir Kürdistan kurma eðilimindeydi. Bunun için diplomatik faaliyet yürütmeye çalıştı. Yöneticilerin diplomatik girişim ve çalışmalarla Kürdistan’ı kuracakları farz ediliyordu. Halka dayanmıyordu, halkı örgütlemekten uzaktı. Koçgiri’ye memur olarak gelen Nuri Dersimi, bölgede ayrı bir Kürdistan faaliyeti yürüten Alişer, Haydar bey ve Alişan beyle tanışır. Yanlarına aldıkları bir kaç kişiyle de Koçgiri komitesi kurarlar. Halk bilinçlendirilecek, Kürdistan için hazırlanacak, örgütleme ve siyasi propaganda yürütülecekti. Bunlar da yapıldı. Cemiyet ise kurulacak Kürdistan için uluslararası destek ve tanınma işlemleri yürütecekti. Cemiyet’in yayın organı ve bildirileri çoðaltılıp halka daðıtılır. Cemiyet’in Kürdistan kurma çalışmasına en hızlı ve harfiyen uyan bölge Koçgiri olur. Daha sonra Dersim, Hakkari ve Diyarbakır, Cemiyet’in aldıðı kararları uygulamaya başlarlar.

ÝÇ ÝHANETLER

*Koçgiri Ýsyanı niye yenildi?

-Halk ayaklanmasının erken başlaması ve bunun kış aylarına rastlaması isyan edenler için dezavantaj olarak görülebilir. Bölgenin coðrafi olarak aðır kış koşullarını yaşaması, halkın gıda ihtiyacı, hayvanlara yeterli ot ve saman olmayışı büyük zararlara neden oldu. Başkaldırının önemli zaafları şöyle sıralanabilir: yenilgiyi saðlayan belirleyici etmenlerin başını iç ihanetler, Dersim Kürtlerinin zamanında söz verdikleri destekte bulunmayışı, diðer Kürt illerindeki vurdumduymazlık, Ýstanbul’daki Kürt Teali Cemiyeti’nin sevk ve idaredeki yetersizliði, Koçgiri ve Kürtler arasındaki feodalizm ve aşiretçiliðin uluslaşmaya uzak olması, önder kadroların zayıflıðı, Türk ordusunun Topal Osman çetesiyle vahşiçe katliamlara girişmesi.

ALEVÝLER

*Bugün, Alevilerin Kürt olamayacaðı ileri sürülüyor. Koçgiri ve Dersim katliamları ise bu iddianın gerçek olmadıðının en somut kanıtları. Siz ne düşünüyorsunuz?

-Doðrudur, aynen katılıyorum size..