İsviçre’nin önde gelen siyasetçilerinden eski İsviçre Federal Milletvekili ve eski Yeşiller Genel Başkanı Ueli Leuenberger, AKP faşizmi ve Avrupa’nın buna karşı tutumu üzerine ANF’ye değerlendirmelerde bulundu...
Erdoğan’ın ortaya koyduğu siyasetin gelinen aşamada asla kabul edilemeyecek bir seviyeye ulaştığını vurgulayan Leuenberger, Erdoğan’ın askeri darbeye karşı kendisine muhalefet olan başta Kürtler olmak üzere her kesime yönelik bir darbe yaptığını söyledi. Leuenberger, “Erdoğan bütün gücü kendi elinde toplamak istiyor. Erdoğan artık ne parlamentoya ne de milletvekillerine ihtiyaç duyuyor. Kendisine karşı muhalefet eden herkesi tutukluyor. Demokratik yollarla seçilmiş HDP eş genel başkanlarını, milletvekillerini kendi önünde bir güç olarak gördüğü için tutukluyor. Bazı kesimlerden aldığı destekle çılgınlığa devam ediyor. Türkiye’yi teokratik bir yapıya dönüştürmek istiyor" dedi.
‘FAŞİST YÖNTEMLERİ KULLANAN BİR DEVLETLE KARŞI KARŞIYAYIZ’
“Erdoğan, faşizmin metotlarını kullanarak ayakta kalmaya çalışıyor” diyen Leuenberger, Türkiye’nin Cizre'de de açıkça faşizmin metotlarını kullandığını ifade etti. Leuenberger, şunları söyledi: “Türkiye totaliter ve diktatörlükle yönetilen bir sürece girdi. Açıkça Türkiye faşist bir devlettir diyemesek de, faşist, otoriter ve bir bütün olarak anti-demokratik yöntemlerle yönetilen bir devletle karşı karşıyayız. Tek parti sistemi ile yönetilmeye hazırlanan bir rejim ile karşı karşıyayız. HDP’liler tutuklandı, daha sonra sıra CHP’ye gelecek. Erdoğan kendisine muhalif olan herkese saldırıyor; bir anlamda ortaya koyduğu politika ile tek partili bir rejim yaratıyor.”
‘AVRUPA VE AB PASİF TUTUMDAN VAZGEÇEREK NET TAVIR KOYMALI’
"Erdoğan’ın ortaya koyduğu politikaya yönelik AB ne yapmalıdır" sorumuza karşılık, “Hangi AB?” diyerek, Avrupalı siyasetçilerin ve AB’nin Türkiye karşı pasif tutumunu eleştiren Leuenberger, Türkiye’de yaşanan hukuksuz uygulamaların AB için asla kabul edilemeyecek bir tablo olduğunu vurguladı. Ekonomik ve mülteci anlaşmalarından kaynaklı AB’nin Erdoğan’a karşı net tavır almadığını söyleyen Leuenberger, Türkiye’ye karşı AB’li bazı yöneticilerin yaptığı açıklamaların çok pasif olduğunu ifade etti.
Leuenberger, Türkiye’ye “İdam tartışması kırmızı çizgimizdir” diyen bazı Avrupa ve AB üyesi siyasetçilerin açıklamasını eleştirerek, şöyle devam etti: “Avrupa bu kırmızı çizgi söyleminden vazgeçmeli. Erdoğan, Avrupa’nın kırmızı çizgilerini çoktan aştı. Sadece idam tartışmaları üzerinden yaklaşmak doğru değil. Gazetecileri tutukladı, siyasetçileri tutukladı, medyayı susturdu, son olarak HDP eş genel başkanları ve milletvekillerini tutukladı ve sessiz kalınırsa Erdoğan kendisine muhalefet olan herkese karşı daha devamını getirecek. Buna karşı tutum bu kadar pasif olmamalı. AB net bir tutum almalı."
‘TÜRKİYE’NİN ÖNÜNE YAPMASI GEREKEN NET MADDELER KONULMALI’
“AB ve Avrupalı yöneticiler Türkiye’nin karşısına net maddeler koyarak net bir tavır sergilemeliler” ifadesini kullanan Leuenberger, başlangıç olarak Türkiye’nin önüne konması gereken maddeleri şu şekilde sıraladı:
“Türkiye temel insan haklarına saygı duymalı, başta HDP’liler olmak üzere siyasi tutsaklar derhal serbest bırakılmalı, kapatılan bütün medya organları yeniden açılmalı, tutuklu gazeteci-yazar, akademisyenler serbest bırakılmalı."
Leuenberger, AB’nin gelinen aşamada Türkiye’nin üyelik sürecini askıya alması gerektiğini vurguladı.
Leuenberger, HDP’li milletvekillerinin serbest bırakılması için özellikle Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın doğrudan Türkiye ile iletişime geçmesi gerektiğinin de altını çizdi.
‘AVRUPA’DAKİ KÜRT VE DEMOKRAT TÜRK GÖÇMENLER HAREKETE GEÇMELİ’
AB ve Avrupalı siyasetçi ile yöneticileri Türkiye’ye karşı net olarak tavır almaya zorlayacak olan gücün, Avrupa’da yaşayan Kürtler ve Türkiyeli demokrat güçler olduğunu belirten Leuenberger, şunları kaydetti:
"Avrupa kendi çıkarları gereği Türkiye’nin üzerine çok gitmiyor. Ama Avrupa’da yaşayan Kürtler ve Türkler, onları destekleyen Avrupalı demokrat çevrelerle büyük eylemler düzenlerlerse Avrupa harekete geçmek zorunda kalır. Almanya’da 2 milyonun üzerinde Türkiyeli göçmen var, bunların Almanya’da Erdoğan’a karşı ortaya koyacağı tutum çok önemli. Yine İsviçre, Fransa diğer ülkelerde Türkiyeli göçmenler, sosyalist, demokrat, parti ve sendikalarla birlikte Erdoğan’a karşı harekete geçerse, Avrupa bunların talebini görmezden gelemez. Avrupa’nın her yerinde 10 binlerce insanın birlik olup net taleplerle alanlara çıkması, Avrupalı yöneticilerin Türkiye’ye karşı daha net tavır almasını sağlar."
Almanya başta olmak üzere birçok ülkenin ekonomik çıkarları dolayısıyla Türkiye’yi gözden çıkarmayı göze almadığını ifade eden Leuenberger, bu ekonomik çıkarın başında DAİŞ’in petrolünün geldiğini belirtti.
‘DAİŞ’E YARDIM EDEN TÜRKİYE’NİN NATO ÜYELİĞİ DÜŞÜRÜLMELİ’
Türkiye’nin DAİŞ ve DAİŞ’e yakın İslami gruplara destek verdiğinin uluslararası alanda açıkça bilindiğini kaydeden Leuenberger, “Türkiye DAİŞ ile petrol ticareti yaptığı gibi DAİŞ’e silah desteği de veriyor. Türkiye sadece kendi içerisinde muğlaklık içerisinde değil, aynı zamanda DAİŞ’e yardım eder konumdadır. En önemlisi Türkiye, DAİŞ’e karşı savaşan Kürtlere saldırıyor. DAİŞ Türkiye’nin sınırlarını kullanarak Kürtlere saldırıyor, buna karşılık ABD ve diğer güçler beklenilen tepkiyi Türkiye'ye vermedi” şeklinde konuştu.
Leuenberger ayrıca, "DAİŞ’e yardım eden Türkiye’nin NATO üyeliği düşürülmelidir" dedi.
‘AVRUPALI HER YÖNETİCİ HAREKETE GEÇMELİ’
BM’nin de Erdoğan’a karşı net tavır sergilemesi gerektiğinin altını çizen eski Milletvekili Ueli Leuenberger, son olarak şunları dile getirdi: “Avrupa’daki bütün devlet başkanları, politikacılar, insan hakları temsilcileri, yöneticiler derhal harekete geçmeli. Avrupa Erdoğan’a karşı değil, kendi ülkesinde yaşayan Türkiyeli göçmenlerin talepleri üzerinden harekete geçmeli. Kendi ülkesinde yaşayan göçmenlerin taleplerini görmezden gelemez. Bundan kaynaklı bir daha söylüyorum; Avrupa’da yaşayan Kürtler ve demokrat Türkler, Avrupa’da kendilerini destekleyen kesimlerle birlikte yapacakları eylemlerle Avrupalı yöneticileri harekete geçirmeli."