HDK heyeti “halklar arasında barış, eşitlik ve kardeşlik köprüsü” kurmak için Amed’in Lice (Licê) ilçesi Kayacık (Hêzan) Köyü’nde karakol yapımı protesto eden halkın üzerine askerlerin ateş açması sonucu yaşamını yitiren Medeni Yıldırım’ın ailesini ziyaret etti.  Karakol önünde yapılan eylemde Yıldırım ile Haziran ayında Ankara’da polis kurşunuyla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün ailesi bir araya geldi.  Yıldırım’ın abisi Ersin Yıldırım, “Kardeşim karakol yapımını protesto etmek için geldi buraya ve vicdansızca katledildi. Buna ne hakları var?” diye sorarken, Ethem Sarısülük’ün kardeşi İkrar Sarısülük, “Halkların kardeşlik köprüsünü devam ettireceğiz” diye kaydetti.

29 Haziran günü Medeni Yıldırım’ın vurulduğu yer olan Kayacık Jandarma Karakolu önüne bir yürüyüş gerçekleştirildi. Yürüyüşe Barış Annesi Münibe Koç, Ankara’da Gezi direnişi sırasında polisin açtığı ateş sonucu yaşamını yitiren Ethem Sarısülük’ün kardeşi İkrar Sarısülük ve yengesi Çiğdem Sarısülük, HDK bileşenleri, Ethem Sarısülük İnisiyatifi, Dersim Kültür Derneği, KESK, SDP, TKP, TKP-1920, Kaos-GL ve Halkevleri’nden kurum temsilcileri katldı.  Medeni Yıldırım’ın annesi Fahriye Yıldırım, ağabeyleri ve yakınları ile BDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Amed İl Eş Başkanı Mehmet Emin Yılmaz, Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin, HDK Amed Meclisi, 78’liler Federasyonu, Barış Anneleri Taksim Dayanışması da bu eylemde yer aldı.

Hêzan Köyü girişinde araçlardan inen kitle askerin vurduğu Medeni Yıldırım ile polisin vurduğu Ethem Sarısülük’ün fotoğrafı ve “Lice halkı, demokratik kurtuluş süreci şehidi Medeni Yıldırım yoldaşın hesabını soracak” yazılı pankart taşındı. Kitle sık sık “Hepimiz Medeni’yiz, hepimiz Ethem’iz”, “Her yer Lice her yer berxwedan”, “Katil devlet hesap verecek” sloganları attı.

Medeni Yıldırım’ın vurulduğu jandarma karakolu önünde HDK MYK üyesi Gülistan Aydoğdu bir konuşma yaptı.  “Bu coğrafyada yaşayan herkesin kendi kimliği ve kültürüyle eşit koşullarda yaşaması için Kürt halkı büyük bedeller ödedi, büyük mücadele yürüttü. Biz Kürt halkının mücadelesini kendi mücadelemiz olarak görüyor ve önünde saygıyla eğiliyoruz” diyen Aydoğdu, Lice halkının şahsında Kürt halkının selamlayarak sözlerine başladı.

Aydoğdu, AKP Hükümeti’nin yıkım politikalarına karşı başlatılan Gezi Parkı direnişinde yaşamını yitiren Abdullah Cömert, Mehmet Ayvalıtaş’ın ailelerinin Eskişehir’de katledilen Ali İsmail Korkmaz’ın cenazesi nedeniyle gelemediklerini belirterek, Medeni Yıldırım şahsında Kürt halkını selamladığını söyledi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 2013 Amed Newroz’undaki çağrısının barış manifestosu niteliği taşıdığını ve bu çağrıyla tarihsel bir sürece girildiğini ifade eden Aydoğdu, şimdi ise bir başka tarihsel direnişin içerisinde bulunulduğunu kaydetti.

Kimliği ve kültürü inkar edilen Kürt halkının imha politikalarıyla da yüz yüze bırakıldığını vurgulayan Aydoğdu, Kürt halkı ile Türkiye halkları arasında yapay bir duvar örülmeye çalışıldığını söyledi. Aydoğdu, şöyle konuştu: “Bunun için özel ve kirli savaş taktikleri, dezonformasyon dahil her türden yöntemi kullandılar. Herkesin karşıtlık duygusu içerisinde davranmak zorunda bırakılacağı bir Kürt profili yaratmak istediler. Halkları kardeş değil düşman yapmak istediler. Şimdi bir kısmı burada bizimle olan ve direnişte barikatların en ön saflarında direnen 90’lı yılların gençliğini ırkçılıkla zehirlemeye çalıştılar. Tutmadı, tutmayacak. Tutmayacağını göstermek için buradayız. Kürt halkına 30 yıldır kurşun ve bomba yağdırdılar, şimdi batıda meydanları gaza boğuyorlar. Kürt halkının tek taraflı olarak attığı barış adımlarına yanıt vermediği gibi korucu kadrolarını arttıran, kalekol inşaatları yapan iktidarı protesto etmek, burada sizinle beraber ‘karakol yapma, halka bomba ve kurşun atma, barış için adım at’ demek için düşmana inat ‘hepimiz Medeni’yiz’ diye haykırmak için buradayız.”

SARISÜLÜK: HALKLARIN KARDEŞLİK KÖPRÜSÜNÜ DEVAM ETTİRECEĞİZ

Gezi Parkı direnişine polis saldırılarını protestolar sırasında Ankara’da 1 Haziran günü Ahmet Şahbaz adlı polisin silahından çıkan kurşunla ağır yaralanan ve 14 Haziran günü yaşamını yitiren 27 yaşındaki OSTİM işçisi Ethem Sarısülük’ün kardeşi İkrar Sarısülük de bir konuşma yaptı. Sarısülük, “Size Ethem’in ailesinden özellikle annemizden kucak dolusu sevgiler getirdik” diye başladı.

“Ethem’i kaybettik, sanmayın ki Ethem öldü” diyen Sarısülük, şunları söyledi: “Ethem kardeşimi sonsuzluğa, güneşe uğurladık. Aliler, Abdullahlar, Mehmetler ve tabiî ki burada katledilen Medeni kardeşimizi sonsuzluğa uğurladık. Biz Ethem’in ailesi olarak acınızı paylaşmaya geldik, acınız acımızdır. Bizim hukuk ve adalet mücadelemiz, hakların kardeşliği mücadelemiz kanımızın son damlasına kadar sürecek. Bizler biriz, Kürt, Türk, Alevi, Sünni, Laz, Çerkez ayrımı, milliyet ayrımı yapmadan tüm halklar Ethemleşti. Ve diğer devrim şehitlerimizin aileleri ile bir oldu. Buraya gelmek Medeni kardeşimizin katledildiği yerde onu anmak istedik. Halkların kardeşlik köprüsünü devam ettireceğiz.”

“Biz Ethem’in ailesi olarak durmayacağız, yılmayacağız, bizi sindiremeyecekler. Baskıları hiçbir işe yaramayacak” diyerek adalet ve hukuk mücadelelerini sürdüreceklerini kaydeden Sarısülük,  “Bir gideriz bin geliriz. Ödediğimiz bedeller, kaybettiğimiz canlar bizleri sindiremez aksine daha da güçlendirir, ateşimizi daha da alevlendirir. Yaşasın halkların kardeşliği” şeklinde sözlerini tamamladı.

YILDIRIM: KARDEŞİM VİCDANSIZCA KATLEDİLDİ

Karakol yapımı protestoları sırasında 28 Haziran günü askerin vurması sonucu yaşamını yitiren Medeni Yıldırım’ın abisi Ersin Yıldırım ise, “Kardeşim karakol yapımını protesto etmek için geldi buraya ve vicdansızca katledildi. Buna ne hakları var? Biz mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Ankara Barış Anneleri İnisiyatifinden Münibe Koç Kürtçe yaptığı konuşmada, Türk devletinin adım atmasını ve katliamların durmasını istedi.

Ethem Sarısülük İnisiyatifi adına Zarife Çamalan, “Medeni yoldaşımızın acısını içimizde hissediyoruz” dediği konuşmasında Ethem Sarısülük’ün ise adressiz sorgularla bütünleşerek mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti.

Kurum temsilcilerinin yaptıkları kısa konuşmalarda duygu ve düşüncelerini dile getirmesinin ardından söz alan BDP Amed Milletvekili Nursel Aydoğan, mücadeleyi ortaklaştırarak büyütme sözlerini yineledi. Aydoğan, “Acılar paylaşıldıkça azalır, sevinçler paylaşıldıkça çoğalır. Bugün iki ailemiz buraya gelerek acıları azaltmaya çalıştılar. Ancak failler cezalandırılmadıkça ailelerimizin acıları azalmayacaktır” diye konuştu.

AYDOĞAN: GÜCÜNÜZ HALKLAR ARASINDAKİ BARIŞI KOPARMAYA YETMEYECEK

Türk devletinin halklara yönelik politikalarını eleştiren Aydoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “30 yıldır hükümet Türk ve Kürt halkı arasında barış köprülerini koparmaya, halkları düşman etmeye çalıştı. Bugün burada olmamız bu politikaların asla gerçekleşmeyeceği demektir.”

Aydoğan son olarak Türk devletine, “Barışı ister gerçekleştirin ister gerçekleştirmeyin, halklar kendi arasında barışı gerçekleştirdi. Sizin gücünüz halklar arasındaki barışı koparmaya yetmeyecek” diye seslendi.

Kayacık Jandarma Karakolu önünde yapılan konuşmaların ardından Medeni Yıldırım ve Ethem Sarısülük’ün ailelerine taziye de bulunuldu. Hêzan Köyü’ndeki ziyaretini tamamlayan ve Lice Belediye Başkanı Fikriye Aytin’i belediye ziyaret etti. Heyet akşam saatlerinde DTK’ye gerçekleştireceği ziyaretin ardından Amed’den ayrılacak.