98 Hafta, önceki akşam Uluslararası Kürt Kadın Hareketi Temsilciliği’nden Dilar Dirik ile Kürt Kadın İlişkiler Merkezi’nden (REPAK) Meral Çiçek’in konuşmacı olarak katılımı ile panel düzenledi. Yoğun ilgi gören panelde Demokratik Konfederalizm ve somutlaştığı alan olarak Rojava devrimi anlatıldı.

Panelde REPAK temsilcisi Meral Çiçek, Ortadoğu’da şu anda yaşanan savaş ve çatışmaların Üçüncü Dünya Savaşı anlamına geldiğine dikkat çekip, kapitalist modernitenin 200 yıldır kendini Ortadoğu’da inşa etmeye çalıştığına vurgu yaptı. Bunu yaparken milliyetçilik ve ulus-devletin temel araçlar olarak değerlendirildiğini belirten Çiçek, konuşmasında milliyetçilik ve cinsiyetçilik arasındaki bağlantılara dikkat çekti. Çiçek sunumunun devamında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından geliştirilen Demokratik Konfederalizm sistemini anlatırken, bu sistemin ruhu olarak Demokratik Ulus ve siyasal ifadesi olarak Demokratik Özerkliği özetledi.

Çiçek’in ardından Dilar Dirik ise, Demokratik Konfederalizmin hayat bulduğu zemin olarak Rojava devrimini anlattı. Konuşmasının başında kadınlar açısından öz savunmanın önemine vurgu yapan Dirik, devamında Rojava’da Kürt kadınları öncülüğünde geliştirilen demokratik sistemi işledi. Dirik, Rojava devriminin kendiliğinden ortaya çıkmayıp, Abdullah Öcalan’ın doğrudan emekleri ve Kürt özgürlük hareketinin ortaya çıkardığı gelişim düzeyine dayandığının altını çizdi. Ardından demokratik sistemin yaşamın farklı alanlarında kadınlar öncülüğünde nasıl örüldüğünü örneklerle ortaya koydu.

Sunumların ardından katılımcılar özellikle de Kürt Kadın Özgürlük Hareketine, yine Kürt Özgürlük Hareketi’ndeki paradigma değişikliğine ilişkin sorular sorup, konuyla ilgili görüşlerini dile getirdiler.

Dün akşam ise aynı proje kapsamında Beyrut’ta bulunan Sursock Müzesi’nde okuma akşamı düzenlendi. Kadın ve ekoloji konulu etkinlikte Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi (PAJK) Jineoloji Komitesi üyesi Pelşîn Tolhildan tarafından kaleme alınan ‘Gizemli Meşru Savunma: Şimdi Doğa Konuşuyor’ başlıklı makalesi okundu. Doğal toplum, ekolojik yaşam ve doğanın sömürülmesine tepki olarak çevre felaketlerinin ele alındığı makalenin içeriği katılımcılar tarafından yoğun bir biçimde tartışıldı.