Maden ocaklarına karşı yerli halkların dayanışması

Maden ocaklarına karşı yerli halkların dayanışması

İsveç Hükümeti’nin maden ocakları açılmasını kolaylaştıran ve ülkeninin yeraltı zenginliklerini uluslararası tekellerin sömürüsüne açan yasayı parlamentodan geçirmesine yönelik tepkiler sürüyor. Ülkenin kuzeyinde Samilerin yoğun olarak yaşadıkları yerleşim birimlerinde yapılan gösterilerden sonra, dün de Stockholm protesto gösterisine ev sahipliği yaptı.

Çoğunluğunu Sami örgütlerinin oluşturduğu 30 civarında dernek ve kuruluşun çağrısı üzerine Stockholm’deki eyleme katılan binlerce kişi yeni maden yasasının iptal edilmesini  talep etti.

Samilerin bir kesiminin geleneksel kıyafetleriyle katıldıkları eyleme maden ocaklarının açılmasından etkilenen İsveç’in güneyindeki yerleşim birimleri ve Gotland Adası’ndan gelen halk da destek verdi.

AVRUPA’NIN EN BÜYÜK ÇEVRE FELAKETİ

“Arazi Biyologları” adlı örgütlenmenin Başkanı  Salomon Abresparr İsveç’in dört bir yanında mantar türer gibi maden ocakları açıldığını, toprakların ve suların kirlenmesi sonucu halkın evlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade ettikten sonra Hükümeti kısa vadeli çıkarlar uğruna doğa katliamı yapılmasına izin vermekle suçladı.

İsveç’in kuzeyinde Avrupa’nın en büyük çevre felaketi yaşandığını, Sotkama’daki maden ocağından çıkan kirli suların toplandığı barajın bir duvarın yıkılması sonucu yüzbinlerce metreküp zehirli suyun çevreye yayıldığını, bitki, hayvan ve tüm canlıları yok ettiğini söyledi. Ama bu felakete rağmen İsveç’in en az yüz yerleşim biriminde yeni maden ocakları açıldığına dikkat çekti.

Hükümetin yürürlüğe koyduğu yeni maden politikasının tekellere hizmet etmeyi amaçlayan bilinçli bir politika olduğunu, şirketlerin aşırı karlar ettikten ve onarılması mümkün olmayan tahribatlara yol açtıktan sonra çekip gideceklerini  söyledi.

SONUNA KADAR DİRENİŞİMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ

Sami Parlamentosu Başkanı Steffan Mikaelsson Hükümetin maden politikasının sömürgeci bir anlayışın devamı olduğunu, Sami halkını topraklarından söküp atmayı amaçladığını söyledi. Maden tekellerinin neden olduğu çevre kirliliği sonucu Samilerin geleneksel geçim kaynakları olan balıkçılık ve ren geyiği bakıcılığının  yok olma risiyle karşı karşıya kaldığınına dikkat çekti. Yeni maden ocaklarının aydınlık bir geleceğe değil, kirli su, hayvan türlerinin yok olması ve doğanın ekolojik dengesinin bozulmasına yol açacağını vurgulayan Mikaelsson “Hiç kimse bizden buna izin vermemizi beklemesin. Sonuna kadar direnişimizi sürdüreceğiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

LATİN AMERİKA’NIN YERLİ HALKLARINDAN SAMİLERE DESTEK

Azınlık statüsündeki Tornedal Finlilerinin gençlik örgütünün temsilcileri de yaptıkları konuşmada madenlerin kendilerine de zarar verdiklerini, Samilerle beraber dayanışma içinde maden ocaklarına karşı mücadeleyi sürdüreceklerine vurgu yaptı.

Sami kadınları geleneksel Sami türkülerini söylerlerken Sami gençleri de maden ocaklarının açılmasına karşı kendi yazdıkları şiirleri okudu. Peru, Ekvador ve Şili’nin yerli halkları da geleneksel kıyafetleriyle katıldıkları gösteride konuşmalar yaparak ve şarkılar söyleyerek kardeş halk olarak gördükleri Samilerin mücadelesine omuz verdi.