AKP hükümeti daha önce meclisten çekilen belediyelere kayyum atamalarına ilişkin düzenlemeyi bu kez 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hayata geçirdi. Kayyum maddelerini içeren KHK resmi gazete de yayınlanırken, kayyum atamalarının hedefinde olan illerden Mardin’de halk kendi iradeleri ile seçtikleri belediye başkanlarının yerine kayyum atanmasını kabul etmeyeceklerini ve direneceklerini ifade ediyor. Mardin’de yaşayan Abdulkadir Omeri, Ramazan Özmen, Halil Balamur ve Abdulaziz Altın, kayyum atamalarını iradelerine yönelik bir saldırı olarak değerlendirerek, Kürdistan’da kayyumun çalışma şansı bulunmadığını belirtti. 

“KAYYUM DARBEDİR, TANIMAYACAĞIZ”

Abdulkadir Omeri: AKP her şeye kayyum atıyor. AKP’de zaten seçim yok, milletvekilleri, bakanları, yöneticileri zaten birer kayyum, şimdi yetmedi ülke de ne var ne yok kayyum ataması yapıyorlar, ülkeyi kayyum sistemi ile yönetmeye başladılar. Kayyum nedir? Kayyum darbedir, kayyum halkın iradesini tanımamaktır. Seçilmiş bir belediye başkanı yerine kim olduğu belli olmayan birini atamak ne demektir. Kayyum gelirse her şey çok kötü olacak, herkes bunu böyle bilsin. AKP’nin bir paşası eksik, bölgeye bir de paşa atasın, paşa yönetsin. AKP’nin her şeyi kayyum, başbakan kayyum, genelkurmay başkanı kayyum. Ortada başbakan var mıdır? Yoktur. Mardin’de dört yüzbin oy almış Ahmet Türk’ü görevden alıp yerine bu halkın bir oyunu bile alamayan birini mi atayacaklar, bunu kim kabul eder. Tüm Mardin halkı kayyum dan rahatsız, sadece AKP’liler rahatsız değil. Böyle bir zulüm kabul edilemez ve kimse AKP’nin kayyumlarını da tanımaz.

“İRADEMİZE SALDIRIYI KABUL ETMEYECEĞİZ”

Ramazan Özmen: Kayyum atamaları Kürdistan halkının iradesine saldırıdır. Devletin Kürt halkına karşı ortaya koyduğu yeni bir oyundur. Kayyum ataması yerel yönetimleri halk yararına hizmetlerini engellemeye yönelik bir uygulamadır. Kürdistan halkı asla bu uygulamaya izin vermeyecektir, bu uygulama karşısında mutlaka irademize sahip çıkacağız, belediyelerimizin gasp edilmesine izin vermeyeceğiz. Halkımızın iradesini tanımayan bu iktidar ve uygulamalarını elbette biz de tanımayacağız. Türk devletinin, AKP iktidarının bir an önce bu yanlış politikadan dönmesi ve halkımızın iradesine saygı duyması gerekiyor. 

“KÜRDİSTAN’DA KİMSE KAYYUMLARI TANIMAYACAKTIR”

Halil Balamur: Tüm dünyanın gözleri önünde Kürt halkına yapılan bu zulmü tabi ki kabul etmeyeceğiz. Türk devleti ve AKP iktidarı bize bu zulmü reva görüyor ve irademizi tanımıyorsa bize de bu zulüm karşısında direnmek ve irademize sahip çıkmak düşer. Kürdistan’da hiç kimse, iradesine, kimliğine ve özgürlüğüne yönelik bu saldırı ve zulmü kabul etmeyecektir. Kayyumlar Kürdistan’da çalışamayacak ve hiçbir şekilde tanınmayacaktır. Kayyum karşısında tüm halkımızın her alanda eylemde olması lazım, kayyum zulmüne karşı halkımızın mutlaka direnmesi gerekiyor ve direneceğiz de. AKP hükümeti kayyum ile sonuç alınacağını düşünüyorsa yanılıyor. 

“MUTLAKA KAYBEDECEKLER”

Abdulaziz Altın: Mecliste oy birliği ile reddedilen kayyum atamasının daha sonra kararname ile yeniden gündeme getirilmesi devletin demokrasiden ne kadar uzak olduğunu, yaşadığımız ortamda nasıl bir darbe ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Ancak şunu bilsinler ki, kimi kayyum atarlarsa atasınlar mutlaka kaybedecekler ve bizler irademizi sonuna kadar savunarak onların kayyumlarını tanımayacağız. Kayyumları kimse tanınmaz ve çalışmalarına izin vermez. 

Kayyum atamak ile Kürt halkını iradesini yok sayamazsınız. Kürt halkı mutlaka bu konuda üzerine düşeni yaparak iradesine karşı atanan kayyumları tanımamalıdır.