Meclis Kürdistan'ı güçlendirir
Meclis Kürdistan'ı güçlendirir
Meclis Kürdistan'ı güçlendirir
Şengal Êzîdîleri Kurucu Meclisi Sözcüsü Xidir Salih: Şengal'deki hamlenin başarısı için birincil, zorunlu ve belirleyici olacak adım şudur: Tüm Kürt güçleri ortak bir operasyon merkezi veya ortak bir komutanlık altında Şengal’de savaşmalılar.
Şengal Êzîdîleri Kurucu Meclisi Sözcüsü Xidir Salih, bütün Êzîdîlerin, örgütlenme ve ittifaka ulaşmada hemfikir olduğunu belirterek, "Hepimiz şunun idrakindeyiz; DAİŞ Şengal’e saldırıp işgal ettiğinde Êzîdîlerdeki siyasi görüş ve fikir ayrılığını, toplumsal katmanları, aşiret farklılıklarını veya ekonomik dereceleri dikkate almadı. Tüm Êzîdî Kürtleri ve Êzîdîliği hedef aldı. Konferansımızın bütün katılımcıları bu farkındalıkla yerini aldı. Meclis de bu zaruret üzerine kuruldu ve tekrarını önlemek için devam edecek. Ortak bilincimizin tezahürüdür. Êzîdîler içinde ve Êzîdîliğin tarihinde bir ilktir" dedi.
Türk devletinin desteklediği Sünni Arap milliyetçilerin denetimindeki çetelerden DAİŞ'in Şengal'i işgaliyle 73. Ferman'la karşı karşıya gelen Êzîdî Kürtler, örgütlenmenin, savunmanın ve yönetmenin hayatiyetini daha fazla idrak etti. Şengal Êzîdîleri Kurucu Meclisi bu idrak üzerine kuruldu. Meclis’in kurulma fikrinin nasıl ortaya çıktığı, kuruluş amacı, yarattığı etkiler, olması gerekenleri Şengal Êzîdîleri Kurucu Meclisi Sözcüsü Xidir Salih'e sorduk.
Şengal’de Êzîdî toplumun kendini örgütleme ve Meclis kurma fikri nasıl gelişti?
3 Ağustos 2014 tarihinde 73. Ferman başladığında yüzbinlerce insan dağlara doğru kaçtı. HPG ve YPG savaşçıları Şengal dağları ve Rojava arasındaki insani koridoru açtıktan sonra yüzbinlerce Êzîdî, Rojava, Başûr ve Bakûrê Kürdistan’a geçti. Şengal dağlarında da binlerce aile kaldı. Êzîdîler içinde de değişik siyasal fikirler vardı. TEV-DA, Komünist Partisi, İlerici Êzîdî Partisi, Islah Hareketi, Êzîdî Gelecek Hareketi gibi değişik siyasi akımları benimseyen Êzîdîler kalmıştı dağda. Ben de Şengal’de Komünist Partisi'nin bir komitesinin sorumlusuydum. Bizim siyasi bir tecrübemiz vardı. Fakat bu ferman tüm durumları değiştirdi. Kadın ve genç kızlar da içinde olmak üzere hepimiz ilk etapta savaşçı olduk. HPG ve YPG’li kardeşlerimizle Şengal Dağı'nı ve dağda kalan binlerce Êzîdî'yi koruma görevini üstlendik. Yaklaşık beş ay boyunca bu dağlarda halkımız için savaşçı olduk.
Êzîdîler içindeki bu değişik siyasi akımlara mensup olanlar ve dağda kalan bizim ileri gelenlerimiz, pîr ve şêxlerimizle bazen oturup durum değerlendirmesi yapıyor ve yaşananları tartışıyorduk. Aylık olarak belki 5-6 defa bu şekilde toplantılarımız oluyordu. Hepimiz “Çocuklar ve kadınların da yer aldığı bu 6 aylık direniş, büyüktür. Fakat örgütleyemezsek bu direniş sonuç alamaz ve boşa çıkar” diyorduk. Bu temelde halkımızın istemi ve Êzîdîler içindeki değişik çevrelerle yaptığımız tartışmalar sonucunda, direnişi örgütlemesi için bir Meclis'in kurulması gerektiği kanaatine vardık. Meclis'in hem Şengal dağlarında kalan Êzîdîleri hem de Kürdistan'a dağılıp çadır kamplarda kalan Êzîdîlerin geleceği açısından önemli bir adım olacağına inandık. Bu inançla ilk adımı attık.
Meclis'in temel amacı nedir?
Eğer halkımız örgütlü olsaydı, 73. Ferman gerçekleşmezdi. Girişim olsaydı bile bilançosu bu kadar ağır olmazdı. Bundan dolayı Meclis'in temel amacı halkımızı örgütlemek ve yaralarını sarmaktır.
Kuruluş için 14 Ocak 2015’te bir konferans yaptınız. Biraz o atmosferi anlatır mısınız?
Kutsal olan Çarşamba gününde konferansımızı gerçekleştirdik. 73. Ferman'dan sonra Şengalli Êzîdîler için en güzel gün, konferansın gerçekleştiği gündü. Hem dağdaki Êzîdîler, hem de kamplarda yaşamak zorunda kalan Êzîdîlerden konferansımıza katılanlar oldu. Herkes önyargılardan arınarak halisane niyetle katıldı. Özgür bir gelecek tasavvuruyla konferansa katıldık ve gerçekleştirdik. Zaten çok demokratik bir konferans oldu. Seçimler, adil ve demokratikti. Mesela aday olan bir aşiret reisi kazanamadı ama kör ve fakir bir ailenin genç kızı seçilim üye oldu.
Meclis'in ilanının Şengal dağlarında kalan Êzîdîler ile Kürdistan'a dağılan Êzîdîler üzerindeki etkisi ne oldu?
Büyük bir coşkuya yol açtı. Hatta Meclis karşıtı olan birçok partinin ve siyasi görüşün mensubu olan Êzîdîler bile bizleri arayarak tebrik etti. Êzîdî Kürtlerin yüzde 70’inden fazlası Meclis'in ilanından memnun ve bizimle beraberler bu ittifakın içerisinde yer almaktan yana. Êzîdîlerin geleceğini belirlemede, hedef ve amaçlarına ulaşmada, zulmü nihayete erdirmede önemli rolünün olacağına inanılıyor. Meclis'in ittifakımızı, birliğimizi sağlayarak kendimizi yönetmemizi ve savunmamızı mümkün kılacağı kanaati oturuyor. Bizi destekliyorlar.
Konferansın bileşiminde de Êzîdî toplumunun birçok kesiminden (Pir, Şêx, genç, kadın, yaşlı) ve değişik siyasi görüşe mensup olanlar katıldı. Meclis birleştirici rolünü, kuruluşundan itibaren oynamaya başlamadı mı?
Bütün Êzîdîler, öz örgütlenme ve ittifaka ulaşmada hemfikir. Hepimiz şunun idrakindeyiz; DAİŞ Şengal’e saldırıp işgal ettiğinde Êzîdîlerdeki siyasi görüş ve fikir ayrılığını, toplumsal katmanları, aşiret farklılıklarını veya ekonomik dereceleri dikkate almadı. Tüm Êzîdî Kürtleri ve Êzîdîliği hedef aldı. Konferansımızın bütün katılımcıları bu farkındalıkla yerini aldı. Meclis de bu zaruret üzerine kuruldu ve tekrarını önlemek için devam edecek. Ortak bilincimizin tezahürüdür. Êzîdîler içinde ve Êzîdîliğin tarihinde bir ilktir. İlk defa tüm toplumsal ve siyasal kesimler böyle bir konferans gerçekleştirerek ittifakımızı önemli ölçüde kurduk. Şu konuda hiçbir tereddütümüz yok: Hedef alınan Êzîdîler, inaçları ve kimlikleridir. Bu yüzden de tüm Êzîdîler ittifaka ve örgütlenmeye dahil olmalıdır.
Bu bir aylık dönemdeki çalışmalarınız hakkında biraz bilgi verir misiniz?
Henüz kısa bir süre geçti. Şu anda temel çalışmamız örgütlenmedir. Hem Şengal Dağı'nda hem de Newroz Kampı'nda en işlevli komitemiz, Örgütleme Komitesi'dir. Toplantılar yapıp seminerler veriyoruz. Bu çalışmalar düzenli bir şekilde devam ediyor. Diğer komitelerin organizasyonu ve işlevsel kılınması için çalışıyoruz.
Şengal’i Özgürleştirme Operasyonu'nun başarılı bir şekilde sonuçlandırılması için ne yapılması gerekir?
Birincil, zorunlu ve belirleyici olacak adım şudur: Tüm Kürt güçleri ortak bir operasyon merkezi veya ortak bir komutanlık altında Şengal’de savaşmalılar. HPG, YJA-STAR gerillaları, YPG güçleri, YBŞ güçleri ile YNK ve PDK Pêşmergeleri Şengal ve Êzîdîlik için ortak bir komutanlık altında hamleyi sürdürmeli.
Êzîdîler ne yapmalı, Êzîdî toplumuna çağrınız var mı?
Tüm Kürdistan halkı ve Êzîdî toplumu Şengal’i Özgürleştirme Hamlesi'ne destek olmalı. Özellikle Başûr ve Bakûr'daki kamplarda yaşayan halkımız, Şengal’e, kutsal topraklarına dönmeli. Herkes hamleye destek olmalı ve katılmalıdır. Biz kendi topraklarımızı savunmazsak kimse dışardan gelip bizim topraklarımızı bizim için savunmaz. Bu yüzden tüm Êzîdîler kendi kutsallarına ve topraklarına sahip çıkmalıdır. Direniş saflarına katılmalılar.
Dört parça Kürdistan’da ve yurtdışında yaşayan halkımız bulundukları her yerde kendilerini örgütlemeliler.
Bugün Şengal zor koşullardan geçiyor; özgürleştirilip yeniden kuruluncaya kadar önünde uzun ve zorlu bir yol var. Şengal toplumunun çok yönlü yardıma gereksinimi var. Şengal dağlarında yaşayan Êzîdîler yalnız bırakılmamalı, her türlü destek ulaştırılmalı.
Kürt siyasi partileri, size nasıl destek olmalılar; Kürt siyasi hareketlerinden ve partilerinden beklentiniz nedir?
Tüm Kürt siyasi güçlerinden ve partilerinden temel beklentimiz; Êzîdîlerin örgütlenme çabasına ve Meclis'e destek olmalarıdır. Meclis, hiçbir siyasi partiye karşı kurulmadı. Böyle bir misyonu da yok. Meclis'in niyeti Kürdistan'ı parçalamak değil, aksine örgütlenip topraklarını savunabilecek duruma gelmiş güçlü Êzîdî toplumuyla Kürdistan’ı daha da güçlendirmektir. Meclisimiz tüm Kürtleri ve Kürdistan’ı güçlendirecektir.
Meclisimizin kapısı siyasi görüş ve siyasi parti mensubiyeti gözetmeksizin tüm Êzîdîlere açıktır. Birey, aile, aşiret, parti çıkarların öncelemeyip Êzîdîler ve Êzîdîlik için küçücük bir emek vermek isteyen katılabilir. Sözünü, eylemini Êzîdîlerin ittifakı, savunması ve özgür geleceği için ortaklaştırabilir.
Şengalli Êzîdîlerin örgütlenmesinin önünde kimse köstek olmamalı. Şengal’in yeniden kurulması ve sesinin tüm dünyada duyulması; yaşananın soykırım olarak tanınması için tüm siyasi güçler harekete geçmeli ve dünyayı ayağa kaldırmalı. Tüm Kürt siyasi güçlerinin önünde biz Êzîdîlere destek olma görevi var. Bu görevlerini yerine getirmeliler.
Bazı medya organları Meclis'in kuruluşunu farklı mecralara taşıdı, karalama kampanyası başlattı, neden?
Size şunu çok net olarak ifade edebilirim; kastettiğiniz medya organları, Meclisimizi olumsuz olarak tartıştığı kadar Êzîdîlere reva görülen fermanı, trajediyi, dramı tartışmadı. Niye bu katliam gerçekleşti, niye Êzîdîleri koruması gereken güçler koruyamadı, niye Êzîdîler DAİŞ gibi barbar bir güruhun insafına terk edildi, diye tartışmadılar. Binlerce insanın katledilmesi, binlercesinin kaçırılıp pazarlarda satılmasının nedenlerini irdelemediler. Uzatmak istemiyorum. Herkesin asgari de olsa vicdanlı davranması gerekir. Kimsenin kendi yurdunda hakarete uğrayan, güvensizlik ve mağduriyet sarmalından çıkmaya çalışan halkımız üzerinde siyasi oyunlara ve hesaplara girmeye hakkı yok. Bizim üzerimizde tepinmesinler.
Biraz zor bir soru olacak ama şu anda tüm Êzîdîlerin gündeminde DAİŞ'in elinde esir olan kadın, genç kız ve çocuklar var, bu konuda neler yapılmalı?
Doğrudur, bizim için en temel ve önemli konuların başındadır. Canilerin elinde esir tutulan ve birçoğu köle pazarlarında satılan binlerce genç kız, kadın ve çocuğumuz, kanayan yaramızdır. Tüm devletlerden, tüm insan hak ve hukukunu savunan kuruluşlardan, tüm siyasi parti ve güçlerden beklentimiz, her türlü çabayı göstermeleridir. Biz Êzîdîlerin temel önceliği budur. Bu trajediye sebep olan herkesin yargılanması gerekir. İşte bütün bunların hesabının sorulması için de feryat ediyoruz. Örgütlenelim, birlik olalım; kendimizi savunacak, kurban olmaktan çıkaracak güce kavuşturalım; el uzatanları pişman edelim.