Meclis’teki tek muhalif parti tasfiye edilmek isteniyor

Dokunulmazlıkların kaldırılmasını düzenleyen Anayasa değişikliğine tepki gösteren HDPli vekiller Meclis’teki tek muhalif parti olan HDP’nin tasfiye edilmek istendiğini belirtti.

AKP, MHP ve CHP’nin oyları ile HDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması kararının ardından ANF’ye konuşan HDP’li vekiller, Türkiye ve Kürdistan’da bulunan inanç ve kültürlerini temsil eden HDP’nin dize getirilmeyeceğinin mesajını verdi. MHP ve CHP’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Başkanlık sistemi’ne destek vermek amacı ile HDP’nin hedef gösterildiğine işaret eden HDP’li vekiller, TBMM’de tek muhalif partinin de tasfiye edilmek istendiğine dikkat çekildi.

Haklarında çok sayıda fezlekenin hazırlandığı HDP’li milletvekillerin tepkileri şöyle;

HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran: Biz daha önce dokunulmazlık kararı ile ilgili parti olarak kararımız vardı. 7 Haziran’dan bu yana AKP’nin, MHP’nin, CHP’nin bir koalisyon halinde hareket ettiklerini biliyorduk. Aslında uzun süredir MHP ile CHP’nin muhalefet partisi olarak sayılmıyorlardı. Bu her iki parti de muhalefeti bırakıp sarayın etrafında kümelendiklerini biliyoruz. Daha öncede belirtmiştik, dokunulmazlıkları kaldırıp bize geri adım attıracaklarını düşünüyorlarsa yanılıyorlar. Tekrardan milletvekilliliğimiz devam ediyor.  AKP’nin ‘Hukuk Komisyonu’ haline gelen yargının önünde el pençe duracağımızı düşünüyorlarsa anılıyorlardır. Onun için kendi ayaklarımızla ifade vermeye gitmeyeceğiz. Eğer gerçekten istiyorlarsa gelsinler bizi evlerimizden alsınlar. Bu anti demokratik durum karşısında kendimizi savunma pozisyonunda olmayacağımızı bilsinler. Biz hırsızlık yapmadık, yolsuzluk yapmadık, halka vereceğimiz hesap yoktur. Ancak CHP’nin saray darbesinin son halkası olduğunu gördük. Bu direniş alanımızın sadece meclis olduğunu da düşünmesinler. Bugün saray darbesine karşı direnen tek partinin HDP olduğunu tüm halklar tarafından bilinmelidir. Bu hedeflerimizden geri adım atmayacağımızı da bilmeliler.

HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez: Dokunulmazlıkların kaldırılması ve yasanın hazırlanma şekli, en üst anayasa’dan tutun ceza kanununa, TBMM’nin iç tüzüğüne tamamen kanuna aykırılık söz konusudur. Maalesef söz konusu Kürtlerin kazanımları olduğu takdirde yasalar ya da anayasa hiçbir şekilde göz önünde bulundurulmuyor. İlk önce onu belirtmek istiyoruz. Biz hiçbir şekilde ifade vermeye gitmeyeceğiz. Bir hukukçu olarak baktığımızda belirttiğim gibi ceza hukukuna aykırı olan bir durumdan kaynaklı bir hukukçu olarak ta ifade vermeye gitmeyeceğiz. Karar verilmiş ve bu konuda gerekli adımlar da atılacak. Tarihe büyük bir hata yapıldığını söyleyebiliriz. CHP, MHP ve AKP bu tarihi hatanın hesabını er ya da geç vereceklerdir. Bu karar tamamen Cumhurbaşkanının talimatı doğrultusunda alınan bir karardır. Biz bu konuda ilgili savcılıklara dosyalarımız gönderilecek ama bu konuda ifade vermeyeceğimizi bir kez daha belirtmek istiyorum.  Böylesi böyle bir siyasi karar ile ortaya çıkan dokunulmazlıkların kaldırılmasının hiçbir zaman gidip ifade vermeyeceğiz. Bizim için ya yakalama kararı çıkartırlar ya da zorla ifade almaya götürürler ama şuan bile Anayasa’yı bir tarafa bırakıyorum, Ceza Kanununa göre de bir aykırılık teşkil etmektedir. Çünkü Ceza Kanununda bir ilkesi var. Cezanın geriye yürümezlik ilkesine aykırılık söz konusudur. O cezanın geriye yürümezlik ilkesi şöyle; yasa dediğimiz verdiği tarihten sonraki dosyaları ancak etkileyebilir. Sonraki hiçbir zaman etkileyemez. Ama fezlekelere baktığımız zaman önceki tarihlerde olduğu ve aykırılık teşkil edildiği görülmektedir. Biz oraya gittiğimde onlara hukuk dersi vereceğimizi belirtmek istiyorum. Çünkü burada tamamen hukuk çiğnenmiş ve askıya alınmıştır. Anayasanın 2. Maddesinde hukuk devleti doğrultusunda değil de o sarayda bulunan zat’ın söylemleri ve talimatları neticesinde bir kez daha gördük ki meclisin darbeye bir adım daha attı ve darbeci cumhurbaşkanın söylemleri ile hareket ederek anayasal suç işlemiş olduklarını bir kez daha belirtmek istiyoruz. Şuan Şırnak’tan abluka altından buradan Başbakan Davutoğlu ve Saray’daki Cumhurbaşkanına seslenmek istiyorum; siz ilk başta burada başlattığınız savaşın hesabını vereceksiniz. İlk önce bu savaş sonucu işledikleri insanlık suçlarının hesabını versinler biz halkımızın yanında olduğumuzdan kaynaklı hukuk dışı yollarla halkımızın iradesine darbe ile dokunulmazlıkları kaldırarak onlar bu suçtan kendilerini koruyamayacaklar.

HDP Batman Milletvekili Mehmet Ali Aslan: Dokunulmazlık darbesi ile ilgili yasal, ulusal ve uluslararası yargıya bu durumu taşıyacağız. Biz kaldırdık, haydi siz çıkın demekle olmaz, biz HDP’li vekiller olarak meclisi onlara bırakmayacağız çünkü orası onların babasının çiftliği değil. Biz halkın oyları ile buraya geldik, onların atamaları ile gelmedik. Halkla beraber biz hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz. Bir hukuki süreç olmadığı için, siyasi bir süreç olduğu için bizi yargılama hakları yok. Anayasaya aykırı olduğu için bu savcıların bizi yargılama onların görevi değil. Biz demokratik tutumumuzda sonuna kadar direteceğiz. Bu sivil siyasete yönelik gerçekleştirilen darbeye karşı hukuki mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu darbe, parlamentodaki tek nitelikli muhalefeti tasfiye etme darbesi olarak kabul ediyoruz. Çünkü CHP ile MHP bunu açıkça ilan etti. Bu konuda endişelerimizi dile getiriyorduk ama teorik olarak bunu söylesek te ama artık pratikte ispatlanmış oldu. CHP, Kılıçdaroğlu’nun Saraya küfür etmesi, sarayın Kılıçdaroğlu’na küfür etmesi demek ki hepsi danışıklı dövüşmüş. Adamlar ona başkanlığın önünü açacaklar uygulamada bulundu kurumsal olarak. Bu yönü ile HDP’nin mecliste dik durması muhalefet olarak mecliste tek parti olarak kalması için tasfiye girişiminde bulundular. Meclis tarihinde ilk kez HDP şemsiyesi altında bütün halklar, inançlar burada temsiliyetini buldu.  Bütün halklara ve inançlara karşı düşmanca tutum alınmıştır.