Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı uygulanan tecridi ve CPT'nin İmralı Adası'na yaptığı ziyareti kardeşi Mehmet Öcalan değerlendi. Tecridin savaş ve bununla dökülecek olan kan anlamına geldiğini belirten Mehmet Öcalan, CPT'nin de sağlık durumu dahil tecride ilişkin biran önce kamuoyuna açıklama yapmasını beklediklerini dile getirdi.

Kürt sorunun çözüm adresi olan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı AKP/Saray rejimi tarafından müzakere süreci sonlandırılarak hayata geçirilen tecrit, ağırlaştırılmış koşullarda devam ediyor. Temmuz 2011 yılından bu yana avukatları, Ekim 2014 yılından bu yana ailesi ve son olarak 5 Nisan 2015'ten beridir de İmralı Heyeti ile bağlantısı koparılan Öcalan'dan bir yılı aşkın süredir hiçbir şekilde haber alınamıyor. Bu kapsamda milyonların iradesi olarak gördüğü Öcalan'a dönük geliştirilen tecride dair Kürt halkının ve dostlarının yoğun baskısı üzerine 28-29 Nisan'da Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) tarafından İmralı Adası'na bir ziyaret gerçekleştirildi. Ancak CPT tarafından gerçekleştirilen ziyarete ilişkin milyonlarca kişi tarafından merakla beklenen başta Öcalan'ın sağlık durumu olmak üzere, tecrit ve cezaevi koşullarına dair kapsamlı bir açıklama yapılmadığı gibi avukatlarına da aktarımda bulunulmadı.

Öcalan ile Ekim 2014 yılından beri görüşmelerine izin verilmeyen kardeşi Mehmet Öcalan, İmralı'daki tecride ve CPT'nin yaptığı ziyarete ilişkin ANF'ye konuştu.

AKP ve Saray tarafından Öcalan'a karşı devreye koyulan tecridin aşamasına dikkat çeken Mehmet Öcalan, tecridin tarihsel bir sürecin de başlangıcı olduğunu dile getirdi. Son olarak 5 Nisan 2015 itibari ile yapılan görüşmeden sonra Öcalan'a karşı devreye koyulan tecridin Öcalan'ın projesi olan Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) 7 Haziran seçimlerinde halklar nezdinde kabullenişi ve başarısına karşı daha da derinleştirildiğini kaydeden Mehmet Öcalan, 7 Haziran'dan sonra AKP/Saray tarafından Öcalan'ın bertaraf edilmesi adına ağırlaştırılmış tecridin devreye konuldunun altını çizdi. Öcalan'ın son 3-4 yıldan beridir HDP projesi üzerinde çalıştığını ve HDP'nin halklar nezdinde kabullenerek gerçekleşmesi nedeniyle hedef alındığını söyleyen Mehmet Öcalan, AKP/Saray'ın 7 Haizran'dan sonra Öcalan'ı bertaraf  etme girişimlerine karşı kendilerinin de birşey yapmayarak izleyici kalmalarını ve düştükleri eksikliğin özeleştirisini dile getirdi.

'TECRİT DEMEK SAVAŞ DEMEKTİR'

Öcalan'ın ailesi olarak temel hakları kapsamında avukatları aracılığıyla her hafta görüşme başvurusunda bulunduklarını ancak görüşlerine izin verilmemesine tepki gösteren Mehmet Öcalan, "Başkan APO, orada sağ mı ölü mü? hiç haberimiz yok. Bizde bir yapamıyoruz.  7 Haziran'dan sonra kimseye bir şey yaptırılmadı. Tecridi kırmaya dönük başarılı olamadık. Başkan tutuklu bulunduğu 17 yıldan beri ara ara kendisine karşı tecritler uygulandı. Ama her seferinde tecridi kırmak için bir şeyler yapabiliyorduk. Bunu sorguluyorum. Eğer tecrit kalkarsa bu akan kanda duracaktır. Bu kanın önünü kesecek tek kişi Öcalan'dır. Bunu herkes çok iyi biliyor. Eğer Başkan APO ile görüşmeler yapılırsa büyük çok olumlu şeyler olacaktır. Büyük bir değişim olur. Tecridin kaldırılmasının Ortadoğu, Kürt coğrafyası ve Türkiye coğrafyasına çok etkisi olur. Kürt sorunun çözümsüzlüğü nedeniyle tek muhatap olan Öcalan'a karşı uygulanan tecrit ile akan kanın akmasının önünü bir tek Öcalan alabilir. Bu ölenler ana baba çocuklarıdır. Yazıktır. Kim olursa olsun. Vicdanlı olunmalıdır. Tecrit demek savaş demektir. İnsanların ölümü ve kanın akması demektir. Biran önce görüşmelerin önünün açılmasını bekliyoruz ve bekliyoruz" dedi. 

'CPT'NİN BİRAN ÖNCE AÇIKLAMA YAPMASINI BEKLİYORUZ'

CPT'nin üç hafta önce İmralı Adası'na yaptığı ziyareti değerlendiren Mehmet Öcalan, CPT'nin yaptığı ziyaretin Kürt halkı ve dostlarının gerek Kürdistan, gerek Türkiye gerekse Avrupa genelinde yaptığı baskılar sonucu yapıldığını belirterek, "Ancak, CPT adaya gidip geldikten sonra ne avukatlarına ne aileye nede kamuoyuna açıklayıcı bir bilgi verilmedi. Bu acı bir durumdur. Ailesi olarak Başkan APO'nun durumu öğrenmeye ve görüşmeye dair demokratik anayasal haklarımız vardır. Uluslar arası büyük bir kurumdur CPT.  Biran önce CPT'den bir açıklama bekliyoruz. Halk bunu bekliyor ve istiyor. Nereye gidersek bize Başkan'ın durumunu soruyorlar. CPT Başkan APO'nun avukatlarını bilgilendirmek zorundadır. Biran önce bu aktarımların, bilgilendirmenin yapılmasını istiyoruz ve bekliyoruz" diye ifade etti.

'BU AKAN KANI DURDURACAK TEK KİŞİ OLAN BAŞKAN APO'NUN...'

Tecritle beraber tüm ülkenin bölge kan gölüne çevrildiğini söyleyen Mehmet Öcalan, şöyle devam etti: "Bunun son bulması için biran önce tecride son verilerek ailesi ve avukatlarının adaya gönderilmesini bekliyoruz. Günde 10, 20 insan ölüyor. Yazıktır. Acıdır. Dağdaki gerilla da asker de polis de ana baba çocuklarıdır. Her gün bunların ölmesi çok acı bir durumdur. Umarız önümüzdeki günlerde ya ailesi olarak bizler ya avukatları yada heyetin adaya gitmesine izin verilir. Bu kanın akmasının kimseye bir faydası yoktur. Ne Kürtlere ne Türklere nede Ortadoğu'ya bir faydası var. Bu kanın akmasını durduracak tek kişi olan Başkan APO'nun sağ mı ölü mü olduğunu bilmiyoruz. Bu da çok acı bir durumdur. Uluslar arası kurum ve kuruluşlara çağrıda bulunuyoruz. Ailesi olarak, avukatları olarak yasal haklarımız var. Bunları kullanmamıza izin verilmiyor. Biran önce adaya görüşme için gidişlerin önünün açılmasını bekliyoruz ve bekliyoruz."