'Mevsimlik göçü zorunlu göç doğurdu'

'Mevsimlik göçü zorunlu göç doğurdu'

Mezopotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayı'nın ilk günkü çalışması tamamlandı. Artuklu Üniversitesi'nden Ayşe Akkırca yaptığı araştırmanın sonucuna değinirken, 2012 yılında Kürt işçinin Karadenizli işçiye göre 5 saat fazla çalışmasına rağmen 8 TL daha az aldığını vurguladı. Akkırca, mevsimlik göçü zorunlu göçün doğurduğunu kaydetti.

DTK tarafından düzenlenen Mezopotamya Mevsimlik Tarım İşçileri Kurultayı'nın ilk günkü çalışmaları tamamlandı. Öğleden sonraki bölümde konuşan işçilerden Viranşehirli Melle İbrahim Aykaç, Kürt işçilerin batıya göç etmek zorunda bırakıldıklarını ifade etti.

Aykaç, Viranşehir'de kendi tarlarında çalışmak isteyen yurttaşların sürekli elektriğinin kesilerek çalışamaz duruma getirildiğini belirterek, "Sömürge halkı olarak gidip onlara hizmet etmemizi istiyorlar" dedi. Urfalı İde Vural ise, tüm konuşan işçilerin anlattıklarını şöyle özetledi: "Umarım Başkan Apo bir dahaki kongrede aramızda olur. Biz Kürtler esiriz. Çocuklarımız cezaevinde, dağda. Barış olsun biz ne göç etmek zorunda kalalım, ne de ağlayalım. Bizim topraklarımız bize yeter. Kürt halkı da işçisine sahip çıksın, çalışabileceğimiz toprak versin."

KİMSE ONURUMUZDAN ŞÜPHE ETMESİN

Daha sonra konuşan BDP Kadın Meclisi'nden Dicle Üren ise, "Onların dilini bilmiyoruz, zenginlerine işçilik yapıyoruz diye kimse onurumuzdan şüphe etmesin. Fırat Nehri'nin bitişiğindeki Urfa'nın Suruç ve Hilvan ilçelerinin tüm nüfusu tarım işçisi ve mevsimlik göç ediyor. Yine Botan'daki halkımız yaylaya bırakılmıyor diye aynı kadere mahkum ediliyor. Amaç bizi kendilerine muhtaç kılmak. Ama biz onurumuza sahip çıkarak ve örgütlenerek cevap olacağız" şeklinde konuştu.

Kısa bir konuşma yapan BDP Urfa Milletvekili İbrahim Binici ise, kurultayı tarihi bir çalışma olarak adlandırdı. Türkiye'nin en yakıcı sorununun iş ve aş sorunu olduğunu söyleyen Binici, "Zihniyet Kürtlerin birilerine hizmet etmesidir. Kürtler DTK bünyesinde bir araya gelmelidir. Köyünden yurdundan koparılan tarım işçileri ırgat adı altında statüsüz bırakılıyor" diye konuştu.

HEM DAHA ÇOK ÇALIŞIYORLAR, HEM DAHA AZ ÜÇRE ALIYORLAR

Uzmanların konuşmaları ile devam eden kurultayda ilk sözü alan Artuklu Üniversitesi'nden Ayşe Akkırca, sorunun temelinde mülksüzleştirme ve evsizleştirme yattığını ifade etti. Tarım işçilerine yönelik niceliksel bir çalışmanın olmadığını söyleyen Akkırca, "Soruna sadece sınıfsal temelli bakarsak erkek ile kadınların farklı etkilenmelerini, etnik baskıyı göremeyiz. Soruna toplumsal bir çok katmandan bakmak gerekir. Mevsimlik göçü zorunlu göç doğurdu. Köyleri boşaltılan Kürtler iş bulamayınca mevsimlik işçi oldu ve batıya göçtü" dedi.

Kürt ve Türk mevsimlik tarım işçilerinin arasındaki farka da değinen Akkırca, yaptığı araştırmada elde ettiği verileri şöyle sıraladı: "2012 yılında bir Kürt işçi 13 saat karşılığında 32 TL alırken, Türk işçi 8 saat karşılığında 40 TL aldı. Kürt işçinin yol maliyeti çıkarılırsa ücreti daha da düşecektir. Toplumsal cinsiyet perspektifi ile bakıldığında kadın daha fazla sömürüldü. Fazla mesainin yanında geldiği çadırda da çalışmak zorunda kaldı. Bedeni namus adı altında kontrol altına alındı. İşçilere kamp yerini terk etmeleri yasaklandı. Etnik dışlama ile karşı karşıya kaldılar. Tarım sendikaları işçilerin sorunları ile ilgilenmedi. İş kanunu işçileri korumadı. Başbakanlık genelgesinde devletin sorumlulukları olasılık, işçilerin sorumlulukları zorunluluk olarak gösterildi, güvenlik tedbirleri artırıldı."

Kurultay, yarın uzmanların konuşmaları ardından alınacak önergeler ile sonuca gidecek. Oluşturulan önerge komisyonları ortak sonuç bildirgesi hazırlayıp, işçilere okuduktan sonra kurultay son bulacak.