MGK’dan Şam'a kimyasal suçlaması, Mısır'a kınama

MGK’dan Şam'a kimyasal suçlaması, Mısır'a kınama

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında başta Suriye ve Mısır olmak üzere Ortadoğu’daki gelişmelerin değerlendirildiği açıklandı. Toplantı ardından yayınlanan bildiride Mısır’daki olayların Türkiye’yi de olumsuz etkileyebileceği endişesi dile getirildi.

Çankaya Köşkü’nde yaklaşık üç saat süren Ağustos ayı “olağan” MGK toplantısı ardından yayımlanan bildiride, Şam rejimi kimyasal silah kullanmakla suçlanırken,  Mısır’daki darbe sonrası Müslüman Kardeşlere yönelik müdahaleler kınandı.

Bildiride Suriye’deki şiddet olayları karşısında BM Güvenlik Konseyi’nin de harekete geçmesi istendi: "Suriye rejim güçlerince bu sabah Şam'ın çeşitli semtlerine kimyasal silah kullanmak suretiyle yapıldığı değerlendirilen saldırılarda yüzlerce masum sivilin katledilmesi şiddetle kınanmıştır. Rejimin kendi halkına karşı her türlü hukuki ve insani değerleri hiçe sayarak uygulamakta olduğu şiddet karşısında Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) başta olmak üzere uluslararası toplumun bir an evvel harekete geçmesi gerekliliği vurgulanmıştır.”

Suriye’de “devam eden çatışma ortamının bölgesel güvenlik açısından yarattığı tehditlerin kapsamlı bir şekilde incelendiği” belirtilirken, “Bu çerçevede, ülkemizde barınma merkezlerinde ve yerleşim yerlerinde bulunan ve sayıları 400 bini aşan Suriyelilerin ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla yürütülen çalışmaların yanı sıra sınır güvenliğimizin sağlanmasına yönelik tedbirler de görüşülmüştür” ifadeleri kullanıldı.

Mısır’da Müslüman Kardeşler’den Muhammed Mursi iktidarının 3 Temmuz’da askeri bir darbe ile devrilmesi ardından yaşanan gelişmelerin ele alındığı MGK toplantısının sonuç bildirisinde, "Barışçı gösterilere karşı yapılan ve can kayıplarına neden olan müdahaleler kınanmıştır" denildi.

Mısır’da “kesintiye uğratılan demokratik sisteme dönüş” çağrısı yapılırken, bu ülkedeki olayların Türkiye’yi de olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekildi. Bildiride, "Yaşanan sorunların bölgemize yönelik muhtemel olumsuz etkilerinden duyulan derin üzüntü ve kaygı ifade edilmiştir" diye belirtildi.

Irak’ta artan şiddet olaylarından “duyulan endişe” de bildiriye yansıdı.  Bildiride şöyle denildi: "Mevcut sıkıntıların demokratik ve anayasal çerçevede çözüme kavuşturulmasının sadece Irak'ın değil bölgemizin huzur ve istikrarına da katkı sağlayacağına dikkat çekilmiştir. Ortadoğu barış sürecinde doğrudan müzakerelerin zeminini hazırlamaya yönelik olarak Filistin ile İsrail arasında başlatılan görüşmeler ve barış sürecinin başarısı bakımından önem taşıyan Filistinliler arası uzlaşı çabalarındaki mevcut durum ele alınmıştır."