Son Dakika: DEM Parti Heyeti, İmralı’ya hareket etti

‘Minbic DAİŞ çetelerinin beyni ve en önemli eğitim merkeziydi’

Minbic Askeri Meclis üyesi Mıstefa Minbic, şehrin DAİŞ çetelerinin beyni ve en önemli eğitim merkezi olduğuna dikkat çekerek bölgenin özgürleştirilmesinin bu anlamda büyük bir zafer olduğunu belirtti.

Minbic Askeri Meclis üyesi Mıstefa Minbic 1 Haziran günü Minbic Askeri Meclisi olarak başlattıkları hamlenin 15 Ağustos itibariyle zaferle sonuçlandığını belirterek kazanılan zaferi tüm Suriye ve dünya halklarına armağan ettiklerini söyledi.

Mıstefa Minbic, son günlerde Cerablus hattında Türk ordusunun artan hareketliliği ve buna paralel olarak gelişen DAİŞ ve SUK çetelerinin hareketliğini dikkat çekici olduğunu ifade ederek Cerablus’ta devir teslim planlarının devreye konulmak istendiğine dikkat çekti.

Minbic Askeri Meclisi üyesi Mıstefa Minbic ile Minbic Askeri Meclisi ve 1 Haziran günü başlatılan ve 15 Ağustos itibariyle özgürleştirilen Minbic’i ve özgürleştirme hamlesi üzerine konuştuk.

1 Haziran günü Minbic Askeri Meclisi olarak başlattığınız ‘Minbic’i özgürleştirme hamlesi ‘ resmi olarak 15 Ağustos itibariyle zafer ile sonuçlandı. 73 gün süren özgürleştirme hamlesinde neler oldu ?

Sizin de belirttiğiniz gibi 1 Haziran günü başlattığımız "Minbic’i özgürleştirme hamlesi" 15 Ağustos itibariyle zafer ile sonuçlandı.

73 günlük süreç içerisinde onlarca köy, mezra ve kent tümden DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirildi. 73 günlük süreç içerisinde on binlerce sivil Minbic Askeri Meclisi savaşçıları tarafından DAİŞ çetelerinden kurtarılarak özgür alanlara aktarıldı.

DAİŞ çeteleri, Minbic kentinin kuzeyinde yer alan Sacur suyundan, Batı hattında yer alan Osecli, Güney hattında yer alan Xirbet El Rus köyünden, Tışrin barajına uzanan geniş hatta 6 büyük saldırı geliştirdi.

6 büyük saldırı da savaşçılarımızın çelikten iradesi ile kırılmış ve çeteler hezimete uğratılmıştır. Eğer saldırılar başarılı olsaydı bugün zaferden ve Minbic’in özgürleştirilmesinden bahsetmiyor olacaktık.

Ancak savaşçılarımız kent merkezinde ev ev, sokak sokak DAİŞ çetelerinden temizlemek ve zaferi ilan etmek için operasyonlarına aralıksız devam etti. Savaşçılarımız yeri geldi aç kaldı, susuz kaldı, uykusuz kaldı, yorgun düştü ancak hiçbir zaman pes etmedi.

Ve bunun sonucunda da Minbic Askeri Meclisi zaferi ve özgürlüğü tüm Suriye halklarına ve tüm dünya halklarına armağan etti. Ben de bir kez daha tekrarlayayım bu zaferi başta şehit ailelerimize armağan ediyoruz. Bunun da nedeni yiğit evlatların kanlarıyla tarih yazması ile alakalıdır.

MİNBİC DAİŞ ÇETELERİNİN BEYNİ VE EN ÖNEMLİ EĞİTİM MERKEZİYDİ

Minbic DAİŞ çeteleri için ne anlam ifade ediyordu? DAİŞ çeteleri için neden bu kadar önemliydi ?

Stratejik önemdeki Minbic iki açıdan önemli. Birincisi Minbic DAİŞ çetelerinin beyniydi. Bu nedenle çok stratejik ve önemliydi.

Çünkü DAİŞ çeteleri bu hat üzerinden Suriye’nin diğer kentlerine, Irak’ta Musul ve diğer kentlere, Cerablus üzerinden de Türkiye ve Avrupa’ya açılıyordu. Minbic adeta DAİŞ çetelerinin başkenti konumundaydı. DAİŞ çetelerinin Minbic’da oluşturduğu sitem Rakka’da oluşturduğu sistemden daha güçlüydü.

Bunu 73 günlük özgürleştirme hamlesi sürecinde çok net gördük. Minbic aynı zamanda DAİŞ çetelerinin eğitim yuvasıydı. Avrupa’dan gelen ve giden DAIŞ çeteleri Minbic’de eğitim görüyorlardı. Özellikle de intihar saldırılarında kullandıkları çete üyelerini burada eğitiyorlardı.

Ve buradan da Suriye, Irak, Avrupa gibi yerlere göndererek saldırılar düzenliyorlardı. 

Minbic zaferi Suriye, Kuzey Suriye ve dünya da nasıl bir etki yarattı ? Minbic zaferi özellikle de Demokratik Federal Sisteme nasıl bir katkıda bulundu ?

Hiç kimse Minbic’in DAİŞ çetelerine cehennem olacağını düşünmedi. Herkes Minbic Askeri Meclisi’nin Minbic’i özgürleştirme hamlesinin başarıya ulaşamayacağını düşündü. Ancak herkes deyim yerindeyse ters köşe oldu.

Minbic zaferi Suriye özelinde değişim, dönüşüm isteyen farklı halk ve inanç topluluklarına cesaret ve cüret aşılarken, dünya da büyük siyasal ve askeri etki yarattı. Önümüzdeki süreçte bunlar çok daha görünür olacak.

DAIŞ çeteleri için Minbic nasıl ki savaşın ve saldırılarının merkeziydi ise özgürleşen Minbic ‘te Demokratik Suriye ve Kuzey Suriye Federasyonu için çok önemli ve halklar mozaiği olan bir merkez.

Suriye halklarının Minbic’de Arap, Türkmen, Kürt, Çerkes vb. halklardan çok değerli savaşçılarının kanlarının birbirine karışması halklar için olduğu kadar Demokratik Suriye’nin inşası için çok önemli bir gelişmedir. Özelikle de Kuzey Suriye Federasyonu için çok daha önemli bir gelişmedir.

Minbic Demokrati Suriye’nin ve ortak yaşamın en önemli merkezlerinden biri olacak. Çünkü Minbic farklı halk ve farklı inançları tarih boyunca bir arada tutan önemli mozaik bir kent konumunda. Bu açıdan Demokratik Federal Sisteme büyük getirisi oldu Minbic’i özgürleştirme hamlesinin.

OPERASYONLAR GÜNEY HATTINDA DEVAM EDİYOR

Minbic Askeri Meclisi dün yaptığı açıklamada, operasyonlarının Minbic’in güney ve doğu kırsalında devam edeceğini belirtti. DAİŞ çetelerinin Kuzeybatı hattında yer alan Sacur suyundan, Batı’da Osecli olmak üzere Tışrin barajına uzanan bu geniş hat üzerinde saldırı geliştirdiği biliniyor. Özellikle hamle sürecinde 6 büyük saldırı gerçekleştirildi. Saldırılarda şu an için son durum nedir ? Operasyonlar bu alanlara mı kaydırılıyor ?

Açıklamada da belirttiğimiz gibi Minbic’in güney ve doğusunda kalan köy ve mezralar DAİŞ çetelerinin işgali altında bulunuyor. İşgal altındaki bu alanlara yönelik temizlik operasyonları yapılacak diye.

DAİŞ çeteleri hala Minbic’in güney kırsalından hemen hergün saldırılar geliştiriyor diyebiliriz. Bizde Minbic Askeri Meclisi olarak Minbic üzerindeki DAİŞ çete tehtidini ortadan kaldırmak ve ber taraf etmek boynumuzun borcudur diyerek güney hatıında özgürleştirme operasyonları başlattık.

Bildiğiniz gibi bu geniş hat üzerinde DAİŞ çeteleri hamle sürecinde 6 büyük saldırı gerçekleştirdi. Tüm bu saldırılarında Mınbiç Askeri Meclisi savaşçılarının çelikten iradesi ile karşılaştı ve hezimete uğradı.

Şuan için zaten hali hazırda Minbic ‘in güney hattında geçtiğimiz günlerde DAİŞ çetelerine yönelik temizlik operasyonu başlattık. Ve operasyon kapsamında savaşçılarımız birçok köy, mezra ve tepeyi DAİŞ çetelerinden temizleyerek özgürleştirdi.

Savaşçılarımızın güney hattındaki ilerleyişi de, operasyonlar da sürüyor.

MİNBİC KUZEY HATTINDAKİ OPERASYONLAR TAMAMLANDI

Minbic’in kuzey hattında yer alan Sacur suyu ve civarında durum nedir ?

Minbic Askeri Meclisi, kuzey cephesinde DAİŞ’e karşı gerçekleştirilen operasyonlara ilişkin yazılı bir açıklama da bulunduk.

Yaptığımız yazılı açıklama ile Sacur Suyu’nun kuzeyindeki savunma hattının tamamlandığı duyurduk. Böylelikle kurtarılan bölgelerde olası DAİŞ çete saldırılarını ber taraf etmek için tedbirlerimizi aldık.

Hal böyle olunca kuzey hattındaki operasyonlar sonlandı. Savaşçılarımız şuan sadece Sacur Suyu’nun kuzeyinde savunma pozisyonunda kaldı.

SALDIRILARI TÜRK DEVLETİ ORGANİZE ETTİ

Hamle sürecinde bu geniş hat üzerinde gelişen çete saldırılarını planlayan ve organize eden kimdi ? Bu saldırılar ile amaçlanan neydi ?

Daha önce yine size verdiğim bir röportaj da Minbic Askeri Meclisi olarak gelişen saldırıların Türk devleti tarafından organize edildiğini ifade etmiştim. Bugün de söylediklerimizin arkasındayız.

Hamle sürecinde Cerablus – Minbic hattında çok yoğun saldırılar geliştirildi. Bu saldırılar sadece bu alan ile de sınırlı kalmadı Tışrin barajına kadar uzandı. Son zamanlarda DAİŞ çetelerinin gelişen saldırılarının Türk devleti tarafından planlandığını ve organize edildiğini, saldırıların Türk devleti ve DAİŞ ortaklığında geliştiğini biliyoruz.

Çünkü AKP hükümetini tüm dünyayı özellikle de Avrupa’yı Yunanistan, İspanya, Portekiz vb. ülkeleri iflasın eşiğine getiren ekonomik krizlerden kurtaran DAİŞ oldu. AKP hükümeti kendi iktidarını DAİŞ çeteleri ve de Suriye Ulusal Koalisyonu (SUK) çeteleri ile geliştirdiği ekonomik ilişkiler ve tarihi eser kaçakçılığı ile ayakta tutmayı başarmıştır.

Bu ekonomik ilişkilerin sağlandığı en stratejik yer Mınbiç’ti. Çünkü Mınbiç Suriye – Irak bağlantı yolu üzerindedir. Yani bir nevi Irak ve Suriye’deki petrol ve tarihi eser kaçakçılığının sağlandığı önemli bir merkezdir. İşte Türk devleti ekonomik anlamda ayakta kalmak için Minbic’i kaybetmek istemedi.

Aynı şekilde DAİŞ çeteleri de burayı kaybetmek istemedi. Çünkü Minbic DAİŞ çeteleri için soluk borusuydu. DAİŞ çetelerinin Minbic’i kaybetmesi demek ‘ beyin ölümünün gerçekleşmesi, ‘ bitkisel hayata ’ girmesi anlamını taşıyor.

Mınbiç’in özgürleştirilmesi ile DAİŞ ve Türk devleti arasındaki politik ve ekonomik ilişkiler ağır bir darbe aldı. Türk devleti hamle sürecinde savaşçılarımızın kentteki ilerleyişini engellemek ve bertaraf etmek için ve kentteki kuşatmamızı kırmak için Cerablus hattından DAİŞ çete üyelerini geçirerek kapsamlı saldırılar gerçekleştirilmesine yardımcı oldu.

Yani DAİŞ çeteleri bu saldırıları Türk devleti ile koordineli bir şekilde gerçekleştirdi diyebiliriz.

CERABLUS’TA DEVİR TESLİM PLANI DEVREYE KONULMAK İSTENİYOR

Cerablus sınır hattında Türk ordusunun son günlerde artan bir hareketliliği söz konusu. Yine aynı şekilde Cerablus – Ezaz sınır hattında DAİŞ ve Suriye Ulusal Koalisyonuna bağlı çete gruplarının hareketliliği de söz konusu. Cerablus hattında ne oluyor ?

Evet, sizin de belirttiğiniz gibi son günlerde Türk ordusu sınır hattında bir hareketlilik içerisinde. Aslında bu durum Minbic’in özgürleşmesinden bağımsız ele alınamaz.

Anlaşılan şu ki DAİŞ çeteleri ile Türk devleti arasında geçtiğimiz aylarda sergilen bir senaryo yenilerek tekrar devre konulmak isteniyor. Hatırlayacağınız gibi senaryo ‘ DAİŞ Kilis’i vurdu ’, ‘ DAİŞ havanları Kilis’e düştü ’ vs idi. Şimdi bu senaryo bugünlerde Cerablus’ta tekrarlanıyor. Yani deniliyor ki DAİŞ çeteleri Cerablus’tan Türkiye’yi vuruyor.

Bunlar tamamen asılsızdır. Öyle DAİŞ çetelerinin Türkiye’yi vurduğu yada vurma niyeti yoktur.Çünkü DAİŞ’i besleyen ve büyüten Türk devletidir. AKP hükümetidir.

Bu senaryo ile amaçlanan şudur; ‘ DAİŞ çeteleri Türkiye’yi vuruyor denilecek, sınır hattında Türk ordusu hareketliliğini ve asker ve ağır silah sayısını artıracak. Ardından DAİŞ çeteleri ile Suriye Ulusal Koalisyonuna bağlı çete grupları ile DAİŞ çeteleri arasında çatışma süsü verilecek, ardından da Cerablus SUK çetelerine devr edilecek. ‘

Yani plan tam olarak bu. Bununla aslında Cerablus’a yönelik olası bir özgürleştirme operasyonun önüne geçmek istiyorlar. Çünkü Türk devleti Cerablus’un devrimci, demokratik halk güçlerinin denetimine geçmesini ve özgürleşmesini istemiyor.

YAKLAŞIK 200 BİN SİVİLİ DAİŞ ÇETELERİNDEN KURTARDIK

Hamle sürecinde sivilerin durumu ne oldu? Şimdi sivillerin durumu nedir? Biliyorsunuz çeşitli basın ve yayın kuruluşlarının Minbic Askeri Meclisi’nin sivilleri vurduğu yönünde haberler çıkmıştı.

Evet, bu türden yayınların gerçeği yansıtmadığını daha önce sizin aracılığınız ile söylemiştim. Bir kez daha kısaca altını çizerek belirteyim. 1 Haziran’da başlattığımız Minbic’i özgürleştirme hamlesini uluslararası insan hakları örgütleri büyük bir titizlik içerisinde izledi.

Hamleyi izleyen uluslararası insan hakları örgütleri Suriye’de yürütülen bir askeri operasyonda ilk kez siviller için bu kadar hassas yaklaşıldığını belirterek ve bu durumu olumlu rapor etti.

Minbic’i özgürleştirme hamlesinin başlangıcından sonuna dek DAİŞ çeteleri sivilleri canlı kalkan olarak kullandı. DAİŞ çeteleri şehir savaşının başlamasıyla birlikte sivillerin kentten çıkışına hiç bir şekilde izin vermedi.

Sivillerin kentten çıkışlarına izin vermediği gibi sivilleri ağır ve ferdi silahlar ile tarayarak yada yaptığı mayınlamalar ile katletti. Minbic kent merkezinden kaçarak özgür alanlara ulaşmaya çalışan birçok aile DAİŞ çetelerinin yaptığı mayınlama nedeniyle, DAİŞ çetelerinin taraması sonucu yaşamını yitirmiştir.

Minbic Askeri Meclisi olarak daha önce de söylediğimiz gibi hamle boyunca sivillerin can güvenliğini tehlikeye atacak her türlü yaklaşım ve davranıştan uzak durduk. Çünkü bizim için sivillerin can güvenliği ve yaşamları esastır.

DAİŞ çetelerinin katliamdan geçirdiği ve hali hazırda bir çok nokta da kendisi için canlı kalkan olarak kullandığı sivilleri kurtarmak için yoğun çalışmalar içerisinde olduk. Ürettiğimiz birçok alternatif formül ile sivilleri DAİŞ çetelerinden kurtararak özgür alanlara aktardık.

Şu an için sivillerin durumu iyi. İnsanlar özgürleştiği için çok mutlu. Zaten açıklamamızda da belirttik, "kenti DAİŞ çetelerinden temizleyerek özgürleştirdik, yönetimi Minbic halk meclisine devrediyoruz"  diye.

Hamle sürecinde de sivillerin yaşamsal ihtiyaçlarının giderilmesi için yoğun çaba gösteren Minbic Halk Meclisi, halkın her türlü ihtiyacının giderilmesi yönünde kilit bir rol oynadı ve oynamaya devam edecektir.

Son olarak halklara bir mesajınız var mı ?

Minbic’in özgürleşmesi ile birlikte Suriye’nin demokratikleşmesi yolunda önemli bir adım atılmış oldu. Aynı şekilde Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistemi için de çok önemli bir adım atıldı.

Suriye halklarının özgürlük, adalet ve eşitlik istem ve özlemi Minbic’in özgürleşmesi ile önemli oranda giderilmiş oldu. Kanlarımız ile tarihe not düşülen Minbic zaferimizi daha önce de belirttiğim gibi tüm halklarımıza özellikle de şehit ailelerimize armağan ediyoruz.

Ve tüm halklarımıza devrimci, demokratik halk güçlerinin yanında yer almaya davet ediyoruz.