Suriye’deki savaşın dengesini değiştirecek bu hamle birçok çevre tarafından tartışıldı ve hala da tartışılmaya devam ediyor.
Minbic Askeri Meclisi’nin kuruluşunun ardından bu hareketin başarısız olacağı beklentisinde olan başta Türk devleti olmak üzere bölgesel ve uluslararası birçok çevre Minbic Askeri Meclisi’nin başlattığı kritik ve stratejik özgürlük hamlesi karşısında hiç ummadıkları bir boşluğa düştü.
Demokratik güçlerin taşıdığı insani ve demokratik değerlerden güç alan Suriye halkları ise, savaşın dengesini değiştiren Minbic Askeri Meclisi ve özgürlük hamlesi ile daha büyük bir umut ve heyecana kapılarak büyük bir sevinç, mutluluk yaşadı.
ÖZGÜRLÜK HAMLESİ HALKLARIN KARDEŞLİĞİ TEMELİNDE GELİŞTİ
Uluslararası ve bölgesel güçlerin dolaylı yada direkt müdaleleri ile iç savaşa sürüklenen Suriye’de Baas rejiminin baskı, zulüm, zorbalık ve tekçiliği ile DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. onlarca çete grubunun işgal, tecavüz, talan, işkence ve katliamları ile birleşince Suriye halklar hapishanesine dönüştü ve insanlığa ait tüm değerlerin ayaklar altına alındığı bir durum ortaya çıktı.
QSD’nin kuruluşu ardından stratejik Hol, Tışrin, Şeddadé gibi hamleler ile bu alanları özgürleştirmesinin yankıları ve etkileri büyük oldu. Bugün bu durum belki de ilk defa çok somut bir şekilde Rojava ve Suriye halklarının kardeşliğine dayanan daha geniş bir zemin yarattı.
Yaratılan bu zeminin bir sonucu olarak ortaya çıkan Minbic’liler tarafından kurulan Minbic Askeri Meclisi ilk ve en zor sınavını başlattığı Minbic’i özgürleştirme hamlesi ile veriyor. Başlatılan bu hamle ile gerek Baas rejimi gerekse de DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam vb. çete gruplarının Suriye’de özellikle de Minbic’te parçaladığı ve yok ettiği çok renkli ve çok sesli halklar mozaiği yeniden inşa edilmek isteniyor.
Bu nedenle denilebilir ki hamle karakteri itibariyle halkların kardeşliği temelinde gelişti. Şuana kadar kazanılan her mevzide kazanan aslında tüm Suriye halkları hatta insanlık değerleri oluyor. DAİŞ çetelerine vurulan her darbede de ilerici insanlık değerleri kazanmaya devam ediyor.
Zira çeteler saldırdıkları yerlerde din, dil, ırk, cinsiyet ve kültür ayırmaksızın tüm insani değerlere saldırıyor. Bu kadar vahşi bir örgüte karşı başlatılan özgürlük hamlesi ve zafer yürüyüşü elbette insanlık için büyük değer ifade edecek.
Nitekim çetelerin kaleleri bir bir düştükçe halkların özgürlük, adalet, eşitlik umutları giderek daha fazla gelişiyor, yenilmez denilen DAİŞ çetelerinin aslında insanlık değerleri karşısında yenilmeye mahkum olduğu tekrar tekrar kanıtlanıyor.
ÖZGÜRLÜK HAMLESİ ÖNÜMÜZDEKİ SÜREÇTE ÇOK TARTIŞILACAK
Minbic Askeri Meclisi’nin başlattığı özgürlük hamlesinin zafer yürüyüşü Minbic’in özgürleştirilmesi ile taçlanacak olması daha çok tartışılacaktır.
Şüphesiz ki Minbic Askeri Meclisi savaşçıları Minbic’i özgürleştirerek Suriye, Rojava, Ortadoğu ve dünya ilerici insanlık değerlerine stratejik bir kale daha kazandıracak. Tüm halklar bu başarıdan büyük güç ve moral alacak.
Ancak bu özgürlük hamlesinden moral alacak olanlar olduğu hiç haz etmeyen ve karalar bağlayanlar olduğu da açık. Bunların başında da hesaplarını DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Ceyş El İslam gibi çete grupları üzerinden geliştiren Türk devleti var. Türk devleti bu özgürlük hamlesi ile birlikte ciddi darbeler aldı ve alıyor.
Türk devleti bu nedenle Minbic Askeri Meclisi’nin 1 Haziran günü başlattığı özgürlük yürüyüşünden duyduğu rahatsızlık ve aldığı darbe karşısında tüm hesapları suya düştüğü için büyük bir panikle karalama kampanyaları, yalan ve iftiralarla bir kez daha Rojava düşmalığına, Suriye’li demokratik güçlere ve Suriye halklarının değerlerine saldırıyor.
DAİŞ ÇETELERİ YENİLGİDEN YENİLGİYE KOŞUYOR
DAİŞ çetelerinin özgürlük hamlesi karşısında direniş geliştirince Minbic Askeri Meclis savşçıları da direngenlikleri, savaş taktikleri, manevra kabiliyeti, plan ve projeleri ile çeteleri beklemedikleri yerden, en zayıf halkalarından vurarak şoke etti.
Minbic Askeri Meclisi savaşçıları, mevziiye çakılıp kalma, göğüs göğüse bir savaş vermek yerine daha çok yer ve zamana göre hareket ederek büyük bir alanı çembere alarak DAİŞ çetelerini beklemediği yerden vurmasını bildi ve biliyor.
Üstün taktik kabiliyetin ve teknik hakimiyetle birleştirilmesi ile olası her türlü olumsuzluğunda da önüne geçen Minbic Askeri Meclis savaşçıları, bu anlamda havadan da destek sunulan özgürlük hamlesinde sivil halktan bir tek kişinin burnu bile kanamadan hedefler doğru tespit edilerek, imha edildi.
Minbic Askeri Meclisi savaşçıları teknik ile taktiğinde uyumlu birlikteliği ve fedai ruh hali ile herkesin olmaz dediği yerde DAİŞ çetelerine ağır darbeler vurdu.
Tabi bu durum DAİŞ çetelerinin Kobané’den başlayarak, Tışrin’e uzanan süreçte yaşadığı yenilgiden yenilgiye koşma halini güncelledi.
HALKIN ÖZGÜRLÜK HAMLESİNİ SAHİPLENİŞİ
Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının başlattığı zafer ve özgürlük yürüyüşü tüm hızıyla devam eden Komutan Şehit Ebû Leyla hamlesi kapsamında özgürleştirilen onlarca köy ve mezra da DAİŞ çetelerinin çetelerin zulmünden kurtarılan siviller büyük bir sevinç yaşıyor.
Minbic kent merkezinde DAİŞ çetelerinden kaçarak özgürleştirilen alanlara gelenler ise kentin bir an önce DAİŞ çetelerinden tümden temizlenmesini istiyor. Özgürleştirilen alanlarda yaşayan ve kent merkezinden gelerek güvenli alanlara sığınan Minbic’liler, Minbic Askeri Meclisi savaşçılarının bu tarihi zafer ve özgürlük yürüyüşünü halay ve zılgıtlar ile sahiplendi.
Çetelerin baskısı altında yıllarca yaşama şansını bulamayan Minbic’liler DAİŞ çetelerine karşı sürüdürülen operasyonlara devam edilmesini isterken, diğer yandan elindeki bir ekmek parçasını halkı ile paylaşan, halkın temel ihtiyaçlarını karşılamaya çalışan Minbic Askeri Meclis savaşçılarına teşekkür ediyor.
Son söz; Minbic’in özgürleştirilmesi ile birlikte yeni bir sayfa açılmış olacak. Mevcut savaşın dengeleri değişecek.
Ve bu özgürleştirme sürecinin sadece Minbic ile sınırlı kalmayacağı da açık...