Minbic’le birlikte DAİŞ çetelerinin yüzde 90’ı temizlenecek

Rojava-Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem Kurucu Meclisi Eş Başkanı Hediye Yusuf, Minbic’in özgürleşmesi ile birlikte Kuzey Suriye’deki DAİŞ varlığının yüzde 90’ının ortadan kalkacağını söyledi.

Hediye Yusuf ile 1 Haziran ‘da Minbic Askeri Meclisi tarafından başlatılan ‘ Mınbiç’i özgürleştirme hamlesi ‘ ve yaratacağı siyasi ve askeri etkilerini, geçtiğimiz günlerde yapılan 2 günlük toplantı ardından onaylanan Rojava-Kuzey Suriye Toplumsal sözleşmesi üzerine konuştuk.

MİNBİC SURİYE’DE DENGELERİ DEĞİŞTİRECEK

Gündemdeki en sıcak konu başlığı malumunuz Minbic’i özgürleştirme hamlesi... 1 Haziran’da Minbic Askeri Meclisi tarafından startı verilen Minbic’i özgürleştirme hamlesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Sizin de bildiğiniz ve yakından takip ettiğiniz gibi Minbic Askeri Meclisi’nin başlattığı özgürleştirme hamlesi bölge halkının talebi üzerine başlatılmıştır. Yani bu hamle Suriye halklarının çıkarlarına hizmet etmektedir.

Dolayısyla Minbic’i özgürleştirme hamlesini stratejik ve çok önemli bir adım olarak değerlendiriyoruz. Minbic’i özgürleştirme hamlesi DAİŞ çetelerinin Suriye ve Irak içerisindeki bağlantılarının, yine Türkiye ve dünya ile olan bağlantısının koparılması anlamına geliyor.

Bu hamle ile birlikte Rojava-Kuzey Suriye toprakları içerisinde yer alan DAİŞ çeteleri Kuzey Suriye topraklarından %90 oranında temizlenmiş olacak. Ayrıca bu hamle ile birlikte Rojava-Kuzey Suriye Federasyonu içerisinde yer alan farklı halk ve inanç toplulukları rahat bir nefes almış olacak.

Bunun yanı sıra bu özgürleştirme hamlesi ile birlikte Rojava-Kuzey Suriye toprakları içerisinde yer alan Efrin Kantonu ile Minbic ve Kobané’nin birleşmesi için güçlü bir zemin oluşacak. Minbic stratejik bir önem sahip olması ve Suriye ve Irak bağlantı yolları üzerinde bulunması nedeniyle Suriye’de siyasal ve askeri dengeleri değiştirecektir.

Ayrıca Minbic’in özgürleştirilmesi sadece DAİŞ çeteleri için değil, özellikle de Türk devleti için bir yenilgi olacaktır.

DAİŞ VE DESTEKÇİSİ DEVLETLERE YOK OLUŞUN KAPISI ARALANACAK

Minbic’i özgürleştirme hamlesinin özelde Suriye ve Ortadoğu olmak üzere dünyada nasıl bir siyasal ve askeri etki yaratacak?

Suriye’nin Ortadoğu’da jeopolitik konumu gereği önemli bir yere sahip olduğu bilinmekte. Suriye’de 6 yıldır yaşanan bir savaş var. Ve bu savaş aslında sadece Suriye halkları ve Rejim arasında yaşanan bir savaş değildir.

Bu savaş uluslarası ve bölgesel güçlerin dolaylı ve direkt müdahaleleri sonucu içinden çıkılamaz bir hal almış ve adeta 3. dünya savaşına dönüşmüştür. İşte böylesi bir süreç içerisinde stratejik bir noktaya kritik bir hamle başlatılıyor. Bu nedenle bu hamlenin siyasal ve askeri etkileri kaçınılmaz bir şekilde olacak.

Minbic’i özgürleştirme hamlesi DAİŞ çeteleri ve destekçilerinin yenilgisi ile sonuçlanacakken, Suriye halklarının çıkarlarına hizmet edecek ve 6 yıldır süre gitmekte olan mevcut savaşında sonlanması ve krizin çözülmesinde önemli bir rol oynacaktır. Bu açıdan hem askeri hem siyasal denge önemli bir şekilde değişecektir.

Ayrıca bu hamle ile bir kez daha Suriye’de değişim, dönüşüm isteyen devrimci – demokratik güçlerin var olduğu gün yüzüne çıkacak. Suriye halklarının ne mevcut Baas rejimine, ne DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam vb. çete gruplarına mecbur ve mahkum olmadığı kanıtlanacaktır.

Yine özgürleştirme hamlesi ile beraber DAİŞ çeteleri askeri anlamda yenilgiden yenilgiye koşmaya devam edecek. Yani özetle bu hamle Suriye halklarına çöüzümün kapısını aralayacak, DAİŞ ve destekçisi devletlere de yok oluşun kapısını aralayacak.

HALKLAR KENDİNİ ÖRGÜTLEYECEK

Geçtiğimiz günlerde yapılan 2 günlük tartışmaların ardından Rojava-Kuzey Suriye Toplumsal Sözleşmesi onaylandı. Sözleşmede hangi maddeler var ? Toplumsal sözleşmenin içeriğinden bize biraz bahsedebilir misiniz ?

Size bu konuda şu an için sadece kaba hatları ile bilgi verebilirim. Örneğin;

* Bu sözleşme ile kadın hakları tam bir şekilde koruma altına alınacak ve bütün kurum ve kuruluşlarımızda eşbaşkanlık sistemi güncellenmiş hali ile olacak.

* Kadınlar konfederal sistem içerisinde kendi özgün çalışmalarını daha özgün ve özgür bir şekilde yapabilecek.

* Gençler, kadınlar, farklı halk ve inanç toplulukları dahil herkes konfederal sistem içerisinde kendisine yer bulacak ve temsiliyet hakkı bulacak.

* 18 yaşındaki her birey oy kullanma hakkına ve yerel seçimler başta olmak üzere her seçimde aday olma hakkına sahip olacak.

* Konfederal sistem kendisini toplumsal çalışmalari içerisinde akademi, kooperatifler ve meclisler şeklinde örgütleyecek.

* Toplum kendisini konfederal sistem içerisinde halklar ve inançlar kongreleri ve komünler şeklinde örgütleyecek ve kolektif emek ile karar alma mekanizmalarına dahil olacak.

* Toplumsal adalet divanı özgün ve özgür bir şekilde çalışmlarını örgütleyecek ve yürütecek. Bu temelde Ortadoğu ve dünyaya örnek ve model olacak.

* Demokratik halk kongrelerinde bütün sivil kurum ve kuruluşlar kendi çalışmalarını yürütecek, belli bir kararlaşmaya giderek kendi yönetimini belirleme hakkına sahip olacak

* Rojava-Kuzey Suriye içerisinde yer alan bütün bölgeler kendi özerk sistemlerini konfederal sistem içerisinde kalmak suretiyle kurabilecek ve bu temelde çalışmlarını yürütebilecek. Zaten Demokratik Federal sistem de bunu esas alıyor ve buna dayanıyor.

* Rojava-Kuzey Suriye içerisinde yer alan bütün bölgeler özerk sistem ile yönetilecek, söz sahibi olacak ve bölgesel stratejilerini kendileri belirleyecek

* Halklar kongreler aracılığıyla toplumsal ve savunma alanında kendilerini örgütleyecek, halkların iradesinin bu alanlara tam bir şekilde yansıtılmasını da yine bu kongrelere sağlayacaktır

Son soru olarak bu  toplumsal sözleşme Suriye halklarının istemlerine cevap olabilecek mi?  Bu sözleşme Suriye ve Ortadoğu hatta dünya da nasıl bir etki yaratacak ?

Toplumsal sözleşme halkların kardeşliğine, birliğine ve ortak yaşam istemlerine cevap olacak. Biz buna inanıyoruz ve kendi ortaya koyduğumuz pratiği de siyasal aklımıza da güveniyoruz.

Bizim ortaya koyduğumuz bu sözleşme farklı halkları ve inanç toplulukları merkeze alan, demokratik bir sözleşmedir. Bu nedenle Suriye, Ortadoğu ve dünya da yeni bir model olacağını iddia ediyoruz.