MLKP Merkez Komitesi, 1 Mayıs'a ilişkin yazılı açıklama yaparak, "Emekçi halklarımızı işsizlik, pahalılık, yoksulluk zulmü altında tutan Saray faşizmi, işçileri, kadınları, gençleri, fakirleri, Alevileri, Kürt ulusunu dilsiz köleler haline getirmek için tüm gücüyle saldırıyor" dedi.

Açıklamada şunlar da kaydedildi:

"Gezi davası kararının da gösterdiği gibi, Erdoğan diktatörlüğü, faşist intikamcılığı en pervasız biçimde uygulama peşindedir. HDP ve DAİŞ’e karşı geliştirilen 6-8 Ekim direnişi davalarının akıbeti şimdiden bellidir. Faşist şef, Türkiye ve Kuzey Kürdistan’ı birer hapishaneye dönüştürmeye hız vermek, korkunun egemenliğini güçlendirmek; işçilerin, kadınların, gençlerin, emekçi köylülüğün hak ve özgürlük mücadelesini daha şiddetli bir faşist devlet terörüyle ezmek istiyor. Güney Kürdistan’daki özgür gerilla alanlarında soykırımcı katliam ve işgali, Rojava’da sömürgeci işgali yeni alanlara yaymayı, Kuzey Kürdistan’da mezar sessizliği yaratmayı hedefliyor.

ABD, İngiltere, Almanya, Fransa, Rusya Saray faşizminin ulusal demokratik mücadeleyi ve PKK’yi yok etmesi için faşist, inkarcı sömürgeciliğe her türlü desteği veriyor. KDP Erdoğan’ın ajanı ve emir eri olarak her tür alçaklığı yapıyor. Irak, İran ve Suriye rejimleri, Kürt halkının özgürlük mücadelesini kanla boğması için Türk burjuva devletinin, faşist şeflik rejiminin destekçisi olarak hareket ediyorlar.

Komünistler, devrimciler, ulusal demokratik hareket, onların milis ve gerilla güçleri, halklarımızın sömürücü, faşist ve inkarcı sömürgeci düşmanlarına karşı büyük bir kararlılık, cesaret ve fedakarlıkla direnecek ve savaşacaktır.

İşçiler, kadınlar, gençler, işsizler, fakirler, bu faşist, erkek egemen ve inkarcı sömürgeci rejimi yerle bir etmek için gösteri, yürüyüş, direniş, grev, boykot, işgal, milis eylemleri ve semt ayaklanmalarıyla savaşı büyütmek zorundadır. Meselenin seçim sandığında çözüleceğini vadeden, halklarımızın değiştirme gücünü kilit altında tutmaya çalışan, fakat gerçekte nasıl bir seçim olacağından kendileri bile emin olmayan burjuva düzen partilerinin tuzağına düşülür, sokaklar, meydanlar, emekçi semtler, işçi havzaları ve okullar faşizmin ve korkunun egemenliğine terk edilirse, onur, adalet ve fiziki yaşam bakımından en insanlık dışı koşullara mahkum olunacağı unutulmamalıdır.

Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Süryani, Pomak, Roman, Rum, Boşnak, Ermeni, Keldani, Türkmen, Laz, Arnavut, Gürcü işçileri, gençleri, kadınları, emekçi köylüleri, fakir halklarımızı, Saray faşizmine karşı birleşmek ve yeni bir mücadele dönemi başlatmak için 1 Mayıs alanlarını zapt etmeye, polis yasaklarını tanımamaya, pankartlarla, bayraklarla, sloganlarla kendini özgürce ifade etmeye çağırıyoruz."