Asuri, Süryani, Keldani halkı adına yapılan açıklamada saldırının sorumlusu olarak MİT denetiminde bulunan Saray’ın kontra gücü gösterilirken şunları ifade edildi: Bu katliamcı zihniyet Suruç’ta Sosyalist gençliğe karşı intihar eylemiyle başalmış, Amed, Ankara ve Antep’te düğün esnasında intihar eylemiyle katliam yaparak, onlarca insanın ölümüne, onlarcası’nın yaralanmasından sorumlu olduğunu inkar edemez. Başarısız darbeyi faşist emelleri lehine çeviren bu faşist zihniyet, darebeden günümüze kadar demokrasiyi savunan Kürt halkına, halklara ve demokrasi kesimlerine karşı siyasi operasyonları, askeri operasyonları ve baskıları durmaksızın devam ediyor. Öz-yönetim ilanlarından bu yana, PKK’ye karşı savaşta sıkışan, Rojava politikasında baş aşağı giden, Türk Devleti, intikamını sivil savunmasız insanlardan almak amacıyla bu alçak katliamı yaptırdı! Sivil savunmasız insanlara katliamlar yaparak Kürt sorunu, diğer sorunlar çözülmez, çözüm demokrasi çerçevesinde PKK ile eşit koşullarda müzakere edilerek çözülür.

Kürt halkı yalnız değil, acısı halkımızın acısıdır ve yanında olduğumuzu belirtiyoruz. Bu katliam Kürt halkına, tüm ezilenlere, demokrasiye ve insanlığa karşı yapılmış bir katliamdır.   

Dünya kamuoyuna çağrımız; Türk Devleti’nin Kürt halkına, halklara ve demokrasi güçlerine karşı giriştiği katliamcı politikaları görmelerine, bunlara sesiz kalmamaya davet ediyoruz.”