Moskova’da düzenlenen 3. Uluslararası Kürt Konferansı “Kürt sorununun çözümünde Demokratik Ortadoğu’nun rolü” başlığı ile yapıldı. Konferansta konuşmacı olan BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, “Bugün eğer dünyanın en iyi korunan zindanlarından biri olan İmralı’da tutuklu bulunan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile Türk devleti görüşüyorsa bunun yegane nedeni Kürt hareketinin ilkelerinden taviz vermemesidir” diye konuştu.

Rusya’da her yıl yapılan ve bu yıl “Kürt sorununun çözümünde Demokratik Ortadoğu’nun rolü” başlığıyla düzenlenen 3. Uluslararası Kürt Konferansı Moskova’daki Dışilişkiler Diplomasi Akademisi’nde yapıldı.

Uluslararası Kürt Kurumlar Birliği öncülüğünde yapılan konferansa PYD Eşbaşkanı Salih Mülim, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Rusya Federasyonundan parlamenterler ve örgüt temsilcinin katıldı. Konferansta yürütülen tartışmalar ardından, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürece destek verilmesi ve Öcalan’ın Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterilmesi de kararlaştırıldı.

Konferansın açılış konuşmasını Rusya Dişilişkiler Diplomasi Akademisi yöneticilerinden Prof. Oleg Peresipkin yaptı. Peresipkin, “Akademimiz siyasi alanda diplomatların yetiştirilmesinde, önemli bir rol oynamaktadır. Bugün Kürdistan’da siyasi anlamda büyük gelişmeler yaşanıyor. Biz de akademi olarak sizler için diplomat kadroların yetiştirilmesi konusunda yardımcı olabiliriz” dedi.

Konferansın moderatörlüğünü Uluslararası Kürt Kurumlar Birliği Başkanı Merab Şamoyev yaptı. Birinci bölümde konuşmalara geçilmeden önce, Rusya Parlamentosu’nun üst kanadı olan Federasyon Konseyi’nin mesajı okundu.

Liberal Demokrat Partisi ve Adil Rusya Partisi milletvekilleri de konuşmalarında; Kürdistan’da yürütülen siyasi mücadeleye her türlü destekte bulunacaklarına vurgu yaptı. Konuşmalarının ardından parti başkalarının konferansa gönderdikleri mesajlar okundu.

‘KÜRT HAREKETİ İLKELİ VE TAVİZ VERMEZ’

Konferansa konuşmacı olarak katılan BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zenderlioğlu, Türkiye ve Suriye’de yaşanan gelişmelere dikkat çekti. Tüm dünyanın Kürt Özgürlük Mücadelesi’nin halklara ya da dinlere karşı olmadığını bildiğini söyleyen Zenderlioğlu şöyle konuştu: “En çok baskıya ve inkara karşı mücadele etmiştir. Ayrıca cahilliğe, bilinçsizliğe, sömürüye, hukuksuzluğa ve zulme karşı olmuştur. Tüm bu mücadele özgür bir gelecek için verilmiştir. Bugün eğer dünyanın en iyi korunan zindanlarından biri olan İmralı’da tutuklu bulunan Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan ile Türk devleti görüşüyorsa bunun yegane nedeni Kürt hareketinin ilkelerinden taviz vermemesidir. Sayın Öcalan sürecin sağlıklı yürümesi için şunları söylüyor: ‘Bu son değil, yeni bir başlangıçtır. Bu mücadeleyi bırakmak değil, yeni ve farklı bir mücadelenin ilk adımlarıdır.’

Suriye’de Baas rejimi çok açık bir şekilde İran, Irak, Çin ve Rusya’dan destek alıyor. Kuşkusuz bu devletlerin Suriye’nin geleceğine ilişkin görüşleri çok önem arz etmektedir. Tabii bu destekleri daha ne kadar süre bu şekliyle devam etse bile Baas rejiminin daha ne kadar dayanacağı belli değil. Türkiye’nin Suriye politikaları da boşa çıktı. Türkiye’nin Özgür Suriye Ordusu’na verdiği destek doğru değil. Bu destek Suriye’deki karmaşanın daha da artmasına neden oluyor. Bugün Suriye halkı, Baas rejimine güvenmiyor. Özgür Suriye Ordusu’na da güvenmiyor. Halkın güvenini kaybeden güçler halka yönelmeye başladı. Rejim Halep’te savaş uçakları ile her gün kendi halkın bombalıyor. Bu da sivil masum insanların ölmesine neden oluyor. Rusya Federasyonu bu sorunun özerine eğilmelidir. Büyük bir devlettir ve bu konuda tecrübe sahibidir. Suriye’de akan kadının durması için kalıcı bir ateşkesin sağlanması, müzakerelerin başlaması gerek.”

‘KÜRTLER ORTADOĞU’DA DEMOKRASİNİN ÖNCÜLÜĞÜNÜ YAPIYOR’

Suriye ve Rojava’daki gelişmeleri ise PYD Eşbaşkanı Salih Müslim değerlendirdi. Ortadoğu’da Kürtlerin demokrasinin gelişmesinde öncü bir rol üstlendiğini söyleyen Müslim, “Bugün Kürtler Ortadoğu’da demokrasinin gelişmesi için öncü bir rol üslenmiş durumda. Kürtler halkların eşitliği ve kardeşliği temelinde yeni bir yaşam yaratmak istiyor. Bugün gelinen aşamada bunu kendi içimizde belli bir düzeye getirmiş bulunuyoruz. Fakat bu konuda daha katetmemiz gereken çok yol var. Bu anlamda Ortadoğu’nun yeniden dizayn edildiği bu süreçte Kürtlerin rolü tarihidir. Dolayısıyla üslendiği misyon da çok önemlidir. Geçmişten beri Rusya sosyalist kimliğiyle Kürtlere en çok yakın duran ülkelerden biri olmuştur. Bu anlamda özellikle Rojavalı çok sayıda Kürdümüz buraya gelmiş ve burada okumuş ev bark sahibi olmuştur. Bu insanlarımız Rusya halkı ile Kürt halkı arasında bir köprü rolü üslenmişlerdir. Bugün Suriye’de yürüttüğümüz bu mücadele bizim için var olma yok olma mücadelesidir. Biz insan hakları çerçevesinde kendi hakkımızı istiyoruz. Bu konuda yalnız olmadığımızı ve bize destek verenlerin de olduğunu biliyoruz. Dostlarımız var. Suriye’de Batılı güçler desteğiyle çok sayıda örgüt kurulmuş. Bu örgütler Kürt, Arap ayrımı yapmadan herkese saldırıyor. Biz de kendi öz savunmamızı geliştirmek için YPG’yi kurduk. Bu gün bölgede YPG sadece Kürtleri değil tüm halkı koruyor” dedi.

‘SÜRECİ ÖCALAN BAŞLATTI’

Adil Rusya Partisi Milletvekili Aleksey Mitrofanov ise, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde Türkiye’de başlatılan barış sürecini değerlendirdi. Başlatılan yeni süreçte Kürt halkı için yeni perspektif verdiğini belirten Mitrofanov şunları belirtti: ”Suriye’deki Kürtler bulundukları alanları kontrol altında tutuyor ve yavaş yavaş özerk bir bölge oluşumuna doğru gidiyor. Şüphesiz rejim ve muhalif güçler Kürtlerin bu konumundan rahatsız ve Kürtlerin bir statü kazanmasına karşılar. Fakat Kürtler kendi elleriyle özerk bölgelerini inşa ediyorlar. Bu süreçte Suriye’de iki gücün çatışması var. Bir yandan Suudi Arabistan ve Batı ülkeler diğer yandan İran, Rusya ve Çin gibi güçler var. İran Suriye’ye tam destek veriyor ve Suriye rejiminin yıkılmaması için elinden geleni yapacaktır da. Sayın Abdullah Öcalan çağrısı üzerine Türkiye’de yeni bir süreç başladı. Bazı çevreler bunu Sayın Öcalan’ın bir zayıflığı olarak değerlendirse de ben aksine O’nun daha güçlü olduğunu düşünüyorum. Herkes Kürt mücadelesinin daha sonuçlanmadığını iyi anlamalı. Mücadele savaş alanından siyasi alana geçiyor. Her iki tarafta bu süreci kendi çıkarı için kullanacaktır. Kürtlerde bu süreçte iyi çalışmalı ve iyi değerlendirmelidir.”

Konferansa farklı alanlardan gelen kurum ve dernek temsilcilerinin yanı sıra Rusya Federasyonu sınırları içerisinde bulunan çok sayıda katılımcının konuşmasıyla devam etti.

BİR DİZİ KARAR ALINDI

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın başlattığı sürece destek verilmesinin de kararlaştırıldığı konferansta şu kararlar alındı:

-Konferansa bileşeni Türkiye’de Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan tarafından başlatılan siyasi sürece tam destek verir.

-Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Nobel Barış Ödülüne aday gösterilmesi için Nobel komitesine öneri sunacak.

-Rusya Başkanı, BDT ve uluslararası kurumlara çağrıda bulunarak Türkiye’de başlatılan yeni süreçte destek vermeleri konusunda çağrıda bulunur.

-Rusya yönetimine; Suriye Kürtlerinin özerklik statüsünün tanınması için öneride bulunuldu

-Kazakistan Başkanı’na PKK’nin terör listesinden çıkartılması için çağrıda bulundu

-BM çatısı altında Kürt sorununa dönük uluslararası bir konferansın yapılması için öneride bulunuldu.