Yazılı bir açıklama yapan Avrupa Süryaniler Birliği (MSU), Türk devletinin 21’inci yüzyılda tekrar Ortadoğu halklarına karşı imha ve inkar politikalarını devreye soktuğunu belirtti. Dünya kamuoyunun gözleri önünde barış isteyen akademisyenlerin, politikacıların, insan hakları savunucuları, etnik ve farklı kimliklere sahip çıkan aydınların hukuk dışı gerekçelerle cezaevine atıldığını da kaydeden MSU, “Kürtçe, Zazaca ve Türkçe yayın yapan onlarca gazete, radyo ve televizyonlar kapatıldılar. Bu basın yayın organlarında çalışan gazetecilere her türlü baskı yapılmaktadır. Demokratik muhalefetin sesi her türlü yöntemlerle kısıtlanmakta ve tek tip ve antidemokratik otoriter bir rejim oluşturmaktadır. 15 Temmuz askeri darbe girişimini fırsat bilen TC Cumhurbaşkanın ve AKP hükümeti toplumu olağanüstü hal ve Karar Hükmündeki Kararnamelerle sindirmektedirler. Devlet şiddeti her kesimi tehdit etmektedir. 12 Eylül 1980 askeri darbesini de gölgede bırakan bir baskı mekanizması hayata geçirilmiştir. Düşünce ve basın yayın özgürlüğü ayaklar altına alınması yetmemiş çocuk ve müzik kanal ve radyoları dahil birçok yayın kuruluşunun kapılarına mühür vurulmuştur. Ayrıca Med Nuçe Televizyon kanalının yayını TC hükümeti isteği doğrultusunda Eutelsat’tan kesilmiştir” dedi.
Türk devletinin ülke içinde ve dışında anti demokratik baskı ve saldırılarını durdurmak ve Avrupa değerleri ve yaşamının temel kriteri olan insan hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak için Avrupa Birliği ve Konseyi’nin harekete geçmeye davet de edilen açıklamada şunlar belirtildi: “Türkiye’de yaşanan son anti demokratik uygulamalar tüm halkları kapsadığı için Süryani halkı da sesiz kalmamalı ve demokratik ve özgür basına sahip çıkmalıdır. Avrupa Süryaniler Birliği olarak tüm farklıkların sesi ve demokratikleşmenin umudu olan İMC, TV 10, Hayatın Sesi, Jiyan TV, Zarok TV, Özgür TV ve Radyo, Med Nuçe ve diğer onlarca basın yayının organın kapatılıp yasaklanmasını ve gazetecilerin tutuklanmasını kınıyoruz. Dünya kamuoyunu özgür ve demokratik basınla dayanışmaya çağırıyoruz.”