Musa Anter Gazetecilik Ödülleri verildi

Bu yıl 29’uncusu düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

Amed’de 20 Eylül 1992’de katledilen Musa Anter anısında her yıl verilen Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nin 29’uncusu sahiplerine verildi.

Bu yıl da Yeni Yaşam gazetesi tarafından düzenlenen ödül töreni, Şişli Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde yapıldı. Törene, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Halkların Demokratik Kongresi (DTK) Eşsözcüsü Cengiz Çiçek, Esengül Demir,  Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Ercüment Akdeniz,  Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eşgenel Başkanı Mehmet Bozgeyik, Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP), Disk Basın – İş, Barış Vakfı üyeleri, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüsü Perihan Koca, Barış Anneleri, katledilen gazeteci  Mazlum Erenci’nin annsei Remziye Erenci’nin yanı sıra çok sayıda Sivil Toplum Örgütü (STÖ) temsilcileri katıldı.

Salona Musa Anter ve Gurbetelli Ersöz ile özgür basın mücadelesinde şehit düşen  gazetecilerin resimleri asıldı. Nezahat ile Mazlum Akpolat’ın, sunuculuğunu yaptığı tören saygı duruşu ile başladı.

Saygı duruşunun ardından açılış konuşması yapıldı. Kürtçe ve Türkçe yapılan konuşmalarda Apê Musa'nın katledilmesiyle bir halkın susturulması ve kalemsiz kalmasının amaçlandığı belirtildi. Konuşmanın devamında “Kürt basınının çınarı katledilirse bu halk susar’ diye düşünüldü. Evet, Apê Musa bir sokakta katledildi ve kalemi kanlar içinde kaldı. Ama ardılları o kalemi alarak gerçekleri yazmaya devam etti. Cengiz Altunlar, Gurbetelliler, Ferhat Tepeler, Deniz Fıratlar, Nûjiyan Erhanlar Metin Göktepeler o kalemi devraldı ve bizlere bıraktı" basın şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz” denildi.

‘ANTER DAVASI ASLA DİVANA KALMAYACAK!’

Gecede ilk olarak konuşan HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan, zamanaşımına uğratılan Musa Anter duruşmasına dikkat çekerek “alçakça bir duruşmaydı” dedi. Her şeyin önceden bilindiğini ve bu cinayetin tezgahlandığını aktaran Turan, sis perdesinin arkasına saklananların bu duruşmayı zamanaşımına uğrattığını söyledi. “Her ne yaparsanız yapın anısını yok etmeye gücünüz yetmeyecek” diyen Turan, “Sizler bu davaya zaman aşımı biçmiş olsanız da bu dava asla ve asla divana kalmayacak. Bu cinayeti azmettirenlerden tetiği çekenlere kadar onları koruyanlardan ve muhafaza eden iktidarlardan hesap sorulacağını tekrar etmek istiyorum. Özgür basın geleneği büyük bedeller ödedi, ödemeye devam ediyor. Gerçekleri yazmak bu ülkede her şeyden daha zor. Hani Ahmet telli diyor ya dövüşen anlatsın diye. Bu akşam ödülü alan bütün gazetecilerin önünde saygıyla eğiliyorum. Onlar olmasaydı gerçekleri öğrenme kısmı eksik kalacaktı. İyi ki mücadele ediyorlar” ifadelerini kullandı.

‘KALEMİ YERE DÜŞMEYECEK’

Ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, gecenin anlam ve önemine değinerek, “Bu gece çok önemli bir gece. Çünkü Apê Musa’nın ardıllarının ödül aldığı bir akşam. Apê Musa’nın duruşunu, bilge kişiliğini tarif etmek mümkün değil. Özgür basın emekçileri onun bıraktığı kalemi hiçbir zaman yere düşürmediler. Musa amcanın kalemi her zaman hakikati halka ulaştırmak için yazıldı. Devlet, sistem, Musa amca ve ardıllarından hep korktu. Bu yüzden bu ülkede devlet bu kadar faili meçhul cinayet işledi. Bu yüzden hiçbir zaman devlet, bu failler belli iken adı failli belli cinayetler olarak kaldı. Bizler Apê Musa’nın yoldaşları onun failleri yargılanana kadar onun hesabını sormaya devam edeceğiz. Bu yüzden Apê Musa dosyası biz bitti demeden kapanmaz. Bize verdiği mücadele aşkı asla bu dosyanın kapamasına izin vermeyecek. Apê Musa’nın söylediği gibi Kürtler öldürüldükçe tükenmeyecek” dedi.

‘ÖĞRENCİLERİ OLARAK DAVANIN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'

Yeni Yaşam Editörü Reyhan Hacıoğlu, baskı ve savaşın devam ettiği bir dönemde bir arada olmanın çok değerli olduğunu söyledi. Hacıoğlu, “Bizler hakikat ortaya çıkarmak için bedel ödeyen ve bedel ödeten bir gelenekten geliyoruz. Onların anısını yaşatamaya devam edeceğiz. Bizler yıllarca iktidarın baskı ve saldırılarına maruz kaldık. Yıllardır arkadaşlarımız tutuklandı gazetemiz bombalandı ama biz hiçbir zaman mücadelemizden vazgeçmedik. Bizler Gurbetelli Ersöz’ün, Musa Anter’in öğrencileriyiz. Biz bu katilleri tanıyoruz. Bizler onu öğrencileri olarak bu davanın peşini bırakmıyoruz. Değil 30 yıl üç yüz yıl geçse de biz bu davanın peşini bırakmayacağız” şeklinde konuştu.   

‘MÜCADELEMİZ SÜRÜYOR’

Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu da yaptığı konuşmada, “Bu gece hem heyecan ve hem de duygulu bir akşam. Çünkü bu gece hem Musa Anter’i anıyoruz hem de kaybettiğimiz arkadaşlarımızın anısını yaşatıyoruz. İki gün önce ApÊ Musa’yı mezarı başında andık ve yoklama aldık. Kürt basını yıllardır bombalamalara, baskılara tutuklamalara rağmen yılmadan yoluna devam ediyor. Bunun en yakın örneği geçenlerde 16 arkadaşımız gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklandı. Yargılandıkları davalar onlara ‘neden Abdullah Öcalan ile ilgili haber yapıyorsunuz’ diye sorulabiliyor. Türkiye’de basın özgürlüğü kalmasa da bizler arkadaşımız Apê Musa’nın ardıllarıyız; onlardan devraldığımız kalemi mücadelemizi sürdürüyoruz” dedi.

ANTER: KARARI TANIMIYORUZ

Musa Anter'in oğlu Dicle Anter ise mahkemenin verdiği kararı tanımadıklarını söyledi. Kararın insanlık dışı olduğunu vurgulayan Anter, “İnsanlık dışı bir kararla Musa Anter davası düştü. Ama Musa Anter asla düşmez, çünkü Musa Anter'in küçük generalleri var. Onların elinde kurşun bizim elimizde kalemimiz var aradaki fark bu. Biz bu zamanaşımını asla kabul etmiyoruz. Türkiye hukuku artık bizim hukukumuz değil, biz bu hukuku artık tanıyoruz” şeklinde konuştu.

Açılış konuşmasının ardından özgür basın mücadelesini konu alan sinevizyon gösterimi yapıldı. Konuşmaların ardından Musa Anter’in yaşamını anlatan sinevizyon gösterimi izlendi. Ardından sanatçı Feryal Öney sahne aldı.

Türkçe Haber Dalı Jüri Özel Ödülü MA muhabirleri Semra Turan ile Tolga Güney’e Barış Akademisyenleri Aslı Aydemir ve Onur Hamzaoğlu tarafından verildi. Aldığı ödülü cezaevindekilere atfeden SemraTuran, “Bu ülkede ciddi hak ihaleleri yaşanıyor. Bu hak ihlallerine bu yüzden ödülümü hasta tutuklulara adamak istiyorum. Ama onlar bilmediler ki biz Apê Musa’nın, Gurbetelli Ersöz’ün izinde olacağız. Bizi hakikat haberciliğini öğrettiği için Mezopotamya Ajansı’na teşekkür ederim” dedi.

‘ÖDÜLÜMÜ MAHSA AMİNİ’YE ATFEDİYORUM’

Kürtçe haber dalında jüri özel ödülü alan Medya Üren, son yıllarda Kürdistan illerinde yaşanan hak ihlalleri ve baskılara işaret ederek, “Bütün Kürdistan’da çok önemli gelişmeler yaşanıyor. İktidar 30 yıldır yaptığı kirli politikaları üstünü örtmek için özgür basına saldırıyor. Başta kadın gazetecilere ve kadın ajansına saldırdı. Apê Musa’dan korkuyorlardı, bugün de bizden korkuyorlar.Bize yönelik gelişen bu saldırılara rağmen mücadelemiz devam edecek. Yine son zamanlarda İran molla rejimi tarafından katledilen Mehsa (Jîna) Emînî’nin katledilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Bu katliamlar aslında kadın kendi kimliği ve yaşam mücadelesi ve özgür iradesine yöneliktir. Bu yüzden ödülümü katledilen Mehsa Emînî’ye atfediyorum, herkese çok teşekkür ederim.”

FOTOĞRAF DALINDA ÖDÜLLER VERİLDİ

Fotoğraf Dalı'nda birinciliğe Eylem Akdağ layık görüldü. Sur’da yaşanan çatışmalarda şehit düşen Hakan Aslan’ın cenazesinin bir torba içinde babasına verilmesine ilişkin çekilen fotoğraf karesine dair Akdağ, “Ödülü halen kemikleri bulunmamış özgürlük savaşçıları ve o kemiklerin mücadelesini veren değerli ailelerimize ithaf ediyorum” dedi. Jüri Özel Ödülü'nü ise Evrensel Gazetesi'nden Eylem Nazlıer aldı.

‘DAVAMIZDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Barış Annesi Güler Buğday, son zamanlarda cezaevlerinden yaşanan baskılara dikkat çekti. Baskılar karşısında birçok yerde adalet nöbetlerine giden annelerin de baskıya maruz kaldığını dile getiren Buğday, “Yapılan eylemlerde polisin, devletin annelere yaptığı baskıları özgür basın gelen gazeteciler ortaya çıkardı. Her eylemde yanımızda oldular. Eskiden olduğu gibi hiçbir zaman bizi yalnız bırakmadılar. Biz de her zaman Musa Anter ve basın şehitlerinin yanında olacağız, bu davamızdan asla vazgeçemeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

‘KALEMİMİZ YERDE KALMAYACAK’

Gurbetelli Ersöz kadın haberciliği dalında Jinnews’ten Safiye Alagaş ödül aldı. Şu an Amed’de gazetecilik faaliyetlerinden dolayı tutuklu bulunan Alagaş gönderdiği mesajda “Nasıl ki Apê Musa’nın kalemi yerde kalmadıysa bizim de kalemimiz yerde kalmayacak. Bana bu ödülü layık gören herkese çok teşekkür ediyorum. Bu Ödülü tutsak yakınları ve tutsaklar atfediyorum” dedi.

‘KÜRTLERE UYGULANAN ZULÜM DEĞİŞMİYOR’

Bu seneki Onur Ödülü ise hasta tutsaklar için adalet nöbeti başlatan tutsak yakınlarına verildi. Ödülü, tutsak yakınları adına Zeynep Çalıhan aldı. Çalıhan’a ödülü veren HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Kürtlerin yaşadığı zulme dikkat çekerek, “Kürtler yıllardır  kimi zaman köyleri yakılarak  sürgüne gönderildi, kimi zaman faili meçhul cinayetlerle öldürüldü. Yıl 2022 Kürtlerin kemikleri torbalarda ailelerine veriliyor. Yıllar geçse de Kürtlere yapılan baskılar zulüm değişmiyor” dedi.