Musa Anter ödülleri sahiplerini buldu

Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri, düzenlenen tören ile sahiplerine verildi.

Özgür Basın’ın bilge ismi olarak kabul edilen Musa Anter’in (Apê Musa) 20 Eylül 1992’de Amed’de katledilmesinin ardından gazetecilik alanında verilmeye başlanan Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri yapılan törenle sahiplerine verildi.

Şişli Belediyesi Cemil Candaş Kültür Merkezi’nde yapılan ödül törenine Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) milletvekilleri, Özgür Basın şehitleri aileleri, Cumartesi Anneleri, Barış Anneleri, Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin, TJA, DİK, DİAY-DER, HDK, EMEP, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu, HDP İstanbul il ve ilçe yöneticileri, Özgür Gazeteciler İnisiyatifi, Musa Anter’in oğlu Dicle Anter, Özgür Basın çalışanları ve çok sayıda kişi katıldı.

5 AYRI DALDA ÖDÜL VERİLDİ

27’ncisi düzenlenen ve son iki yıldır Yeni Yaşam gazetesinin organize ettiği yarışmaya 5 ayrı dalda ödül verildi. Tören Özgür Basın Şehitleri anısına saygı duruşu ile başladı. Gecede ilk olarak söz alan Yeni Yaşam Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve HDP Milletvekili Rıdvan Turan, özgür basın geleneğini bugün devam ettiren bu sürecin hem tanığı, sanığı ve hem de mağduru olan özgür basın çalışanlarının önünde saygı ile eğildiğini söyledi. Özgür basın üzerinde saldırıların devam ettiğini belirten Turan, “Bugüne kadar gelen iktidarların tümü gerçeklerden hep korktu ve bunun açıklanmaması için kendince anti tezler üretti. Türkiye’de gazetecilere yapılan zulüm dünyanın hiçbir yerinde yapılmadığı. Her şeye rağmen gerçeği söyleyenler olduktan sonra zalimler kaybedecektir” diye konuştu.

Yeni Yaşam gazetesine ciddi baskıların olduğunu ifade eden Turan, “Cezaevlerine gazete verilmiyor. Cezaevleri ile Adalet Bakanlığı ile yaptığımız görüşmelerden bir sonuç çıkmadı. Cezaevleri idareleri ile yaptığımız görüşmelerde Tutsakların ‘bir birileri ile şifreli konuştukları’ için gazeteleri vermediklerini söylüyorlar. Ama biz biliyoruz engellemenin sebebi gerçeklere ulaşılmasınadır. Yalnızca içerde değil iktidar Yeni Yaşamı her alanda yok etmek istiyor. Bu gelenek Özgür Gündem’in geleneği ve direniş geleneğidir. Buradan ileriye daya büyük başarılara imza atacağız” dedi.

ÖZGÜR BASININ DÜNÜ VE BUGÜNÜ KONULU SİNEVİZYON

Turan’ın ardından Özgür Basın çalışanları tarafından hazırlanan “Özgür Basının dünü ve bugünü” konulu sinevizyon gösterimi yapıldı. Müzik dinletisinin ardından kısa bir konuşma yapan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin de “Musa Anter önemli bir isim bize yol gösteren önemli bir dost. Ne söylersek az. Bu coğrafyada barışı sağlamak için ender özgürlük savaşçısı. Musa Anter çok önemli bir kişilikti. Uzun zamandır insanlarımız katlediliyor. Umuyorum bunlar son bulur” diye konuştu.

ÇELİK: TÜM BELALARI GÖĞÜSLEMEYE HAZIRIZ

Kısa bir konuşma yapan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ferhat Çelik ise, Özgür basın geleneğinin tarih sahnesine çıktığı yıllarda Musa Anter’in özgür basının kaderini tarif ettiğini belirterek, 30 yıllık basın geleneğinde birçok hakların yok sayıldığını ifade etti. 30 yıllık süreçte birçok çalışanının katledildiğini, dağıtımcılarının öldürüldüğünü ve gazeteyi satan bayilerin yakıldığını hatırlatan Çelik, “Sayamayacağımız kadar başımıza iş açıldı. Ama başımıza ne belalar gelirse gelsin tüm belaları göğüslemeye hazırız” diye belirtti.

AYKOL’DAN MESAJ

Musa Anter ve Özgür Basın Şehitleri Gazetecilik Ödülleri’nde yarışma jürisi, Onur Ödülü’nü gazeteci Hüseyin Aykol, şair Hicri İzgören ve avukat Özcan Kılıç’a verilirken Sincan T Tipi Kapalı Cezaevi’nde bulunduğu için geceye katılamayan Hüseyin Aykol mesaj gönderdi. Aykol’un mesajı ise şöyle: “45 yıllık basın hayatımın son 30 yılında özgür basın geleneğinin öncülerinden, kurucularından, yöneticilerinden biri olarak beni ve birkaç kişiyi görseniz de özgür basın geleneğimizin asıl sahibi şehit gazetecilerimiz ve dağıtımcılarımızdır. O nedenle bu yarışma bunca yıldır Musa amca başta olmak üzere şehitlerimiz adına düzenleniyor. Ne mutlu bu yarışmada bir ödül kazanana. Ben size şu anda Sincan 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden sesleniyorum. Epeyce bir süre hapiste kalacağa benziyorum. Üzülüyor muyum, hayır. Neden derseniz son 40 yıldır tarihe tanıklık etmekteyim. Başta Sayın Abdullah Öcalan, Celal Talabani, Mahmut Abbas ve Şimon Peres olmak üzere Ortadoğu’nun tarihini yeniden yazmakta olan belli başlı liderlerle röportaj yapma şansına erişmiş onurlu bir gazetecilik tarihimi, hangi hapis cezası ortadan kaldırabilir ya da unutturabilir ki? Ödül kazanan arkadaşlarımı kutluyor ve başarılarının devamını diliyorum.”

TUTSAK GAZETECİLERDEN MESAJ

Gurbeteli Ersöz Kadın Haberciliği dalında ödülün sahibi cezaevlerinde bulunan gazeteciler adına tutuklu Jinnews editörü Kibriye Evren oldu. Bulunduğu cezaevinde geceye mesaj gönderen Evren, “Bu yıl 27'ncisi düzenlenen Musa Anter ve Özgür Basın şehitleri Gazetecilik ödül töreninde sizlerle beraber olamazsam da yüreğim ve kalbimle aranızda olduğumu bilmenizi istiyorum. Her ne kadar 27 yıl geçse de Musa Anter'in kalemi yerde kalmamıştır. Özgür basın geleneğinden gelen gazeteciler buna asla izin vermemiş ve vermeyecektir. Türkiye'de yaşanan kaos nedeniyle muhalif olan, gerçeği yansıtan yüzlerce arkadaşımız ya katledildi ya gözaltına alınarak baskıya maruz bırakıldı ya da tutuklanarak dört duvar arasına hapsedilmek istendi. Tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen bizler sesimizi dışarıya ulaştırmaya devam ettik. Apê Musa'nın bıraktığı miras Kürt basıncılığının uğradığı tüm baskı, sansür, tutuklama, infaz ve daha pek çok riske rağmen Kürtlerin, Türklerin, kadınların, emekçilerin ve tüm ötekileştirilenlerin sesi olma yolunu aydınlatmıştır. Gurbetelli Ersöz'den aldığımız cesaret, azim biz kadın gazetecilerin bu yoldaki kararlığını güçlendiren çok değerli bir kaynaktır. Eğer bugün kadın basınından ve geleneğinden bahsediyorsak bu Gurbetelli'nin toplumsal cinsiyet rollerini alt-üst eden bir kadın olarak mücadeleci ruhuyla bu meslekte büyük bedeller ödeyen onurlu duruşuna borçlu olduğumuzu asla unutmamalıyız” diye belirtti.

ÖDÜLLER SAHİPLERİNE VERİLDİ

Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. İlk olarak Türkçe haber dalında en iyi haber ödülü “Kayyum danışmanının 246 bin TL’lik rüşvet çarkı hesap dökümlerine yansıdı” haberi Mezopotamya Ajansı Muhabiri Ahmet Kanbal ve “274 çocuk doğum yaptı” haberi ile Birgün Gazetesi’nden Hüseyin Şişek’e verildi.

Ayrıca Jüri Özel Ödülü Euronews’ten Rabia Çetin’in “Kimliği olduğu halde sınır dışı edilen Suriyeli sığınmacı El Nusra bölgesine gönderildi” haberine gitti. Çetin’e ödülünü veren Özgür basın şehitleri aileleri adına Nesrin Peke’nin annesi Nezehat Peke verdi. Ape Musa’ın ölümünün üzerinden 27 geçtiğini ve bu zaman diliminde birçok gazetecinin katledildiğini belirten Peke, “Bu uğurda biz çocuklarımızı kaybettik. Bir daha dünya ya gelsem yine Nesrin’in annesi olarak dünyaya gelirdim. Hepiniz benim çocuklarımızsınız. Hepimizi selamlıyorum. Cezaevindeki gazetecilere de selam yolluyorum” diye konuştu.

Kürtçe haber dalındaki ödülü, Mezopotamya Ajansı’ndan Gökhan Altay “Qeyûmên Sîlopiyê erdên aîdî şaredariyê bi erzanî firot rêveberên AKP’ê” haberiyle kazandı.

Fotoğraf ödülü iki eser arasında paylaştırıldı. European Pressphoto Agency (EPA) foto muhabiri Sedat Suna kadın polis ile kadın eylemcinin barikatta karşı karşıya geldiği “Kadın Eli” fotoğrafı ile ödülü almaya hak kazanırken, Jinnews muhabiri Rojda Aydın açlık grevleri protestoları sırasında HDP Milletvekili Ebru Günay’ın polis çemberinde tek başına durduğu anı karelediği “Abluka ve Kadın Direnişi” fotoğrafıyla ödüle layık görüldü.

Karikatür dalında jürinin eserler arasında yaptığı değerlendirmede karikatürist Aşkın Ayrancıoğlu’nun “Yok Edici” adlı çizimi birincilik ödülünün sahibi oldu.

Ödül töreninin ardından Cumartesi Anneleri özgür basın şehitlerinin resimlerinin olduğu pankartın önüne karanfil bıraktı. Gece toplu fotoğraf çekimin ardından son buldu.