Musul Operasyonu ve Erdoğan paradoksu
Musul Operasyonu, 17 Ekim 2016 tarihinde dört cepheden başlatılmıştı. Son gelinen aşamada neler yaşandı ve bu operasyon ilk planlamaya göre gidiyor mu?
Musul Operasyonu, 17 Ekim 2016 tarihinde dört cepheden başlatılmıştı. Son gelinen aşamada neler yaşandı ve bu operasyon ilk planlamaya göre gidiyor mu?
Yine bir illet gibi ortada duran Türk devletinin Irak topraklarında kalma ısrarlarının nedenleri Erdoğan ve KDP planı mı?
KUZEY CEPHESİ
17 Ekim 2016 tarihinde başlatılan Musul Operasyonu, dört cepheden devam etmektedir. Bu operasyon kapsamında Musul kent merkezi çevresinde bulunan stratejik ilçeler kuşatılmış ve DAİŞ'ten alınmış. Musul kentine, kuzey yönünde bulunan Musul Baraji yakınlarındaki Tıliskof ilçesinden harekete geçen Irak ordusuna bağlı güçler, kentin kuzey cephesinde bulunan Şalatın Mahallesi'ni kontrolü altına almayı başarmıştır. Irak ordusu zaman zaman duraklamalarla birlikte bu mahallelerde de ilerlemesini devam ettirmeyi başarmıştır. Bununla birlikte Tıl-Kefiş beldesi kuşatma altına alınmış ve DAİŞ'ten temizlenmiştir.
DOĞU CEPHESİ
Musul kentinin doğu cephesinde ise Irak ordusu ve Irak ordusuna bağlı Anti Terör Birlikleri, üç koldan Musul'un giriş mahallesi olan Kerame'ye girmeyi başarmıştır. Bu güçler, Melayin, Semah, Xezra, Kerkuli, Quds ve Kerame mahallelerini kontrol altına almıştır. Son dönemlerde medyaya yansıyan, "Irak ordusu Musul'a girdi" haberlerine ilişkin şunlar ifade edilebilir: Kerame Mahallesi'ne yerleşen söz konusu güçlerin ilerleyişi sürmektedir. Birinci kol kentin Gökceli Mahallesi'nin kuzeyinden Musul kentinin içerisine, kent merkezine doğru ilerlemektedir. Anti Terör Birlikleri Gökçeli merkezinden saldırılarını devam ettirmektedir. Gökçeli Mahallesi'nin güneyinde ise Irak ordusu birkaç köyü kontrol altına almıştır. Xutle ve Şehrazat köylerinin kontrolünü alan bu güçler de Musul'un güneyine doğru ilerlemektedir. Irak ordusu Musul'un ilk giriş mahallesi olan Kerame'ye yetişmiş görünmektedir. Burada devlete ait olan eski Musul televizyon binasının kontrol altına alındığını da aktarabiliriz.
Bu cephede Haşdi Şabi güçleri bulunmaktadır. Şimdiye kadar Telafer kentine doğru 22 köy özgürleştirilmiştir. Bunun dışında en son Tıl Şehbe köyü kontrol altına alınmıştır. Şimdi ise alandaki Haşdi Şabi gücü Ayn Caş köyüne saldırı yapmaktadır. Haşdi Şabi Telafer'e 15 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.
Haşdi Şabi bu cephede DAİŞ çetelerine karşı bu operasyonu sürdürürken, Türk yetlilileri, "Haşdi Şabi güçleri asla böylesi bir operasyona katılamaz" diye açıklama üzerine açıklama yapıyordu.
GÜNEY CEPHESİNDEKİ DURUM
Irak ordusu ve Irak federal polis güçleri, Musul'un stratejik ilçelerinden biri olan Hamam Aliyeh nahiyesine girdi ve burası, Musul'a 30 kilometre uzaklıkta ve Musul'un güneydoğusuna düşmektedir. Bu nahiye, Musul'un güneydoğusundaki, DAİŞ kontrolunde bulunan son nahiyedir. Bu nahiye ve köylerin kontrolünden sonra Musul kentine saldırı yapılacağı planı devrededir. Bu yerlerin tamamı Ninova Ovası'nda ve Musul kent merkezine 20-30 kilometre mesafesinde bulunmakadır.
Bu operasyonda, peşmerge güçleri ise 26 köyü DAİŞ çetelerinden almış ve toplam 500 kilometre kare alan denetim altına alınmıştır.
Irak ordusu Musul'un doğusundaki söz konusu mahalleleri ve güneydoğusundaki Hamam Aliyeh nahiyesini kontrol altına aldıktan sonra Musul'un uluslararası hava alanına birkaç kilometre kazandığını ifade edebiliriz.
BAŞİKA'DA KİMLER YAŞIYOR?
Son süreçte sıkça gündemde tutulan Musul'a bağlı Başika ilçesinde, Irak devleti neden Türk ordusunu Irak'ta ve özellikle de Başika'da istemiyor... Peki, Başika'da kimler yaşıyor?
Başika ilçesi Ninova Ovası'nın sınırında bulunmaktadır. Başika ilçesi 140 bin nüfustan oluşmaktadır. Bunlardan yüzde 70'i Kürt Êzidîler yüzde 20'si Hıristiyan gruplar ve geriye kalan yüzde 10'nu ise Türkmen ve Araplardan oluşmaktadır.
Bu hafta içerisinde Ninova Ovası'nda kontrol altına alınan yerler için ABD 1700 askerden oluşan destek birliklerini alana gönderdi. Yine ABD ordusuna bağlı Uluslararası Koalisyon Güçleri Sözcüsü John Duryan, söz konusu 1700 askerin Irak ordusuna destek amaçlı gönderildiğini ve gerekli görülen yerlere sevkedileceğini belirtmişti.
Açıklamada Irak ordusunun 4 koldan Musul kentine girdiği ve Musul kent merkezinde 3000-4000 DAİŞ çetesinin bulunduğunu ifade edilmişti.
Bu operasyonlara karşı ise DAIŞ çetelerinin birçok askeri taktiğin yanı sıra, ağırlıklı olarak suikast ve intihar eylemleri yapma şeklinde bir savaş taktiği geliştirdiği görülmektedir.
KDP VE TÜRK DEVLETİNİN PLAN ŞENGAL'E SALDIRMAK MI?
Türk ordusu gerçekten Musul Operasyonu'na mı girmek istiyor, yoksa farklı hesapların peşinde mi?
Bu konuda elde etiğimiz bilgiler son derece çarpıcı. Her gün Musul için yargara koparan Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın amacının Musul değil de Şengal olduğu çok net bir şekilde anlaşılıyor.
2 Kasım'da ise Türk devletinin Hewler Konsolosluğunda bir toplantı yapılmış, bu toplantıda Irak hükümetinin tüm itirazlarına rağmen Türk ordusuna bağlı askerlerin kalması karar altına alınmıştı.
Türk devletinin her türlü hazırlığı yaptığı, 3 Kasım günü Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş'un, Güney Kürdistan'dan askeri güçlerini geri çekmeyeceklerini, yer ismi belirtmeden burada kalacaklarını ifade etmesiyle kesinlik kazanıyor.