Naum Faik İsveç’in üç ilinde anıldı
Naum Faik İsveç’in üç ilinde anıldı
Naum Faik İsveç’in üç ilinde anıldı
Asuri-Süryani-Keldani halkı arasında ulusal bilinçlenmenin ilk tohumlarını atan Gazeteci, Yazar, Şair ve Öğretmen Naum Faik ölümünün 85. yıldönümünde İsveç’in Stockholm, Göteborg ve Jönköping illerinde düzenlenen etkinliklerde anıldı.
Asuri-Süryani dernek ve kuruluşları tarafından örgütlenen etkinliklerde üç yıldan bu yana internet üzerinden yayın yapan ‘Assyria TV’ adlı televizyon kanalının kuruluşu da kutlandı ve diaspora ve Mezopotamya’da yaşayan Asuri-Süryanilere ‘Assyria TV’ ile dayanışmaları çağrıları yapıldı.
Stockholm’de düzenlenen etkinlikte Ermenistan’ın İsveç Büyükelçisi Artak Apitonyan, Göteborg ve Jönköping illerinde ise Süryani Araştırmacı Nineb Lamassu soykırımını ele alan konuşmalar yaptılar.
Soykırımın 100. yılı dolayısıyla “Seyfo” temasıyla düzenlenen Stockholm’deki etkinlik çoğunluğu Turabdin’den göç eden 25 bini aşkın Asuri-Süryaninin yaşadığı Södertälje ilçesinde bulunan ‘Asuri Kültür Evi’nde yapıldı.
1915 yılında Asuri-Süryanilere yönelik soykırımının resim ve yazılarla sergilendiği etkinlikte, Asuri-Süryani Yazar ve Araştırmacılar kitaplarını imzalarken, sanatçılar Linda George ve Bashar Lamassu Süryanice şarkı ve türküleri seslendirdiler.
Gazeteci-Yazar Augin Kurt Haninke, konuşmasında Naum Faik’in ve özgür ve bağımsız bir basın oluşturmanının Asuri-Süryaniler için taşıdığı öneme değindi ve DAİŞ çetelerinin Asuri-Süryani, Ezidi ve diğer halklara yönelik gerçekleştirdikleri soykırıma dikkat çekti.
ASURİ HALKI YOK OLMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA
“Naum Faik’ın yaşadığı dönemde, Ortadoğu’da Birinci Dünya Savaşı’nda sınırların yeniden çizildiği yıllarda Asuri Halkı görülmemiş bir trajedi yaşadı ve Seyfo soykırımına uğradı. Günümüzde soykırımının sürdüğüne tanıklık ediyoruz. Asuri Halkı atalarının toprakları Ninova, Gozarto, Turabdin ve Urmiye ve Orta-Doğu’nun diğer yerlerinde yok olma riskiyle karşı karşıya. Bugün 100 yıl sonra Orta-Doğu savaşlarla sarsılıyor ve sınırlar yeniden çiziliyor” şeklinde konuşan Haninke, savaşın faturasını bölgede yaşayan yerli ve kadim halkların ödediğine dikkat çekti.
Soykırımının 100. yıldönümünün yaklaşmasıyla birlikte Türk liderlerin değişik menavralar içine girdiklerini söyleyen Haninke, Türk Başbakan Ahmet Davudoğlu’nun Hıristiyan dini liderleri İstanbul’da bir araya getirdiği toplantıda Süryanilerin İstanbul’da yeni kilise kurmalarına izin verdiklerini ve 1923 yılından beri hiç bir gruba kilise inşa izni verilmediğini öne sürmesinin doğru olmadığını söyledi.
Asurilerin 1950’li yılların sonlarına kadar Turabdin’de Midyat’ta Mor Sharbel gibi kiliseler inşa ettiklerini hatırlatan Haninke, “Hükümet bununla bir taşla iki kuş vurmaya çalışıyor. Bir yandan Seyfo’nun kabul edilmesi talebini engellemeye çalışırken aynı zamanda Süryanilerin yeni kiliselerini Latin Katoliklerin arazileri üzerinde yapmalarına izin vererek iki halkı karşı karşıya getirmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.
YENİDEN BİR ASURİ DEVLETİNİN KURULACAĞINA İNANIYORUM
Ermenistan’ın İsveç Büyükelçisi Artak Apitonyan, Ermeniler ve Asurilerin aynı topraklarda birlikte yaşayan iki eski halk olduğunu, çok farklı iki halk olmalarına rağmen aralarında şaşırtıcı benzerlikler bulunduğunu söyledi. İki halkın sadece barış içinde bir arada yaşamakla kalmayıp evlilikler yaptıklarına ve böylelikle iki halk arasındaki ilişkileri güçlendirdiklerine dikkat çekti.
Bundan 100 yıl önce gerçekleştirilen soykırımının benzerinin günümüzde Ortadoğu’da DAİŞ çeteleri tarafından yapıldığını, DAİŞ çetelerinin insanlık ve savaş suçu işlediklerini söyleyen Apitonyan, Asuri-Süryani katılımcılara “Bizin büyükelçiliğimizin sizin büyükelçiliğiniz olduğunu bilmenizi isterim. Kapılarımız her zaman sizlere açık. Sevinçte de yasta da birlikte olalım” dedi.
Asuri halklarının çabalarının başarıya ulaşacağına olan inancı da dile getiren Apitonyan, “Yaşadığımız sürede Asurilerin geleneksel topraklarında bir Asuri devletinin yeniden kurulacağına inanıyorum” şeklinde konuştu.
RAGIP ZARAKOLU’NA TEŞEKKÜR
Etkinliği örgütleyenler azınlıkları ve soykırımını konu alan kitapların basımını yapan ve makalelerinde soykırımı ele alan Yayıncı, Evrensel ve Özgür Politika gazetelerinin köşe yazarı Ragıp Zarakolu’nu da sahneye davet ettiler.
1969 yılında Hakkari’de Sosyalist gençler olarak Hakkari’de bir köprü inşa ettikleri sırada ilk kez Asuri-Süryanilerle tanıştığını söyleyen Zarakolu, geçtiğimiz yıl Stockholm’deki Mezopotamya Kütüphanesi’nde çalışma yaparken o zaman Hakkari’de tanıştığı Süryanilerin önce Urmiye, ardından da Azerbaycan ve Sibirya’ya kaçtıklarını öğrendiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıl da Stockholm’de Hakkari’den kaçarak İsveç’e iltica eden başka Süryanilerle tanıştığını ifade eden Zarakolu, “Tüm bunlar soykırımdan sağ kalan bir halkın nasıl dağıldığını gösteriyor” şeklinde konuştu.
Naum Faik’in Süryani halkının dili ve kültürünün korunması için mücadele eden değerli bir aydın olduğunu söyleyen Zarakolu, ilk kez kendisinin Amed’de düzenlenen Ortadoğu halkları konferansında Faik’in adının bir sokağa verilmesini önerdiğini ve yıllar sonra önerisinin belediye yönetimi tarafından yaşama geçirilmesinin kendisini çok sevindirdiğini dile getirdi.
1915 soykırımının Anadolu’da yaşayan tüm Hıristiyan halklara yönelik bir temizlik hareketi olduğu değerlendirmesini yapan Zarakolu, “O zamanlar cihat kararı alınması sonucu soykırım başlamıştı. Yüz yıl sonra bugün insanlık Ortadoğu’da cihatın nasıl bir soykırım olduğunu görüyor” dedi.
Konuşmasının ardından Asuriler Zarakolu’na bir demet çiçek vererek Ermeni, Asuri sorunu konusundaki çabalarından dolayı teşekkür ettiler.
Sanatçılar Linda George ve Bashar Lamassu Süryanice türkü ve şarkılar söylemelerinden sonra katılımcılara meyve ve tatlı ikram edilmesiyle etkinlik sona erdi.