Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve siyasi tutsakların özgürlüğü talebiyle Strasbourg’daki Avrupa Konseyi (AK) önünde tutulan Özgürlük Nöbeti 900’üncü gününe yaklaşıyor. Nöbeti bu hafta Almanya’nın Freiburg kentinden gelen 4 Kürt yurtseveri devraldı.

25 Haziran 2012’de başlayan ve Öcalan ile diğer tüm siyasi tutsakların özgürlüğünü şiar edinen Öcalan’a Özgürlük Nöbeti 129’uncu haftasına girdi. Nöbet eylemini bu hafta, Pazar günü Freiburg kentinden gelen Veli Teke, Ali Akan, H. Nas ve Fuat Kumak adlı Kürdistanlılar sürdürüyor.

Geçtiğimiz hafta Özgürlük Nöbeti’ni tutan Ulm grubu üyelerinden devralan eylemciler, yaptıkları konuşmada PKK’nin 36’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlarken, Kobane’de DAİŞ barbarlığına karşı gösterilen direnişi selamladılar.   

“AVRUPA VE DÜNYA DEVLETLERİ ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR”

Yeni grup üyeleri adına konuşan Ali Akan, nöbet eylemine katılma amaçlarına değinirken, Avrupa ve dünya devletlerinin ‘üç maymunu’ oynadıklarını söyledi. Akan, şöyle konuştu: “Uluslararası komplo sonucu yakalanarak Türkiye’ye teslim edilen Kürt Halk Önderi sayın Abdullah Öcalan’ın esaret altında kalmasına artık tahammülümüz kalmadı. Önderlik özgürleşene kadar hem bu eylemi hem de diğer eylemlerimiz sürdürmekte kararlıyız.

Avrupa ve dünya devletleri halen Şengal ve Kobane’deki katliam tehlikesine seyirci kalıyor. Evet, seyirci kalıyorlar, çünkü oradaki Kürt halkı. Ve Kürtler söz konusu olduğunda ‘görmedim, duymadım, bilmiyorum’ diyerek ‘üç maymunu’ oynuyorlar. Ülke çıkarları söz konusu olduğu sürece de seyirci kalmaya devam edeceklerdir.”

ULUSAL KONGRE ÇAĞRISI

Grup üyelerinden H. Nas ise, tüm Kürt halkına ve güçlerine birlik çağrısında bulunurken, bu birliğin Ulusal Kongre ile sonuçlanması gerektiğinin altını çizdi. Kongrenin aciliyetine vurgu yapan Nas, şöyle dedi: “Bizler de dünya halkları gibi kendi ülkemizde, toprağımızda özgürce yaşamak, kültürümüzle çocuklarımızı büyütmek istiyoruz. Bu istekler her insanın doğal ve yaşamsal hakkıdır. Ne yazık ki, Kürtlere insanca yaşama hakkı tanınmıyor. Bu kimsenin suçu değil ve bizzat bizim kendi suçumuzdur. Eğer Kürtler birlik olabilseydi, bireysel çıkarlar uğruna çatışıp çekişmelere girmeselerdi bugün Ortadoğu’daki en önemli güç olacaklardı.”

Kürtlerin yaşadığı coğrafya ve dünyada söz sahibi olması gerektiğinin altını çizen nöbet eylemcisi, “Bugün birlik için gerekli koşullar oluşmuştur ve küçük adımlar atılmış olsa da, dileğim bu atılan adımların tam bir birliğe dönüşmesidir. Yani, bir Ulusal Kongre ile sonuca bağlanmasıdır” sözleriyle tüm Kürt güçlerine çağrı yaptı.

EYLEMİN DOLAYLI OLARAK ULAŞTIĞI KİŞİ SAYISI MİLYONLARI BULUYOR 

5 Haziran 2012’de baslayan Öcalan'a Özgürlük Nöbeti kapsamında şimdiye kadar her gün onlarca kişiyle bizzat diyalog kurulurken, yüzlerce kişiye de bildiri, broşür ve kitapçıklar dağıtılıyor. Bugüne dek eylemin amaçlarina ilişkin 235 biner adet İngilizce, Almanca ve Fransızca bildiri, 38 bini aşkın Öcalan biyografisi ile 35 bin adet Kürdistan’da Savaş ve Barış başlıklı kitapçık dağıltıldı. Paris Katliamı’na ilişkin hazırlanan 13 bin kadar bilgilendirme broşürü de dağıtılan materyaller arasındaydı.

Eylemciler, özellikle öğrenciler, turistler ile Avrupa kurumları çalışan ve ziyaretçilerinden yoğun ilgi görüyor.  Dağıtılan materyallerin miktarı dikkate alındığında, 129 haftadır devam eden nöbet eylemi sayesinde,  direkt ve endirekt olarak milyonlarca kişiyi bilgilendirmeyi başardığı tahmin ediliyor.