Öcalan’ın özgürlüğünden taviz verilmeyen nöbeti devralan Zürih DKTM üyeleri, AKP devletine sert uyarılarda bulunurken, Avrupa devletlerini de ‘ilkelerini çiğnememeye’ çağırdı.

25 Haziran 2012’de başlatılan Öcalan’a Özgürlük Nöbeti, AK, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT) binalarının da olduğu alanda sürdürülüyor. Her hafta Avrupa’nın farklı bir ülkesinden grupların teslim aldığı nöbet, haftanın yedi günü sabahtan akşam saatlerine kadar aralıksız devam ettiriliyor.

Bugün 1515’inci gününe giren eylemi Pazar günü İsviçre’nin Zürih kentindeki Demokratik Kürt Toplum Merkezi üyeleri İsmihan Ok, Sidar Hasan, Hüseyin Göze ve Ali Töre adlı Kürdistanlılar devraldı.

‘CPT DERHAL ADAYA GİDEREK HALKLARA TATMİN EDİCİ BİR CEVAP VERMELİ’

Zürih grubu adına bilgi veren Sidar Hasan, eylem alanından geçen bireylere Öcalan hakkında bilgilendiren broşürlerden verdiklerini ve yine sözlü olarak bilgilendirmelerde bulunduklarını söyledi. Daha çok 15 Temmuz darbesi sonrasında Öcalan’dan haber alınamaması konusunda duyarlılık yaratmaya çalıştıklarını kaydeden Hasan, CPT’nin derhal İmralı’ya giderek halklara tatmin edici bir cevap vermesi çağrısını yineledi.

‘ERDOĞAN DA BİLİYOR: KÜRTLER ÖNDERLERİNE BAĞLIDIR’

Eylemcilerden İsmihan Ok ise Öcalan’la görüşmelerin Nisan 2015’den bu yana kesildiğini hatırlatırken, bunun son haftalarda yaşananlarla birlikte Kürt halkında yarattığı rahatsızlığa dikkat çekti. Ok, “Erdoğan da, Türk Devleti de çok iyi biliyorlarki, Kürt halkı önderine bağlıdır ve onun arkasındadır. O bir halkı yoktan var etti” sözleriyle AKP’nin tecrit politikasını eleştirdi.

AVRUPA’YA VE TÜRKİYELİ ANNELERE ÇAĞRI

Avrupa ülkelerinin sürekli dile getirdiği insan haklarına sahip çıkmasını isteyen İsmihan Ok, “Önderliğimiz için burada 4 yılı aşkın bir süredir nöbet var. Avrupalılar da artık gözlerinini önündeki bu talebi görmelidir” diye konuştu.

Türkiye’deki asker ve polis annelerine de seslenen İsmihan Ok, “annelere çağrım, artık onlar da Kürt anneleri gibi barıştan yana olsunlar. Artık daha fazla ölümlerin yaşanmasını istemiyorsak birlikte barışı istemeliyiz” dedi.  

‘HER TÜRLÜ MÜCADELEYE HAZIRIZ’

Bir diğer eylemci Hüseyin Göze ise, Türk Devleti’nin uyguladığı tecrit politikasının tüm Kürt halkında büyük tepkilere yol açtığının altını çizdi. Tecrit ve inkar politikasının devam etmesi halinde son 30-40 yılın en sert ‘şokunun’ yaşanacağını söyleyen Göze, halkın Öcalan’ın özgürlüğüne yönelik taleplerinin görmezden gelinmemesi gerektiğini vurguladı.

Göze, Kürt halkının özgürlüğüyle özdeş tuttuğu Öcalan’a yönelik tecridin sonlandırılması ve özgürlüğü için her türlü mücadeleye hazır olduklarını da sözlerine ekledi.

CPT’YE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRME ÇAĞRISI

Şehit babası Ali Töre de Kürt halkının katliamlar ve son olarak Öcalan’a yönelik ağır tecridi kabul etmeyeceğini söyledi. “Başkan özgür olmadan halk özgür olmaz” diyen Töre, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Öcalan’ın sağlığına dair artan kaygılara dikkat çekti.

CPT’ye de seslenen Ali Töre, “CPT’den yetkili kurum olduğu için beklentimiz var. Halk olarak Başkan Apo’ya yönelik tecridi ve buna sessiz kalınmasını kabul etmiyoruz” diye konuştu.

BİN 500 GÜNÜ GERİDE BIRAKTI

Bugün bin 515’inci gününe giren Öcalan’a Özgürlük Nöbeti’ni geçtiğimiz hafta da İsviçre’nin Bern kentinden gelen bir grup sürdürmüştü. Nöbet karma gruplar halinde tutulurken, Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) üyesi kadınlar ise ayda bir kez Öcalan için özgün olarak nöbet tutuyorlar.