Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a karşı AKP/Saray tarafından hayata geçirilen topyekûn savaş politikaları kapsamında uygulanan tecrit nedeniyle Öcalan'ın her türlü insani Anayasal hakkı yok sayılıyor. Öcalan'ın ailesi ile 2 haftada bir düzenli olarak yapması gereken ve Anayasal hakkı olan görüşmesi hakkı engellene dursun Ramazan Bayramı vesilesiyle Öcalan ailesinin avukatları tarafından Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapılan görüşme başvurusu ise her seferinde  “koster bozuk”, “hava muhalefeti” gerekçeleri ile ret edilirken bu kez de ret etme gerekçesi olarak, “Gemi Pazartesi bozuk ve hafta içi boyunca da bozuk olacağından kaynaklı faaliyet yapılmayacak” denilerek trajikomik cevaplardan bir tanesi daha verilmiş oldu.

Öcalan 27 Temmuz 2011 tarihinden bu yana avukatlarıyla, 6 Ekim 2014’ten bu yana ailesiyle ve 5 Nisan 2015’ten itibaren de İmralı Heyeti ile  sürekli olarak sudan ucuz bahaneler ile izin verilmeyerek ret ediliyor. Zaman zaman havuz medyası tarafından Öcalan'a ilişkin İmralı Adası'nda devlet yetkilileri ile yapıldığı iddia edilen görüşmelere dair asparagas haberler servis edilse de Öcalan'ın ne sağlık ne de güvenliğine ilişkin kamuoyu tarafından siyasi heyet ile kesilen görüşmesinin ardından herhangi bir şekilde edinilen sağlıklı bir bilgi yok. Bayram vesilesiyle Öcalan ailesi tarafından yapılan görüşme başvurusu ve ret edilmesine ilişkin Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan ANF'ye konuştu.

'İNSANİ HAKLARIMIZDAN NEDEN YARARLANAMIYORUZ?'

Her ülkenin kendisine göre oluşturulmuş olan yasa ve hukuku olduğunu belirterek, konuşmasına başlayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın kardeşi Mehmet Öcalan, Türk devletinin ise sözde bir hukuk devleti olduğunu söyledi. İki haftada bir olmak üzere en son bayram vesilesiyle avukatlar aracılığıyla Öcalan ile görüşmek üzere başvurduklarını tekrarlayan Mehmet Öcalan, "Öcalan'ın ailesi olarak soruyoruz! Eğer hukuk devletisiniz başta Sayın Öcalan olmak üzere bizim aileye karşı bu hukuksuzluk neden devam ediyor. Milletvekilleri ve hukukçulara soruyorum. Bu hakkımızı kim koruyacak. Türkiye vatandaşı olarak neden biz bu hakkımızdan yararlanamıyoruz. Demokratik Anayasal olan bu hakkımızı neden kullanamıyoruz. Biz bu haklarımızdan yararlanmak için nereye başvuracağız. Adalet Bakanlığı'na başvuruyoruz, bakanlılara başvuruyoruz, dünyaya çağrıda bulunuyoruz, bu insani hakkımızdır. Türkiye yasalarında iki haftada bir gün görüş hakkımız var. Yasalar neden bizim için geçerli değil. Bunu devlet ve hükümete soruyoruz. Neden herkes sessiz ve sağır kalıyor" diyerek, yaşanan hukuksuzluğa dikkat çekti.

'ADALET BAKANLIĞI GÖRÜŞ ENGELİNİN NEDENİNİ KAMUOYUNA AÇIKLASIN'

Mehmet Öcalan, avukatlarına dönük başlatılan görüş engeli ile başlayan, ailesi ve en son siyasi heyetle beraber daha da derinleştirilerek sürdürülen tecrit süresine işaret ederek, "Madem hukuk devletisiniz, bu hukuk neden bizim için işlemiyor" diye sordu. Mehmet Öcalan, başta Adalet Bakanlığı olmak üzere yetkili mercilerden yaşanan hukuksuzluğa dair cevap beklediklerini belirterek, "Neden bu hakkımız çiğneniyor. Bayramda herkesin açık görüş hakkı vardı. Neden Sayın Abdullah Öcalan'ın ailesi ile görüş hakkı verilmiyor. Nedeni nedir? Bunu herkese soruyoruz. Kamuoyuna sesleniyorum. Vicdanlı insanlara soruyoruz. Siyaset yapmıyoruz. Bu yasal demokratik hakkımızdır. Neden bu hakkımız bize tanınmıyor. Abdullah Öcalan'ı Türkiye'ye teslim eden güçler neden buna karşı sessiz kalıyorlar. Herkes bu hukuksuzluğa karşı sessiz ve duyarsız kalıyor. Biran önce bu hakkımızı kullanmayı talep ediyoruz. Madem ki Türkiye'nin vatandaşıyım bu hakkımız neden çiğneniyor. Madem hukuk devletisiniz neden burada hukuksal hakkımı ayaklar altına alıyorsunuz. Görüşmemiz engellenmediğinde dünya yıkılmayacak. 2 yıldır ölü mü sağ mı bilmiyoruz. Bir haber alamıyoruz. 17 yıldır düzenli olmasa da ayda ve ya 6 ayda bir gidiş gelişlerimiz oluyordu. Ama 2 yıldan beridir önümüz kesilmiştir. Adalet Bakanlığı'nın bunun nedenini kamuoyuna açıklamasını bekliyoruz" diye konuştu.

'ULUSLARARASI KAMUOYU TECRİDE İLİŞKİN NEDEN SESSİZ'

Uluslararası kamuoyunun da yaşanan hukuksuzluğa karşı kayıtsız kaldığını dile getiren Mehmet Öcalan, insan hakları savunucuları ve İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT'ye) seslenerek, şöyle devam etti: "Yasal hakkımız neden ayaklar altına alınıyor. Bu hem insani hem yasal hem de demokratik Anayasal hakkımızdır. CPT neden kamuoyuna aydınlatıcı bir açıklamada bulunmuyor. Neden korkuyorsunuz. Uluslararası devletler kimin etkisi altında kalıyor. Bunun biran önce insan haklarını savunan kişi, demokratik kurum ve kuruluşlar tarafından açıklığa kavuşturulması gerekiyor. Biran önce yasal hakkımızın bize iade edilmesini istiyor ve bekliyoruz."