Öcalan: Yiğit Botan halkını kucaklıyorum
Öcalan: Yiğit Botan halkını kucaklıyorum
Öcalan: Yiğit Botan halkını kucaklıyorum
DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak Cizre'ye gitti. Kürt Halk Önderi Öcalan'ın Cizre halkına selamlarını ileten Dicle, Öcalan'ın, 'yiğit Botan halkına selamlarını gönderip, herkesi teker teker kucakladığını' belirtti. "PKK hareketi, bugün dünyanın bütün özgürlük arzularını barındıran bir duruma ulaştı. Eğer biz bugün devletle, Serok Apo öncülüğünde, onun baş müzakereciliğinde görüşmeler yürütülen bir noktaya geldiysek, son 40 yılın taşıyıcısı şehitlerin payını gözden ırak tutamayız" diyen Dicle, Öcalan'ın 'barış umudu varsa masadan kalkmayacağım' şeklindeki sözlerini de aktardı. Dicle, hükümete de "Cizre de kim ateş açtı; bu insanları kim katlettiğini ortaya çıkartın" diye seslendi.
Seslendiği Cizre halkına PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın selamlarını ileten Hatip Dicle, "Verdiğimiz mücadelenin ilk tohumları Kürdistan'da filizlenirken Cizre-Botan halkının serhildanlara nasıl öncülük ettiğine tanık olduk" dedi.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, beraberindeki heyet ile polis terörüne karşı direnen Cizre'ye gitti.
Heyet, HDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız, bölge belediye eş başkanları ve meclis üyeleri, DBP ve HDP Şırnak il ve ilçe örgütü yöneticileri, sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yer aldığı kalabalık bir grup tarafından karşılandı.
Öcalan'ın ve PKK'nin öncü kadrolarından Mazlum Doğan'ın dev posterlerinin asıldığı DBP İlçe Örgütü binasının önünde bir araya gelen binlerce kişi sık sık "Öcalan", "Selam selam İmralı'ya bin selam", "Barışın mimarı Serok Apo'ya bin selam", "Bijî berxwedana Kobanê" sloganlarını attı.
DTK Eş Başkanı Hatip Dicle, "Botan-Cizre halkının yiğit bireyleri, serhildanların öncülüğünü yapan kadınlar, Serok Apo'nun generalleri olan çocuklar ve gençler, merhaba" diye konuşmasına başladı. Cizre'ye gelmekte geç kaldıkları için özeleştirilerini verdiğini belirten Dicle, heyet olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın değerlendirmelerini almadan gelmek istemediklerini bildirdi.
ÖCALAN GENÇLERİ KUCAKLADI, BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Öcalan'ın, 'yiğit Botan halkına selamlarını gönderip, herkesi teker teker kucakladığını' aktaran Dicle, Öcalan'ın hayatını kaybeden gençlere rahmet, ailelerine de başsağlığı dilediğini söyledi.
Dicle, mücadelenin ilk tohumları Kürdistan'da filizlenirken Cizre, Botan halkının serhildanlara nasıl öncülük ettiğini, özgürlük mücadelesini nasıl kucakladığını ve onu nasıl fedakarca savunduğuna tanık olduklarını vurgulayarak, "Bu nedenle bu mücadelenin başından beri bulunan bir kardeşiniz olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim; 40 yılık bu mücadele sadece Kuzey Kürdistan'da değil, Güney'de, Rojhilat'ta, Rojava'da yani diğer parçalarda da ölüm kefenlerini paramparça etmiştir" dedi. Dicle'nin sözleri üzerine kitle tarafından "PKK halktır halk burada" sloganları atıldı.
'PKK DÜNYANIN ÖZGÜRLÜK ARZULARINI BARINDIRAN DURUMA ULAŞTI'
Dicle, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"...Bu slogan PKK'nin yenilmezliği, sizinle bütünleşmesi ve sizin bu mücadeleye katılarak yüksek bedeller vermenizden kaynaklıdır" diyen Dicle, şöyle devam etti: "Kürt halkı, bugün Kobanê'de Şengal'de, Kürdistan'ın her toprağında dünyanın bütün dikkatini üzerine çekebildiyse, verdiğimiz bu mücadele sonucunda yiğitçe kaybettiğimiz şehitler sayesindedir. Şehitler yaşıyor, onlar ölmez, aramızda, ruhumuzda ve beynimizdeler. Biz, hiç kimsenin topraklarında gözü olmayan bir halkız. Bu mücadele, bin yıllardır bu topraklarda yaşayan Kürt halkına 100 yıl önce biçilen ölüm kefenlerini yırtmak içindir. Biz de herkes gibi kendi topraklarımızda özgür haklarımızla yaşamak istiyoruz. Bütün halklara da kardeş gözüyle baktık, ama 100 yıl önce 1. Dünya Savaşı başlarken o zamanın hegemonik güçleri başımıza öyle bir çorap ördüler ki, bir halkı statüsüz 4 parçaya böldüler Kürdistan coğrafyasını parçaladılar. Aradan geçen 100 yılda Kürt halkı bu zulüm ve haksızlığı kabul etmedi. Şeyh Said'lerden başlayan Seyit Rıza ile devam eden bu direniş geleneği ile sonuçta PKK hareketi, bugün dünyanın bütün özgürlük arzularını barındıran bir duruma ulaştı. Eğer biz bugün devletle, Serok Apo öncülüğünde, onun baş müzakereciliğinde görüşmeler yürütülen bir noktaya geldiysek, son 40 yılın taşıyıcısı şehitlerin payını gözden ırak tutamayız."
"Kürtler olarak haklarının peşinde olduklarını ve bu ülkede birlikte yaşanılacaksa kardeş Türk halkı hangi haklara sahipse, kendilerinin de o haklara sahip olmak istediklerini" ifade eden Dicle, "Bu ülkenin zenginlikleri Edirne'den Hakkari'ye, Ardahan'dan Muğla'ya kadar hepimize yetecek topraklardır. Biz Türk halkı ile gerçek bir kardeşleşmeye varmak istiyoruz. Bunun gereği de kardeşliktir. Kardeşler arasında fark güdülürse, nasıl bir ailede huzur olmazsa, bu ülkede de halklar etnisiteler, inançlar aynı haklara sahip değilse, birinde binlerce okul varsa ve birine de bir okul bile layık görmüyorsan orada kardeşlik, barış, huzur olmaz" diye konuştu.
ÖCALAN: '99'DA SAVAŞ ÇIKARMAK İSTEYENLERLE SAKİNELERİ KATLEDENLER AYNI
Dicle, Öcalan'ın, Turgut Özal tarafından Celal Talabani aracılığıyla kendileriyle ilk temasın kurmasıyla alınan ateşkes kararını ve sonrasında, bu adımı attığı için Özal'ın yaşamını yitirdiği haberi gelmesi üzerine 'Bu bir Türk devlet geleneğidir. Başarısız olanların kelesi gider, ihtimalen devlet tarafından öldürülmüştür' şeklindeki değerlendirmelerini hatırlatarak, şöyle devam etti:
"Türkiye'de barışın hakim olmasını istemediler. İşte Sayın Öcalan bunun için diyor ki, 'eğer 20-30 daha ötesinin tarih bilinci olmaz ise bugün oynanan oyunlar ve ne yapılmak istenildiği bilinmez.' Erbakan'ın başına da aynı şeyi getirdiler, yine Ecevit 'Amerika niye Öcalan'ı bize teslim etti hala anlamış değilim' diyordu. '99 yılında bu hegemon güçler, ülkeyi büyük savaşın içine sokmaya planı içindeydiler. Ama Sayın Öcalan bunun önüne geçti. Özellikle bu dönemde çok çok dikkatli olmak zorundayız. Son yaptığımız görüşmede Sakine'lerin ikinci yıl dönümüydü. O günün anısına, 'Çok zor bir durumdu, benim yerimde hangi PKK yöneticisi olsaydı savaş kararı alacaktı. Ama ben bu kararı devam ettirmek zorunda olduğumu biliyordum. Çünkü kim '99'da bu ülkede savaş çıkmasını istediyse Sakineleri katledenlerin de aynı kesim olduğu ortadadır' değerlendirmesini yaptı."
Dicle, Cizre halkının politik bilincini iyi bilen biri olduğunu belirtirken, devlet içinde çözümü engellemek isteyenlerin önüne geçmek için çok uyanık ve dikkatli yaklaşmak gerektiğini de vurguladı.
'DEVLET ÖNCE KENDİ POLİTİKASINA BAKMALI'
Öcalan'ın mutlaka bu süreci bir aşamaya getirmek gerektiği üzerinde önemle durduğunu ve 6-8 Kobanê serhildanı sırasında caddelere tanklar çıkarılarak, çıkarılmak istenen darbeye müdahale ettiklerini söylediğini hatırlatan Dicle, "Bu darbe ile gerçekten katliamlar yaşanacaktı. Onun için biz bu sürecin kadrini, kıymetini iyi biliyoruz Kürtler olarak. Ama sadece bizim iyi bilmemiz yetmiyor. Bakın Cizre halkı bundan tedirgindir, bunları dinledik. 'KCK operasyonları' gibi binlerce gencin cezaevleri kapıları arkasına tıkılmasını istemiyoruz. Bunun için kaygımız var. Eğer bugün Cizre sokaklarında hendekler kazılmışsa, buna devletin, polisin KCK operasyonlarında takındığı tavrı neden oluyor. Bunun için önce dönüp kendi politikalarına bakmalıdırlar. Ama biz en azından bunu hatırlatmak zorundayız, bakın siz de söylüyorsunuz devlet olarak, polis, yargı içinde çok kurumda örgütlendiler diyorsunuz, o zaman bunları tespit edin, Cizre de kim ateş açtı; bu insanları kim katlettiğini ortaya çıkartın" şeklinde konuştu.
ÖCALAN: BARIŞ UMUDU VARSA MASADAN KALKMAYACAĞIM
Dicle, eğer çözüm süreci başarıya ulaşması isteniliyorsa, başta hükümet ve devlet yetkilileri olmak üzere herkesin elini taşın altına koyması gerektiğine de dikkat çekerken, her şeyin Kürtlerden beklenmemesi gerektiğini belirtti. Dicle, Öcalan'ın Kürt gençlerinden daha önce yüzü kapalı eylem ve kepenk kapattırma eylemleri yapılmayacağı yönünde alınan kararları pratiğe koymasını istediğini aktardı.
Dicle, konuşmasını şöyle noktaladı: "Biz ümit ediyoruz ki başkan Apo'nun etrafında kilitlenen, onun mesajına, onun yüreğine sahip çıkanlar olarak, örgütlülüğümüzü koruyarak onun bu mesajına sahip çıkmak gerekiyor. Biz hepimiz uyanık olmalıyız. Biz demokratik yollarla her şeyi halledebiliriz, evet barış zordur ama ben halkımızın politik ve bilinç duyarlılığına inanıyorum ki, Kürtler arası bir çatışmaya halk olarak asla ve asla izin vermemeliyiz. Gençlik biliyorsunuz Başkan Apo'nun gözdeleridir. Biliyorsunuz toplumun iki kesimi olan gençler ve kadınlara çok önem veriyor. Tabii ki çocukları da unutmuyoruz, çocuklar Başkan Apo'nun küçük generalleridir. Başkan Apo diyor ki 'milim dahil barış umudu varsa ben bu masadan kalkmayacağım. Bu görüşmeleri sürdüreceğim' diyor. Ben inanıyorum ki, Kürt halkı Başkan Apo'nun çevresinde, yanında, yüreğinde ve beynindedir ve her zaman onunladır. Selam olsun sizlere."