ÖHD'den uyarı: Tek adam rejimi kurumsallaştırılıyor!
ÖHD, KHK'lerin 'adım adım tek adam rejimini kurumsallaştırma' niteliğinde olduğu uyarısında bulundu.
ÖHD, KHK'lerin 'adım adım tek adam rejimini kurumsallaştırma' niteliğinde olduğu uyarısında bulundu.
AKP iktidarının Kanun Hükmünde Kararnamelerle ülkeyi şekillendirmek istemesini değerlendiren Avukat İlknur Alcan, "Abdülhamit olma sevdasından derhal vazgeçilmelidir" dedi.
Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) iktidarın OHAL ve Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yürüttüğü sürece ilişkin basın toplantısı yaptı. Derneğin Tepebaşı'ndaki binasında yapılan basın toplantısında, açıklamayı Avukat İlknur Alcan okudu.
Denetimsiz tek adam rejiminin adım adım kurumsallaştırıldığını söyleyen Alcan, "29 Ekim tarihinde 675 ve 676 sayılı iki yeni KHK ve 6749 sayılı kanun yayımlanmış, bu yoldan sapma rejim kurumsallaştırılmaktadır. Diyarbakır'da belediye eş başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı ile Anlı ve Kışanak'ın gözaltına alınmasını protesto eden Ayla Akat Ata'yı tutuklatarak Kürt halkının iradesine, seçme ve seçilme hakkına darbe vurulmaktadır. Seçimle elde edilemeyen KHK'larla kara cübbeli memurların emre uygun verdikleri kararlarla elde edilmeye çalışılmaktadır" dedi.
Alcan, avukat-müvekkil mahremiyetinin de kaldırıldığını aktararak, şunları kaydetti:
"Avukatların dava ve soruşturmalardan yasaklanması genişletilerek soruşturmanın varlığı yeterli kabul edilmiş ve dava ve soruşturmalarda avukat sayısı sınırlandırılmış, yurttaşların kamuda çalışma hakkına sınırlama getirilmiş ve liyakat ilkesine aykırı olarak kamuya alım standartları değiştirilmiştir."
Alcan, geçiciliğini yitiren köy koruculuğunun KHK ile geçicilik statüsünden çıkarıldığını da sözlerine ekledi.
'BARIŞA KURŞUN SIKILIYOR!'
Alcan'ın okuduğu açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Halk iradesinenden dem vuran iktidar, halkın oylarıyla seçilen Kışanak ve Anlı'ya sahip çıkan Kürt halkına karşı kinini Ayla Akat Ata'yı tutuklatarak kusmaktadır. Saray ve siyasal iktidar belediyelere kayyum atamakla, gözaltı ve tutuklamalarla bir yandan halkın oylarıyla seçilen Halkın Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerine gözdağı vermeyi amaçlarken, bir yandan 'Barışı konuşacak son nesiliz' diyen Anlı şahsında Kürt siyasetçilerine ve barış umuduna kurşun sıkarak cevap vermektedir."
Cemaati siyaseti dizayn etmekle suçlayan siyasal iktidarın cemaatin uygulamalarını katmerleştirerek devam ettirdiğine dikkati çeken Alcan, "Abdülhamit olma sevdasından derhal vazgeçmelidir" dedi.
Anayasa Mahkemesine götürülen KHK başvurularının OHAL KHK'si olduğu gerekçesiyle reddedildiğini hatırlatan Alcan,"OHAL KHK'ları ile rejim değiştirilebilir, Anayasa Mahkemesi kaldırılabilir veya bir siyasi parti kapatılabilir veya terör örgütü ilan edilebilir mi" diye sordu.
'YSK'DEN CEMAATÇİNİN ÇIKMAMASI ŞÜPHE UYANDIRIYOR'
Avukat İlknur Alcan, şunları da ifade etti: "Her kamu kurumundan etkisiz başbakanın söylemiyle 'kendi elleriyle koymuş gibi' bulduklarını söyledikleri darbeci cemaatçiler her nedense Tasarruf Mevduat ve Sigorta Fonu'nda (TMSF), Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) ve siyasetçiler içinden bulunamamıştır. Cemaatin devletin kilit öneme sahip tüm kamu kurum ve kuruluşlarında örgütlendiği ve cemaatin asıl hedefinin siyaseti dizayn etmek olduğu ifade edilirken YSK gibi özel öneme sahip bir kurumdan cemaatçilerin çıkmaması elbetteki büyük bir şüphe ile karşılanmalıdır."