Oluç: Halkın kaynakları yandaşlara aktarılıyor

HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AKP-MHP iktidarının halkın parasını gasp ettiğini ve ekonomik çöküşe yol açtığını vurgulayarak, "Zenginleştirme yolunda attığınız adımların hesabını sorulacak" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. Oluç, İslam aleminin Ramazan ayı ile Êzidî halkın Çarşema Sor Bayramı’nı kutladı.
Oluç, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Türkiye'de yeni bir mutant virüs bulundu. Pandemi önlemleri de bunu gösteriyor. Bu mutant virüs saat 19:00’dan sonra dolaşmaya başlıyor. Saat 19:00’a kadar herhangi bir tehlike yok, ama önlemler onu gösteriyor ki saat 19:00’dan sonra mutant virüs dolaşmaya başlıyor. Bu önlemlere baktığımızda günlük vaka sayılarının 60 bini geçtiği, ölüm sayısının 300 sınırında olduğunu görüyoruz. Bunlar resmi rakamlar.


Bunlar yanlış ve eksik önlemler, bu tür önlemlerle bu mücadele sürdürülemez ve başarıya ulaşılamaz demiştik.  Şimdi 60 bine çıktı vaka sayıları. Halk ile alay ediliyor ama virüs ile alay edemezsiniz. Bu iktidar toplumun sağlığı ile zerre kadar ilgili değil. Önlemler bunu gösteriyor. Pandemi döneminde hep tartıştık hep söyledik. Doğru dürüst hiçbir sosyal güvence sağlanmadan halka ekonomik ve sosyal anlamda destek anlamda önlemler alınıyor. Destek diye açıklananlar çok komik rakamlardır. Esnaf borç altında kira ödeyemiyor, siftah yapamıyor, işçi emekçi kadın çiftçi işsizler çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. Ancak yine günde 10 milyon TL saraya harcayan iktidarın sosyal güvencesi sıfır.
İşsizlere, bayat ekmeği patates ve soğan yardımı, esnafa icra dosyalara gönderen bir iktidar ile karşı karşıyayız” diye konuştu. Oluç, “Bakın pandemi de işsizliği konuşuyoruz; geniş tanımlı işsizlik, gerçek işsizlik yüzde 29, ve gerçek işsizlik 10 milyonu aştı.  İktidar ise ‘ekonomi iyiye gidiyor’ diyor. Her 3 kişiden birinin işsiz olduğu bir ekonomi nasıl iyiye gidiyor olabilir.
Kadınlarda geniş tanımlı işsizlik yüzde 36’ya ulaşmış vaziyette. Gençlerde de hakeza durum bu. Geniş tanımlı işsiz sayısı son bir yılda 3 milyon artmış. Böyle bir durumla karşı karşıyayız.  Pandemi önlemleri nereden finanse ediliyor? İşsizlik fonundan. İşsizlik fonu işsizler ve emekçiler için kullanılmıyor. Pandemi önlemlerini finanse etmek için talan ediliyor. Salgın işsizliği artırmaya devam ediyor. Kadın işsizliği çok yüksek seyrediyor. Dar ve geniş işsizlik arasındaki makas gittikçe büyüyor. İşgücüne katılma oranı düşüyor. Böyle bir dönemde açıklanan pandemi önlemlerinde sosyal güvenceye dair hiçbir şey yok. İşçiye, emekçiye, çiftçiye ve esnafa dönük hiçbir şey yok.
128 milyar dolar nerede diye soran afişleri pankartları indiriyorlar. Neden? Neden cumhurbaşkanına hakaretmiş, bunu sorunca neden hakaret oluyor? Biz de soruyoruz. 128 milyar dolar nerede? Şimdi AKP’den bir eski bakan ve yönetici Nurettin Canikli 128 milyar dolar halkın evinde diyor. Hangi halkın evinde? Patates ve soğan dağıttınız halkın evinde mi? Öyle bir şey yok. Yalanın bu kadarı görülmedi. 128 milyar dolar meselesinin peşini kesinlikle bırakmayacağız. Çünkü bu kul hakkıdır, yetimidir hakkıdır.
Berat Albayrak’ın Hazine ve Maliye Bakanı olduğu döneme ilişkin döviz satışları ile çok ciddi bir soruşturma yapılmak zorundadır. Bu 128 milyar dolar meselesi ele alınmalıdır. Devletin bütün kurumlarına, denetleme kurumları dahil çağrıda bulunuyoruz. Bu 128 milyar dolar soruşturulmalıdır. Bir tweet atanlara soruşturma açıyor da 128 milyar dolar kaybetmiş olanlara soruşturma açılmıyor bir türlü. Albayrak döneminde talimatı ve onayı ile yapılan satışlar, üstelik açığa satışlar mutlaka soruşturmalıdır. Bu soruşturmanın sonucu mutlaka kamuoyuna açıklanmalıdır. 128 milyar doların satıldığı dönemde kur 6.5- 6,85 arasında değişiyordu. Bugün 8.15 TL. Arada böyle bir fark var. Bunun yarattığı kamu zararı 200 milyar TL’nin üzerindedir. Hiçbir dönemde Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası rezervleri böyle sıfırlanmadı. Şimdi bunların sormaya devam edeceğiz halkın bu kadar yoksulluk çektiği işsizlikle uğraştı hayat pahalılığının yüzde 35-40 arasında olduğu bir dönemde insanların yiyecek bulmakta zorlandığı dönemde, dar gelirlinin büyük sıkıntılar çektiği bir dönemde halkın ürettiği zenginlikleri ona buna peşkeş çekilmesinin peşinden gitmeyi bırakmayacağız.
Böyle bir dönemde insanlar sıkıntılar çekerken, Meclis’ bir araştırma önergesi verdik. Dedik ki çoklu maaş sistemi var ve arpalık haline getirilmiş olan kamu bankaları ve kamu kuruluşları hakkında araştırma yapılsın. Bu  önerge AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bankacılığın A’sından anlamayan banka yönetimi oturan eski bakan milletvekilleri çeşitli çoklu maaş sistemine bağlanan kamu kurum yöneticilerin araştırılması gerekiyor. Nasıl oluyor bu çoklu maaş sistemleri?  Nasıl oluyor da kamu kurumları ve bankaları arpalık haline getiriliyor. Nasıl iktidarın talimatları doğrultusunda kamu bankaları ve kamu kurumları araştırılsın dedik. AKP ve MHP önergemizi reddetti. Kayırma ve yandaş hukuku araştırılsın istemiyorlar. Bunun de peşinden gitmeye devam edeceğiz. Çoklu maaş sistemine bağlanmış olan Ebubekirler Fahrettinler Kürşatgillerin peşinden gitmeye devam edeceğiz.
Meclis gündeminde bir torba teklif var biliyorsunuz. Plan bütçeden geçmiş ve tartışılan bugün de bu tartışma devam edecek. Bu torba teklif çeşitli konularla ilgili kanun maddelerini içeriyor. Eleştirdik komisyonda genel kurulda dün eleştirilerimize devam ettik. Bugün ve yarın da eleştirmeye devam edeceğiz. Bakın vicdansızlığın zirve yaptığı bir torba teklifidir bu. Ücretsiz izne çıkarılanların günlük 50 TL yardım öngörülüyor. Kaç liraydı bu ? 47 liraydı bunu 50 liraya çıkarılıyorlar.  3 lira. Bir hanede 4 kişi yaşarsa bir tane ücretsiz izne çıkarılan varsa kişi başına 75 kuruş düşüyor ya. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi bunu da önlem ve kanun teklifi diye meclisin önüne koyuyorlar. Gerçekten ayıptır günahtır bu iktidarın sırtındaki vebal çok büyüktür biz bu teklif tartışılırken dedik ki yahu hiç olmazsa 47 lira olan günlük yardımı 100 liraya çıkaralım dedik reddedildi kim reddetti. AKP ve MHP. Ek olarak verilen 3 lira ile kim geçinebilir. Ne alabilir mi, bir simit bile yiyemez. Böyle bir felaket ve kepazelik olabilir mi? Oluyor.

ÇİFTÇİLERİN BORÇLARI

50 liralık ücretsiz izin desteğini 100 liraya çıkaralım en azından bugün için 100 liraya çıkaralım. Tekrar söylüyorum. Çiftçilerinin borçlarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmının silinmesine dair önerge verdik, reddedildi. Kim reddetti, AKP ve MHP reddetti. Tekrar söylüyoruz çiftçilerin borçlarının 50 bin TL’ye kadar olan kısmı silinmelidir. Getirilen önerilerde ne var; faiz. Faizlendirerek çiftçilerin borçlarının ertelenmesi. O faiz de üstelik tefeci faizi, yüzde 18. Ya el insaf.  Siz çiftçi düşmanı oldunuz. Tam olarak çiftçi düşmanı oldunuz. Tekrar söylüyoruz kısa çalışma ödeneğini durdurdunuz. 31 Mart itibariyle o zaman da söyledik tekrar söylüyoruz kısa çalışma ödeneğini tekrardan başlatın. Kısa çalışma ödeneğini asgari ücret düzeyine çıkartın, 1500 TL’den ve tekrar başlatın.
Bu pandemi döneminde aldığınız önlemlerle ve sağlamadığınız vermediğiniz sosyal güvence destekleriyle toplumda esnaf, çiftçi emekçi, dar gelirli yurttaş büyük sıkıntılarla karşı karşıya. Bunları bir kez daha iktidara hatırlatıyoruz, Türkiye’de halkın bu kadar büyük sıkıntı çektiği bir dönemde sarayın günlük harcamasının 10 milyon TL olmasını kesinlikle kabul etmiyoruz. Hiçbir yurttaşımız da bunu kabul etmeyecektir er ya da geç sandık önümüze geldiğinde bu sandıkta cevabı bütün yurttaşlarımız verecektir. Ama sadece o cevap yetmeyecektir. Şundan emin olun; halkın kaynaklarını yandaşlarınıza peşkeş çekip, zenginleştirme yolunda attığınız adımların hukuken ve demokratik siyasetle hesabını sorulacaktır.”