Orhan Gencebay Meclis'i barış için göreve çağırdı
Orhan Gencebay Meclis'i barış için göreve çağırdı
Orhan Gencebay Meclis'i barış için göreve çağırdı
Akil İnsanlar Heyeti'nin üyesi olan sanatçı Orhan Gencebay, milletvekillerini Akil İnsanlar'ın sorumluluğunu paylaşmaya çağırarak, " Lütfen bu kararı bir an evvel versinler de halk huzura kavuşsun, hepimiz rahat edelim Allah aşkına" dedi.
Siyaset Meydanı'nda Ali Kırca'nın konuğu olan Orhan Gencebay, Akil İnsanlar Heyeti'ne yönelik eleştiriler konusunda "çok kırıldığını" söylerken, "Ben 50 yıldır neysem oyum. Ama bunlar aşılır. Ben halkıma ve barışın geleceğine inanıyorum. Birbirimizi kırmayalım. Dil yarası çok önemlidir. Şarkılarımda da bundan bahsetmiştim. Ben de dil yarasını vurguladım. Dedim ki kötü konuşmayalım. Çünkü dilimizle iletişim kuruyoruz" dedi.
Çözüm için Meclis'i görev almaya çağıran Gencebay şöyle konuştu: "Her sorunun çözüleceği ve barışın da birinci elden uygulanacağı yerdir Millet Meclisi. Bizim yüce milletimizin büyük iradesi var. O iradeye sahip olan canlarımız var orada. O canlardan halkımız barış ve huzur içinde yaşamamızı bekliyor. Rica ediyorum. Eğer onlar görevlerini yaparlarsa Akil İnsanlar'a bir şey düşmez zaten. Yapılacak bir şey varsa biz daima yaparız. Ama benim ricam bu konuda yüce meclisimizdir. Lütfen bu kararı bir an evvel versinler de halk huzura kavuşsun, hepimiz rahat edelim Allah aşkına... Bizim akil İnsanlar olarak bir yetkimiz yok yaptırım gücümüz yok zaten. Sadece bir gönül dostu bunları anlatmaya çalışıyoruz. Asıl yetki ve irade mecliste. Allah aşkına bu sorunları aşsınlar..."
Gencebay, Kürtçe yasağını ilk duyduğunda yaşadığı şaşkınlığı da anlatırken, "Böyle bir şey nasıl olur?" dedikten sonra iki halk arasındaki "kültürel kaynaşma"dan bahsetti. Gencebay şunları ifade etti: "Bizim aşıklarımız vardır, ozanlarımız, dedelerimiz vardır. Mesela dengbejler vardır Kürt folklöründe. Dengbejler ile bu ozanlar aynı kişilerdir. Aynı görevi yaparlar. Aynı güzelliklerden aynı tarz tavırla bahsederler. Şerefname diye bir ktiap vardır. İdris-i Bitlisi'nin yazmış olduğu kitaptaki mit, Kürt efsanesi ile Ergenekon aynıdır. Yani o kadar içiçe girmiş ki. Biz böyle muhteşem bir kültür ve tarihin içinde Türkiye Cumhuriyeti olarak varlığımızı sürdürüyoruz."