Ortadoğu her zamankinden daha kurak

Ortadoğu her zamankinden daha kurak

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre Arap dünyası tatlı su kaynakları açısından en sıkıntılı dönemini yaşıyor. Bu durum bölgedeki su kaynaklarının önemli bir bölümüne ev sahipliği yapan Kürdistan’ın gelecekteki rolünü daha da önemli hale getiriyor.

Arap dünyası, küresel alanda petrol ve doğalgaz kaynakları nedeniyle sermayenin en yoğunlaştığı bölgeler arasında. Birçok ülkeyi kıskandıracak zenginliğe sahip olan Arap ülkelerinde en büyük yoksunluk ise insan hayatı için en zaruri madde: Su.

BM Kalkınma Programı tarafından yayınlanan yeni bir rapora göre Ortadoğu, özellikle de Arap ülkeleri susuzluğun yarattığı ciddi tehditlerle karşı karşıya. Bilim insanları Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Ürdün gibi ülkelerde toprak tuzlanmasının artık arazilerin hiçbir ekonomik değerinin kalmayacağı noktaya geldiğini ifade ediyor.

Raporda ortaya konan verilere göre bir Arap, küresel ortalamanın sekizde biri oranında tatlı su kaynaklarına ulaşma imkanına sahip. Arap ülkelerinin içme suyu ihtiyacını karşılayan kaynakların üçte ikisi bu ülkelerin dışından geliyor.

Ortadoğu ülkeleri dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 5’ine ev sahipliği yapıp, yüzde 10luk bir yüzölçümünü kapsasa da küresel su kaynaklarının yüzde 1’den daha az bir pay alıyor. Tüm küresel yağışların da sadece yüzde 2.1’i Ortadoğu’ya düşüyor.

Ortadoğu’nun yüzde 87’sini hali hazırda çöller oluşturuyor. Dünyada su sıkıntısının ciddi boyutta olduğu 20 ülkeden 14’ü de Ortadoğu’da.

Artan oranda çölleşme bölgede Suriye, Irak, Ürdün ve İran’ın karşı karşıya kaldığı sorunlardan biri. Çölleşme sadece tarım alanlarını değil aynı zamanda su kaynaklarını da etkiliyor.

NASA tarafından yapılan ölçümlere göre sadece 2013 yılında Ölü Deniz’deki suyun toplamı oranındaki tatlı su kaynağı kayboldu. Bu trend günümüze kadar hemen hemen aynı oranda devam ediyor.

KÜRDİSTAN BÖLGENİN CAN DAMARI

Arap ülkeleri kuraklıkla boğuşurken bölge için can damarı arz eden tatlı su kaynaklarının önemli bir bölümü Kürdistan coğrafyasından geçiyor. Kuzey ve Doğu parçaları ciddi bir tatlı su kaynağına sahipken Rojava ve Güney ise Dicle ve Fırat havzası içinde yer alıyor ve çok sayıda yeraltı su kaynağını elinde bulunduruyor.

Irak’ın su kaynaklarının neredeyse yüzde 60’ı Güney Kürdistan’dan geçiyor. Rojava’da da aynı şekilde Suriye’yi besleyen tatlı su kaynaklarının üzerinde yer alıyor.

Uzmanlar Kürdistan’ın gelecekteki stratejik konumunun tatlı su kaynaklarına sahip olması nedeniyle daha da artacağı görüşünde.

SUSUZLUĞA ÇARE ARANIYOR

Arap ülkelerinin bir kısmı ise tatlı su kaynaklarını korumak ve suyun yeniden kazanımı için teknolojik imkanlardan yararlanıyor. Bu teknolojik çabalara öncülük eden Birleşik Arap Emirliklerinde yağmur bulutu oluşturulması, yağmur suyunun toplanması, kullanılan suyun yeniden işlenmesi gibi konularda çalışmalar yürütülüyor.