Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Özgürlükçü Hukukçular Platformu çatısı altında örgütlenme kararı aldı.
Dernekler tarafından konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Demokratik topluma dayatılan hukuki mesnetten yoksun OHAL Kanunu kapsamında ilkin dernek faaliyetlerimiz durdurulmuş, akabinde çıkarılan KHK ile derneklerimiz kapatılmıştır. Sivil toplumun çok çeşitliliğini ortadan kaldıran, hayatın her alanında tek bir geleneği belirlemeye çalışan egemen anlayış tüm toplumsal farklılığı yerle yeksan etmekte, faşizmin esas alındığı yeni bir ulusal tarz inşa edilmek istenmektedir. Sonuç itibarıyla AKP iktidarının ortaya koyduğu politik duruşu benimsemeyen, karşı duran tüm muhalif kesimler 'tanımlanmış düşman' olarak ele alınmakta ve kamusal alandan tecrit edilmektedir" denildi.

'HER KOŞUL ALTINDA SAVUNMAYA DEVAM...'

"Bizler Özgürlükçü Hukukçular ve Mezopotamyalı Hukukçular olarak halkların özgürlük, demokrasi ve eşitlik mücadelesinde, ezilenlerin hak arama mücadelesinde aynı kararlılık ve irade ile halklarımızın avukatlığını yapmaya devam edeceğiz" denilen açıklamada, şöyle devam edildi:

"Ezilenleri savunmasız bırakmayacağız. Zira hukuk günümüzde devlet kuramından ibaret kılınmış; devlet kurallarının işletilmesine, 'devlet gibi' düşünme, ifade etme ve örgütlenme sınırlarının çizilmesine, devlet gibi düşünmeyenlerin cezalandırılma aracına indirgenmiştir. Ancak daha 2010’da özgürlükçü hukuk geleneğinin çıkışında da vurguladığımız üzere, bir de ezilenlerin ve yönetilenlerin hukuku vardır ki, devlet söyleminden de liberal haklar kuramından da daha kesin ve daha köklü bir direnme odağıdır. Toplumun içinden akan bu nehrin bize her daim anımsatacağı hakikate göre, her zaman ve her koşul altında demokratik toplumu savunmayı esas alacağız.
Türkiye ve Kürdistan’da özgürlükçü hukuk mücadelesi yürüten Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Mezopotamya Hukukçular Derneği'nin birleşme ve tek çatı altında demokratik hukuk mücadelesi yürütme kararı aldığı bir süreçte, her iki derneğimizin de kurumları kapatılarak şube binalarına mühürler vuruldu. Örgütlü irademizin güçlenmesini 'yasal' zorbalık ile engelleyenlere cevabımız açıktır. Zorba yöntemler ve yasal zor ile örgütlü irademizi sindirmeye çalışan 'vurduk kilidi gitti' anlayışına boyun eğmeyeceğiz.  Adalet ve hakikat mücadelesi tarih boyunca kendini totaliter engellere direnerek var kılmıştır.  

Bugünkü saldırının mağdurları tüm demokratik toplumsal kesimler oldu: Kürtlerin özgürlük ve demokrasi arayışını temsil eden siyasal partiler ve sosyal örgütlülükleri, dayanışma kurumları hedef alındı. Alevilerin sesi olmaya çalışan medya ve dernekler kapatıldı. Devrimci-demokrat kurum ve dernekler kapatıldı. Kadın ve çocuk haklarını savunan kurumlara kilit vuruldu. Bu toprakların direnme geleneğinin bizlere öğrettiği ise, her hukuksuzluk ve saldırının yeni mücadele araçları ile güçlü dinamikleri ortaya çıkardığıdır. Bugün de böyle olacağına dair kuşkumuz yok! Hukuk örgütlerimize dönük saldırıları da yeni araçlar ve güçlü örgütlenme iradesi ile mutlaka boşa çıkaracağız."

PLATFORMA KATILIM ÇAĞRISI

Açıklamanın sonunda, Özgürlükçü Hukukçular Platformu olarak örgütlenme kararı alındığına dikkat çekilerek, şunlar ifade edildi:

"Bizler; Özgürlükçü Hukukçular Derneği ve Mezopotamya Hukukçular Derneği avukatları, dayatılan tekçiliğin bu yıkıcı mantığı karşısında mücadele birliğini yükseltmek, boyun eğmeyen kitlelerin yanında yer almak ve gerçek hukuksal zeminde taleplere cevap olabilmek adına Özgürlükçü Hukukçular Platformu çatısı altında örgütlenme kararı aldık. Dün olduğu gibi bundan sonra da yaşamın tüm alanlarında adalet arayışını yükselteceğiz. Zorbalığa, adaletsizliğe, kırımlara, tekçiliğe, cinsiyetçiliğe, faşizan yasa ve kararlara, her türlü istismara karşı savunma hattımız demokratik toplum ve demokratik hukuktur. OHAL'de ve her halde tüm meslektaşlarımızı yaşam sevincimiz ve moralimizle, özgürlük coşkumuzla bu hattı güçlendirmeye, Özgürlükçü Hukukçular Platformu'na katılmaya ve dayanışmaya davet ediyoruz."