Özyiğit: Erdoğan sivil bir dikta rejimi amacında
Kıbrıs TDP Genel Başkanı Cemal Gürsel Özyiğit, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sivil bir dikta rejimi inşa etmek istediğini söyledi.
Kıbrıs TDP Genel Başkanı Cemal Gürsel Özyiğit, Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sivil bir dikta rejimi inşa etmek istediğini söyledi.
Özyiğit “Erdoğan hem Kıbrıs’ta hem de Türkiye’de ortaya koyduğu politikayla bir ümmet toplumu yaratmak istiyor. DAİŞ ortaya konulan dış politikanın bir sonucudur” dedi.
Kuzey Kıbrıs Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Cemal Gürsel Özyiğit, Kıbrıs sorununu ve Türkiye’nin hem kendi içerisindeki hem de Kuzey Kıbrıs’ta ortaya koyduğu politikayı ANF’ye değerlendirdi.
‘KIBRIS’TA HERŞEY AKP’Lİ ŞİRKETLERE PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR’
Kıbrıs’ın kuzeyinde siyaset başta olmak üzere birçok alandaki gelişmeleri belirleyenin Türkiye olduğunu söyleyen Özyiğit, ortaya konulan politikalar sonucunda Kıbrıs Türk halkının giderek tamamen Türkiye bağımlı hale getirildiğini ifade etti. “Son 40 yıldan başlamak üzere olup özellikle son 10 yıllık dönemde Kıbrıs’ın birçok kurum ve kuruluşu Türkiye yani AKP ve Yeşil sermayeye devrediliyor” diyen Özyiğit şunları ekledi: “Havaalanları, Devlet Su İşleri başta olmak üzere Kıbrıs’ın temel kaynakları bugün tamamen Ankara’da açılan ihaleler sonucunda AKP’ye yakın şirketlere peşkeş çekiliyor”
‘KIBRIS HALKININ GELECEĞİ TÜRKİYE BAĞIMLI OLDUĞU İÇİN ERTELENİYOR’
Kuzey Kıbrıs hükümetinin koltuğu korumak için Türkiye’nin dayattığı bütün politikaları kabul etmek zorunda kaldığını ifade eden Özyiğit “Kıbrıs’ın her şeyini Türkiye belirliyor. Biz de demokratikleşme veya Kıbrıs halkının kendi kendini yönetme siyaseti Türkiye’ye bağımlı olarak hep erteleniyor. Kıbrıs’ta 1974’den beri ateşkes durumu geçerli bu ateşkes koşullarında nedeniyle anayasa da geçici 10 madde koşulu var. Bu geçici madde Türkiye’nin Kıbrıs’ta askeri varlığını burada her şeyin üstünde kılıyor. Üzerinden geçen zamana rağmen kaldırılmayan bu maddenin varlığı demokrasinin kılıcı gibi başımızda hep duruyor. Türkiye’de nasıl 70-80 yıl her şeyin belirleyicisi asker olduysa bugün bu durum bu maddenin varlığı ile Kıbrıs’ta hala devam ediyor” dedi.
“Bizim arzumuz bir an önce Kıbrıs sorununun çözümüdür. Çözüm oluncaya kadar da Kıbrıs’ta demokratik yapının geliştirilmesi için geçici bu 10. maddenin kaldırılması ile başlanabilir” diyen Özyiğit, Kıbrıs’ta merkez bankasından tutun birçok alanın yönetimini Türkiye’den atandığını söyledi.
‘FEDERAL BİR KIBRIS ÖNERİYORUZ’
Parti olarak 2 bölgeli iki toplumlu bir federal Kıbrıs önerdiklerini söyleyen Özyiğit şu şekilde devam etti: “11 Şubat 2014’de iki toplum lideri tarafından BM gözetiminde bir açıklama yapıldı. Bunun yanı sıra bazı antlaşmalarda var bunların hepsinde eşitliğe dayalı iki bölgeli iki toplumlu tek uluslararası kimlik yani Kıbrıs vatandaşlığı var. Biz bundan bahsediyoruz. Ama bugün bizi yönetenler Türkiye’nin baskısıyla tek egemenlikli bir yapı istiyorlar. Yani üniter bir devlet yapısı istiyorlar buda halklar arasında bir çözümsüzlük dayatıyor”
‘TÜRKİYE’DE ADI KONULMAMIŞ BİR İÇ SAVAŞ YAŞANIYOR’
Erdoğan’ın iktidara gelişini Abdulhamit’e benzeten Özyiğit, Erdoğan’ında Abdulhamit gibi herkesi demokrasi diyerek geldiğini ardından ise kendi iktidarını kurmak için bir mücadele verdiğini söyledi. Özyiğit “Erdoğan öyle bir geldi ki Kürt sorununda Kıbrıs sorunun çözüm getirecek havası yarattı. Bizde dâhil herkes inandı. Aradan bir süre geçti bütün gerçek ortaya çıktı. Bugün Türkiye’de adı konulmamış bir iç savaş var. Kıbrıs’ta çözüm süreci askıya alındı. Erdoğan belki askeri rejimi zayıflattı ama bugün açıktan sivil bir dikte rejimi oluşturuyor. Neredeyse ilk fırsatta Osmanlı saltanatını geri getirecekle” şeklinde konuştu.
‘SINIRIN ÖTESİNDE KİM OLMAMALI SİYASETİ ÇOK YANLIŞ’
“AKP’nin dinsel yaklaşımlarından kaynaklı zaman zaman DAİŞ’i beslediği ve desteklediği kuşkuları gündeme geliyor. Türkiye ve batınında Esad rejimine karşı mücadelesi bir anlamda Esad rejimine karşı mücadele eden dini yapıların var olmasına neden oldu. Açıkça biliniyor ki DAİŞ bu desteğin ürünüdür” diyen Özyiğit, DAİŞ’in bugün kendini var edenlere karşı savaştığını vurguladı.
AKP hükümetinin dış politikasını sert bir dille eleştiren Özyiğit, “Sınırın dışında bu benim komşum olsun bu olmasın mantığı çok yanlış. Sınırda ne zaman bir DAİŞ saldırı olduysa ardından ilk Kürtlere saldırı yapılıyor. Bu doğru bir yaklaşım değil” şeklinde konuştu.
‘KÜRTLERİN ÖZERKLİK TALEBİ TARTIŞILMALI’
Devletler parçalanıp ardından yeni devletler kurmak yerine öz sistemler tartışılması gerektiğini dikkat çeken Özyiğit, Kürtlerin öz yönetim talebi değerlendirilmesi gereken bir konu olduğunu söyledi. “ Öz yönetimler kendi özerk bölgelerini oluşturup bütünlüğüm içinde bir renk ve ahenk oluşturacaksa bu neden konuşulmasın. Biz Kıbrıs’ta da aynı şeyi söylüyoruz. Türklerin Rumların kendi içerisinde özerk olacağı devletçikler olmalı ama bunlar üstte tutan bir çatı olmalıdır diyoruz. Türkiye’de olması gereken bu olmalı” şeklinde konuştu.
“Özerkliğin özü demokrasiye hizmet ediyor” diyen Özyiğit, şunlara dikkat çekti: “ Buna karşı yürütülen bir iç savaş doğru değil ve haksız bir savaştır. İnsan hakları temelinde bir çözüme gidilmeli” dedi.