Paket yargı pratiğini değiştirmeyecek

Paket yargı pratiğini değiştirmeyecek

İHD İstanbul Şubesi, 4. Yargı Paketi'nde yer alan eksikliklere dikkat çekti, "4. Yargı Paketi, yargıdaki olumsuz uygulamayı ve anlayışı değiştirme potansiyeline, gücüne ve niyetine sahip değildir" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, kamuoyunda 4. Yargı Paketi olarak bilinen İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkındaki görüşlerini açıkladı.

Dernek binasında açıklama yapan Şube Sekreteri Avukat Fazıl Ahmet Tamer, yasanın kısmi olumluluklar taşısa da hak ve özgürlüklerin kısıtlanmasının bu değişikliklerle önlenemeyeceğini belirtti. 

Yasaların Türkiye'nin AİHM'de mahkumiyetinin önüne geçmek için değil, ülke vatandaşlarının hak ve özgürlüğü için çıkartılması gerektiğini kaydeden Avukat Tamer, "4. Yargı Paketi, özellikle TCK ve TMK'da yapılan bazı değişikliklerle ifade özgürlünün sınırlarının genişletilmesi, şiddet unsuru içermeyen ifadelerin suç olmaktan çıkarılması nedeniyle öne çıkarılmakta ve kamuoyunda da en çok bu yönüyle tartışılmaktadır. Bu konuda önemli değişiklikler, TMK 6. ve 7. maddeler ile TCK'nın 220/6, 215 ve 318. maddelerde yapılanlardır ve bu düzenlemeler de yetersizdir" dedi.

Yapılan değişikliklerin açıklık, belirginlik ve öngörülebilirlik kriterlerini içermediğine dikkat çeken Tamer, "Değişiklikler hakimin takdir hakkını olumsuz kullanabileceği bir içerik taşımaktadır" diye konuştu.

İHD Şube Sekreteri Avukat Fazıl Ahmet Tamer şöyle konuştu:
"Müvekkillerine susma haklarını kullandıran, basın açıklamalarına katılan avukatların, yaptıkları haberler nedeniyle gazetecilerin, partilerin siyaset akademisinde siyaset yapıp ders verdikleri için öğretim görevlilerinin, örgüt üyesi ilan edilenlerle tesadüfen görüşüp çay içenlerin tutuklandıklarını ve uzun süreler cezaevlerinde tutulduğunu hatırladığımızda, şiddet kullanan örgüt üyelerinin cebir, şiddet veya tehdit içeren görüşlerini meşru göstermeyi bir yana bırakalım bu ülkede örgüt üyesi olduğu iddia edilenlere selam verenlerin dahi hukuksal güvenlikleri bulunmamaktadır. 4. yargı paketi bu olumsuz uygulamayı ve anlayışı değiştirme potansiyeline, gücüne ve niyetine sahip değildir."

'KCK DAVALARINI DA ETKİLEMEYECEK'

Yapılan değişikliğin KCK davalarını etkilemediğinin hükümet yetkilileri tarafından da açıklandığını hatırlatan Av. Tamer, "TCK 314. madde kapsamında silahlı örgüte üye veya yönetici olmak suçlamasıyla yargılanan muhalifleri de içine alan bir düzenleme yapılmadığı için göstermelik bir değişiklikten öteye gidemeyecektir" dedi.

4. Yargı Paketi'yle vicdani ret hakkının da tanınmadığını belirten Av. Tamer, "Vicdani ret konusunda verilen AİHM kararları gereği, Avrupa Konseyi'ne üye Türkiye'nin 'vicdani ret hakkı'nı tanıma ve yaşama geçirme zorunluluğu bulunmaktadır ve bu suç tümüyle ortadan kaldırılmalıdır" diye konuştu.

İHD yöneticisi Av. Tamer, işkencede zamanaşımı uygulamasının kaldırılmasının önemli olduğunu ancak bu kuralın geçmişe dönük uygulamalarda da kullanılacağı hükmünün getirilmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu kaydetti.

Avukat Fazıl Ahmet Tamer, son olarak şunları söyledi: "Türkiye'nin barış ve demokratikleşme sürecine girebilmesinin yolu, başta ifade ve örgütlenme özgürlüğü olmak üzere, toplanma ve gösteri hakkının önündeki engellerin kaldırılması, siyasi partiler ve seçim kanunlarının demokrasiye uygun hale getirilmesi, yargıda özel yargılama sistemine son verilmesi,ceza yargılama hukukunda ve infaz rejiminde ayrımcılığın ortadan kaldırılması, tüm bu hukuksuzluklara ve insan hakları ihlallerine karşı çıktıkları için evrensel hukuk ilkelerine aykırı yargılamalarla mahkum edilmiş siyasi mahpusların serbest bırakılması ve nihayetinde yeni ve demokratik bir anayasa yapılmasıdır."

Tamer, bir soru üzerine, Cumhurbaşkanı Gül'ün onayına sunulan yasanın, yeniden Meclis'e gönderilerek, eleştiriler doğrultusunda demokratikleşme için yeni düzenlemelerin yapılmasını istedi.