Tarihi Amed Newroz’a katılmak üzere Süleymaniye’den Amed’e gelen Kürt siyasetçi Mehmet Emin Pencewini, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmelerin aracılar ve mektuplar üzerinden ilerleyemeyeceği belirterek, “Eğer bu sürecin ileriye gitmesi isteniyorsa Sayın Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi gerekir” dedi.

Tüm dikkatlerin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın vereceği çözümün askeri ve siyasi bütün ayaklarına ilişkin tarihi nitelikteki mesajına ve açıklayacağı demokratik çözümün yol haritasına kilitlendiği tarihi Amed Newroz'u için Federal Kürdistan bölgesi yanı sıra Avrupa ve Latin Amerika ülkelerinden heyetler Amed’e gelmeye başladı.

Federal Kürdistan Bölgesi Süleymaniye kentinden gelenler arasında bulunan siyasetçi Mehmet Emin Pencewini sürece ilişkin ANF’ye değerlendirmede bulundu.

Türk devletinin 14 yıldır İmralı’da tuttuğu Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmelerini olumlu gördüklerini belirten Pencewini, “Son 4-5 yıldır Türk hükümeti sorunun çözümüne ilişkin açıklamalarda bulundu. PKK, Kandil, tüm Kürt hareketi muhatap olarak İmralı’yı Öcalan’ı gösteriyor. Bu işin sadece bir boyutudur. PKK Ortadoğu’da büyük bir harekettir. Dünya çapında devletlere oranla güçlü bir hareket olarak öne çıkmıştır ve giderek güçlenmektedir. Devlet PKK’yi ‘terör örgütü’ olarak göstermeye çalışıyordu. Ancak bu halkların nezdinde kabul görmedi” diye konuştu.

Ortadoğu’daki mevcut duruma da dikkat çeken Pencewini, “Ortadoğu ve dünyada yeni bir değişim süreci var” dedi. “PKK ve diğer hareketler İmralı projesini daha ciddi ele almalıdır, bu sürecin gelişmesi için önemlidir” diyen Pencewini bu değişim kapsamında sürecin sağlıklı ilerleyebilmesi için Türk devletinin yapması gerekenleri ise, “PKK’nin şuan ki açıklamalarına bakıyoruz yarın öbür günde muhtemelen ateşkes açıklaması yapacaktır. Önemli olan devletin adım atmasıdır. Yani cezaevlerinde bulunan 10 bin Kürt siyasetçinin serbest bırakılması gerekiyor. Devlet adım atmazsa bu sürecin sağlıklı olarak gelişmesi de mümkün değildir” diye özetledi.

Görüşmelerin aracılar ve mektuplar üzerinden ilerleyemeyeceği gerçekliğine de değinen Pencewini, “Eğer bu sürecin ileriye gitmesi isteniyorsa Sayın Öcalan’ın koşullarının düzeltilmesi gerekir. Tıpkı Mandela gibi.  Mesela Mandela için bir ev hapsi oldu. İki yıllık bir ev hapsi sırasında kendi partisi ve toplumun diğer kesimleri ile yapmış olduğu görüşmelerle süreç ilerledi. Öcalan için de bunun sağlanması gerekir” dedi.

“Eğer devlet bir adım atmazsa bu sürecin olumlu gelişmesi zordur” diyen Pencewini, “Kuzey Kürdistan’daki tüm Kürt hareketlerinin yekvücut olması gerekir. Kürt halkının haklarının yasalaşması, anayasa da Kürtlerin varlığını reddeden maddelerin kaldırılması gerekir. Bu zorunludur artık ve bu diplomatik, siyasi bir çalışma ister. Anayasa da Kürtlerin varlığını reddeden maddelerin kaldırılması ile  Kürtler açısından önemli bir süreç başlayacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.