PKK ve PAJK’lı tutsaklar, 15 Şubat gününden bu yana sürdürdükleri süresiz-dönüşümsüz açlık grevini sona erdirme kararı verdi. Tutsaklar, “Kürdistan, Türkiye ve Avrupa kamuoyunda oluşan duyarlılık, önderliðimizin, ‘ölümler olmasın’ hassasiyeti ve hareketimizin çaðrısı üzerine açlık grevi eylemine son veriyoruz” dedi.
Kürdistan ve Türkiye cezaevlerinde 15 Şubat’tan bu yana süresiz-dönüşümsüz açlık grevinde bulunan PKK ve PAJK’lı tutsaklar, eylemlerini sonuçlandırma kararı verdi. Karar, PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından yapılan bir açıklama ile duyuruldu. Eylemin nedenleri ile sonuçlarının aktarıldıðı açıklama şöyle:
“Önder Apo, yıllardır halklarımızın barış ve birlik içerisinde, özgür ve eşit yaşaması için insanüstü bir çaba içerisinde. Sömürgeci T.C rejimi, önderliðimizin barış için uzattıðı eli her defasında geriye itmiş; halkımıza ve özgürlük gerillalarımıza karşı, soykırımcı-katliamcı devlet geleneðini sürdürmüştür.
Önderliðimiz, özgürlük hareketimiz ve bir bütün olarak halkımız; Türk devletinin bu politikasına raðmen, umutla, sabırla Kürdistan ve Anadolu topraklarında halklar baharının yeşermesi için çabalarından vazgeçmemiştir.
Ancak sömürgecilik, bu güne dek inkâr-imha ve tasfiye politikasından geri adım atmamıştır-atmamaktadır. Aksine, her geçen gün halkımıza yönelik olarak polis-asker terörünü hızlandırarak devam ettirmiştir-ettirmektedir.
Binlerce sivil-savunmasız insanımız uyduruk gerekçelerle zindanlara atılmış, halkımız ve kurumlarımız üzerinde sürek avı geliştirilmiş, insanlarımız Roboskî de olduðu gibi, toplu katliama tabi tutulmuş, buna karşı çıkanlar; haklarını, özgürlüklerini arayan ve eşitlik talep edenler, eşkıya, haydut ve şaki olarak tanımlanmıştır.
Buda yetmemiş, halkımızın hafızası, geçmiş bilinci ve geleceðinin teminatı olan, halkımız için varlık-yokluk, savaş ve barış gerekçesi olan Önderliðimiz üzerinde, tarihin eşine ender rastlanan işkenceleri uygulanmaya başlanmıştır.
Bizler bu tecridin, bu vahşi saldırıların ne anlama geldiðini çok iyi biliyoruz; sömürgecilik ve onların uluslar arası destekçileri, halkımızın özgürlük ve onur mücadelesini bastırmanın, halkımızı yeniden tarihin kör kuyularına atmanın hesapları içerisindedirler.
Tarih bizlere göstermiştir ki, bir halkı karanlıklara hapsetmek için, öncelikle o halkın öncüsüz-örgütsüz bırakılması gerekmektedir.
Bunun için, Kürdistan tarihinde de ilk önce önderler katledilmiş, halkımız öncüsüz bırakılarak, örgütsüz kılınarak, özgürlük isyanları bastırılmıştır.
Koçgiri, Şêx Said, Dersim, Mahabbat ve halkımızın geliştirdiði daha birçok özgürlük girişimi, önderlerinin katledilmesi sonrasında bastırılmış ve halkımız bu güne kadar süren dört başı mamur bir cendereye alınmıştır.
Bugünde sömürgeci Türk devleti tarafından yapılan aynısıdır. Önderliðimiz halkımızdan koparılmaya çalışılmaktadır, halkımızın örgütsüz hale getirilmesi için, özgürlük gerillaları başta olmak üzere, temsilcilerine saldırılar gerçekleştirilmektedir.
Bu azgın terör, bu faşist baskı politikalarının tümü ve daha fazlası, halkımızın başkan APO öncülüðünde yürüttüðü özgürlük ve onur mücadelemizin bastırılması, halkımızın umut ve hayallerinin yeniden mezara gömülmesi için yapılmaktadır.
Önderliðimiz üzerinde sürdürülen bu insanlık dışı tecrit, halkımıza yönelik olarak sürdürülen tutuklama terörü, ana dilimize yönelik ırkçı ve inkarcı yaklaşıma ve özgürlük güçlerimize karşı yürütülen imha operasyonlarına yönelik olarak, Türkiye cezaevlerinde bulunan PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar olarak 15 Şubat 2012 tarihinde başlatmış olduðumuz açlık grevi eylemleri ile kamuoyuna duyarlılık çaðrısı yapmış ve bu zulüm makinesine karşı mücadeleye çaðırmıştık.
Bu eylemimiz süresince, gerek Kürdistan halkı ve kardeş Türkiye halkları ve gerekse de, devrimci-demokrat kamuoyundan yoðun destek ve dayanışma gördük. Bizlerle dayanışma içerisinde olan, bu taleplerimizi kendi talebi olarak gören, tüm halkımıza, kardeş Türkiye halklarına ve tüm devrimci-demokrat dostlarımıza, tüm Kürdistan’i yapılara teşekkürlerimizi sunuyoruz.
‘AÇLIK GREVÝ EYLEMÝNE SON VERÝYORUZ’
Gerek Kürdistan ve Türkiye kamuoyu ve gerekse de Avrupa kamuoyunda oluşan duyarlılık, gerek önderliðimizin, “ölümler olmasın” hassasiyeti ve gerekse de hareketimizin çaðrısı üzerine, şimdilik kaydıyla, 20- 04- 2012 tarihi itibarıyla, açlık grevi eylemine son veriyoruz.
Söz veriyoruz: Halkımızın özgürlük umutlarının sönmesine izin vermeyeceðiz. Bunun için ne gerekiyorsa, ama ne gerekiyorsa yapacaðız. Bu uðurda ölüm gelecekse, ölüme, “hoş geldin” demekten de çekinmeyeceðiz.
Bizler; Türk devletinin zindanlarında esir bulunan PKK’li ve PAJK’lı tutsaklar olarak; bugüne dek olduðu gibi, bundan sonra da, Önderliðimizin amansız takipçileri olmaya ve halkımızın kutsal özgürlük davasında yerimizi almaya devam edeceðiz. Bunun için ödenmesi gereken her türlü bedeli vereceðimizden hiç kimsenin, ama hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
‘TÜRK DEVLETÝNÝ VE AKP HÜKÜMETÝNÝ UYARIYORUZ’
Bu işkenceler, bu zulüm, bu vahşet ve ırkçı inkarcı saldırıları durdurun, halkımızın iradesine saygılı olun, önderliðimiz üzerindeki tecridi kaldırın, halkımıza yönelik sürek avından vazgeçin, ana dilimize saygılı yaklaşın. Aksi durumda, eylemimiz şimdilik itibarıyla sonlandırmış olsak da, çok daha sert tepkiler vermekten kaçınmayacaðız.
Tüm halkımıza ve arkadaşlarımıza çaðrımızdır: Sömürgeci rejimin ana dilimize yönelik olarak hakaret eden ve aşaðılayan tutumunu protesto etmek için, daha önceleri mahkemelerde sürdürdüðümüz ana dil eylemimiz de, bundan böyle hayatın her alanında uygulayacak ve sömürgeciliðin hiçbir kurumu ile Türkçe konuşmama kararımız büyüterek sürdüreceðiz. Tüm arkadaşlarımız ve ailelerimiz, bundan böyle tüm işlemlerini kendi ana dilimiz olan Kürtçe ile yapacaklardır.
Hiçbir arkadaşımız-yurtseverimiz, kurum çalışanımız, ana dili dışında sömürgecilikle ve onun kurumları ile muhatap olmayacak, tüm arkadaşlarımız mahkemelerde ana dili ile savunma yapacaktır. Bizleri ve dilimizi-kültürümüzü aşaðılayan AKP hükümeti, bakanları ve mahkemelerini, onların “medeniyetleri” içerisinde baş başa bırakacak, kendi öz kültürümüze sahip çıkacaðız.
Tüm Kürdistani güçlere açık çaðrımızdır: Gün birlik günüdür, gün sömürgeciliðe karşı birleşme günüdür, gün halkımızı düşmanın esaretinden kurtarma günüdür, gün ülkemizi özgürleştirme günüdür. Tüm Kürdistani örgüt-kurum ve bireyleri, halkımızın ve ülkemizin özgürlüðü ve kurtuluşu için birlik olmaya, sömürgeci devletler ve yapılara karşı ulusal-demokratik birlik oluşturmaya ve tutum almaya çaðırıyoruz.”
TUAD ÜYELERÝ AÇLIK GREVÝNÝ SONLANDIRDI
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecrittin kaldırılması ve cezaevlerindeki süresiz dönüşümsüz açlık grevine destek vermek amacıyla açlık grevine giren 30 kişi eylemlerini sonlandırdı.
ANF NEWS AGENCY