Polis şiddetine sessiz kalan İsveç Hükümeti’ne sert eleştiriler

Polis şiddetine sessiz kalan İsveç Hükümeti’ne sert eleştiriler

Gezi Parkı’nda başlayan ve AKP iktidarının baskıcı ve tekçi politikalarına karşı Türkiye geneline yayılan eylemlere yönelik polis şiddetini kınamaktan kaçınan İsveç Hükümeti’ne tepkiler artıyor.

Aralarında 13 milletvekilinin de bulunduğu 30 civarında aydın ve politikacının ortak bir açıklama yapıp, Türkiye’deki polis ve jandarma terörünü protesto etmesi için İsveç Hükümete çağrı yapmasına rağmen sessizliğini koruyan Dışişleri Bakanı Carl Bildt ifade ve basın özgürlüğüne ihanet etmekle suçlandı.

İsveç’in 820 bin tirajlı ikinci büyük gazetesi Expressen’de “Bildt ifade ve basın özgürlüğüne ihanet ediyor” başlığıyla yayınlanan makalede, Lice’de Kürt Halkının yeni karakollar yapılmasına karşı yaptığı barışcıl gösterinin askerlerin silahlı saldırısına uğradığı ve 17 yaşında bir gencin katledildiği ve 8 kişinin yaralandığı belirtildikten sonra şu görüşlere yer veriliyor:

“Katledilenleri anmak ve Lice’deki saldırıyı protesto etmek için Taksim Meydanı’nda bir gösteri düzenlendi. Beklendiği gibi bu gösteriye de polis plastik mermiler sıkarak saldırdı. Aralarında İsveçli Gazeteci Sarah Olsson’un da bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Olaya İsveç basını geniş yer verdi. Ertesi gün Türkiye’de medyada  Olsson’un sivil polisler tarafından nasıl sürüklenerek götürüldüğünü gösteren resimler ve filmler yayımlandı.”

Olsson’un polise mukavemet etmediğinin filmlerde görülmesine rağmen güvenlik güçlerine mukavemet etmek ve Türkçe bilmemesine rağmen Türkçe slogan atmakla suçlandığı belirtildikten sonra “Bizler polis sorgusunu okuduğumuzda Olsson’un keyfi ama bilinçli olarak gözaltına alındığını anladık ama şaşırmadık. Başbakan Gezi Parkı’nın alış veriş merkezine dönüştürmeye karşı çıkan eylemcilerin ardında defalarca dış güçler olduğunu iddia etti. Bunun ispatlanması için de turistler ve Türkiye’de okuyan yabancı öğrenciler yakalandı, tutuklandı ve bazıları sınır dışı edildi. Olsson Türkiye kamuouyunu eylemlerin ardında yabancı güçlerin olduğunu kanısını yaygınlaştırmak için gözaltına alındı” ifadelerine yer veriliyor.

Savcının suç unsuru bulmayıp Olsson’u serbest bırakmasına rağmen genç gazetecinin polis tarafından sınır dışı edildiği belirtilen makalende Türk Hükümetinin bunu yaparak bir taşla iki kuş vurmayı planladığı, Olsson’u suçlu olduğuna kamuoyunu inandırıp buna rağmen tutuklamayıp ülkesine gönderdiği mesajını ama aynı zamanda da gazetecilere göz dağı vermeyi hedeflediği belirtiliyor.

Türkiye’de gösteri yapan halka uygulanan şiddet  Avrupa Birliği, ABD, Almanya ve Fransa tarafından protesto edildiği halde İsveç’in sessiz kaldığı hatırlatıldıktan sonra,  kendi vatandaşına yönelik  onur kırıcı davranışlara bile ses çıkarmayan Bildt’e twett atmayı bir kenara bırakması, ifade ve basın özgürlüğünü ve kendi vatandaşını savunma çağrısı yapılan makalede “Dünyadaki basın ve ifade özgürlüğünü görmezden gelme alışkanlığında olan Bildt’den belki çok fazla şey istiyoruz. Ne ABD’nin AB’yi dinlemesi ne de Türkiye’nin en büyük gazeteciler hapishanesine dönüşmesi Bildt’i ilgilendirmiyor. Biz bu satırları yazdığımızda Türkiye’de 70 gazeteci eleştirel makaleler yazdıkları için cezaevlerinde”

Kurdo Baksi ve Murat Kuseyri imzasıyla gazetenin  internet sitesinde de yayımlanan ve en fazla okunanlar sıralamasında ilk sırada bulunan makale “Bild’in basın ve ifade özgürlüğünü savumak için barikatlarda yer alması için zaman henüz geçmiş değil.  Daha önce yapması gerekeni  ancak  yapmadığını şimdi yapabilir: Hükümetin denetimindeki Türk hukuğunun İsveç vatandaşı Gazeteci Sarah Olsson’u sınır dışı etmesini kınayabilir” ifadeleriyle sona eriyor.