Prof. Dr. Demirsoy: Evrim teorisine arkasını dönen bilime arkasını döner

Prof. Dr. Demirsoy: Evrim teorisine arkasını dönen bilime arkasını döner

Prof. Dr. Ali Demirsoy, evrim gerçeğini inkâr eden toplumların ilerleme sağlayamayacağını kaydederek, "İran gibi tutucu bir rejim bile evrim gerçeği üzerinden sayısız bilimsel gelişmeye imza atarken, Türkiye'de evrim sözcüğü bazı kesimlerde alerji yaratıyor" diye konuştu.

Biyolog Prof. Dr. Ali Demirsoy, evrenin oluşumundan itibaren evrim geçirdiğine dikkat çekerek, bu gerçeği kabul etmeyen toplumların bilimsel gelişmelere ve evreni anlamada geri kaldıklarını söyledi.

Prof. Dr. Demirsoy, Türkiye'de 'Evrim Teorisi'nin ders kitaplarından çıkartılması, AKP hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte bu konudaki 'alerjik refleksler' üzerine ANF'ye değerlendirmelerde bulundu.

‘EVRİMİN ÖĞRETİLMEDİĞİ YERDE GELİŞME OLMAZ’

Evrim teorisinin öğretilmediği toplumlarda, bilimsel gerilikler yaşanmasının kaçınılmaz olduğunu kaydeden Demirsoy, "Nitekim ilk olarak 1950'li yılların başında Amerika evrim teorisini ders kitaplarından çıkarttı. Kısa bir süre sonra Rusya, bilimsel gelişmelerde hız kazanınca ve uzaya füze fırlatınca Amerika yeniden ders kitaplarına evrimi koydu. Dolayısıyla evrimin anlatıldığı ülkelerde gelişim kaçınılmaz oluyor" diye konuştu.

‘EVRİM MERAKİ KÖRÜKLER, MUHAFAZAKÂRLIK MERAKI ÖLDÜRÜR’

Tutucu, muhafazakâr ülkelerde gelişimin 'az' olduğunu kaydeden Demirsoy, "Bunun nedeni çok açık. Çünkü bu ülkelerde evrimsel gerçekler üzerinden değil, çok sıkışınca her şeyi bir yaratana havale ederek, işi çözüyorlar. İnsanın en önemli özelliği olan merakı öldürüyorlar. Bu yüzde de bilim ve teknik bu tür ülkelerde çok sınırlı düzeydedir. Bu ülkeler ancak başkalarının yarattığı bilimsel verileri satın almak zorunda kalabilir. Kendisi bir şey üretemediği için başkasına sürekli bağımlı kalır" dedi.

‘EVRİM BAZI KESİMLERDE ALERJİK REAKSİYON YARATIYOR’

Türkiye'de özellikle AKP iktidarı döneminde evrim teorisine karşı geliştirilen refleksi değerlendiren Demirsoy, "Ne yazık ki TÜBİTAK bile evrim teorisini anlatan kitapları kaldırdı. Bir takım baskılar yüzünden şimdi iki kitabı tekrar yayınlayacaklarını duyurdular ama bu da suya sabuna dokunmayan türden olacaktır. Türkiye'nin, özellikle gençlerin geleceği konusunda kaygılıyım Türkiye'de evrim sözcüğü bazı kesimlerde alerji yaratıyor." şeklinde konuştu.

‘İRAN BİYOLOJİDEKİ GELİŞİMİNİ EVRİME BORÇLUDUR’

İran'ın 'muhafazakâr' yapısına rağmen biyoloji alanında son derece ileride olduğuna vurgu yapan Demirsoy, "İran'da biyoloji konusunda son derece ilerideler. Bunu evrimin gerçekliğini öğrenmeye ve öğretmeye borçlular. Şimdi teknolojik gelişmelerde Türkiye'nin çok önünde olmasının da sebebi evrim teorisini kullanıyor olmasıdır. Öte yandan Türkiye'de evrim teorisi sadece 'insan maymundan geldi' teziyle daraltılıyor, yanlış anlatılıyor. Ben Türkiye'de evrimi biliyorum diyenlerin yüzde 90'ının bunu bilmediğini düşünüyorum. Kötü olan da evren, dünya ve insan konusunda kimsenin doğru bilgiyi aktarmamasıdır. Bu nedenle kaygılıyım" diye kaydetti.

PROF. DR. ALİ DEMİRSOY KİMDİR?

1945 yılında, Yuva (Gerüşla)- Kemaliye (Eğin)/Erzincan köyünde dünyaya geldi. 1956 yılında, köyündeki ilkokulu, 1959'da Kemaliye'deki ortaokulu, 1962'de Ankara Gazi Lisesi'ni, 1966'da Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Tabii İlimler Bölümü'nü bitirdi. Petrol aramada staj yaptı. 1966 yılında Atatürk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'ne asistan oldu. 1971 yılında Erzurum ve civarı vilayetlerin Orthoptera Faunası adlı tezle doktor oldu. Aynı yıl DAAD'den aldığı bir bursla Almanya'da lisan okuluna devam etti. Daha sonra Humboldt bursunu kazanarak Hamburg Üniversitesi'nde, Paris ve Londra'daki araştırma enstitülerinde çalıştı. Türkiye'nin Caelifera Faunasının Taksonomik İncelemesi adlı tezle 1974 yılında Habilitasyonunu yaptı. Yine bu süre içerisinde Birleşmiş Milletler'in finanse ettiği bir derin deniz araştırmasına katılarak Kuzey Kutbu ve Grönland'da, İzlanda civarında, oseonografik, yavru balık ve deniz akımlarını inceleyen bir bilimsel araştırmaya aktif olarak katıldı. 1984 yılında Alexander von Humboldt bursunu tekrar alarak, Hamburg Üniversitesi Zooloji Enstitüsü'nde Türkiye Faunası ile ilgili araştırmalarına devam etti. 1978 yılında Hacettepe Üniversitesi'ne atandı. 1980-1981 yıllarında Zooloji Bölüm Başkanlığı, 1981-1982 yılları arasında da Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Dekanlığı yaptı. 1982 yılından beri Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü'nde öğretim üyesi olarak çalıştı. 15 Kasım 2012 de emekli oldu. Ülkemizde Üniversite için biyoloji kitabı yazan ilköğretim üyesidir. Ders kitaba, araştırma, deneme ve bilimsel roman tarzı kırkı aşkın kitabı vardır. Türkiye faunasının yanı sıra, çevre, biyolojik çeşitlilik ve biyoloji eğitimi ile ilgili çalışmaları ve girişimleri vardır.