Roboskili aileler, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun "kasıt yok" diyen Uludere Alt Komisyonu'nun raporunu onaylamasını Meclis önünde protesto etti. Aileler, "Raporun kabul edilmesiyle ikinci kez katledildik" diyerek nüfus cüzdanlarını yere attı.

Roboskili aileler, Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu'nun 28 Aralık 2011 tarihinde Roboski'de katledilen çoğu çocuk 34 kişiyle ilgili "kasıt yok" şeklindeki Uludere Alt Komisyonu raporunu onaylamasını Meclis Dikmen kapısı önünde protesto etti. Katliamda çocuklarını yitiren ailelerin eylemine BDP Grup Başkan Vekili İdris Baluken, Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Urfa Milletvekili İbrahim Binici de destek verdi.

Raporun kabul edilmesine ilişkin konuşan BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Roboski katliamının yakın dönemin en büyük katliamlarından biri olduğunu belirterek, "Adeta hükümeti kurtarmak icin hazırlanan bir rapordur. Bu insanın vicdanını sızlatıyor. Hiç kimse sorgulanmamış pilotun bile ismi belli değil. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı'nın gizlilik kararı vermesi ve belgelerin verilmemiş olması Meclis'in gücünü yitirmiş olduğu anlamına gelir" dedi. Kaplan, "Bizim mücadelemiz asıl şimdi başlıyor. Ulusal, uluslararası bütün mekanizmalara başvuracağız. Biz hala hükümetten özür bekliyoruz. Özür dilesin ki bu ailelerin yası bitsin. Ayrıca bu raporu kabul edenlerin plaketlerini katliamda hayatını kaybedenlerin yanına koyacağız" diye konuştu.

Roboskili aileler adına açıklama yapan Veli Encü ise, Roboski katliamı üzerinden 456 gün geçtiğini hatırlatarak, "Türkiye Cumhuriyeti devletinin F-16 savaş uçakları tarafından çoğunluğu çocuk olan 34 masum akrabamız planlı, bilinçli ve kasıtlı bir şekilde hunharca katledildi. Ne büyük acıdır ki katliamı kendi eliyle yapan devlet ve gene kendi imkan ve gücüyle katledilen 34 masum akrabamıza uzatılan tüm kurtarma çalışmaları engellenmeye çalışılmış, yaralı olan 13 akrabamız bu sebebten dolayı kan kaybından ve donarak hayatlarını kaybetmiştir" dedi.

Encü, katliamın aydınlatılması için mücadele ettiklerini belirterek, "Bu katliamın aydınlatılması için yaptığımız mücadele boyunca baskı, gözaltı ve tehdit ile karşılaştık. Yapılan her açıklama bizleri bir kez daha bombalamış ve acımızı ilk günkü gibi taze tutmuştur" diye konuştu. "Üzerimize en son bombalama da dün TBMM'de İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu tarafından kabul edilen utanç raporuyla yapıldı. Hazırlanan utanç raporu AKP milletvekillerince kabul edildi" diyen Encü, Meclis'in kendi tarihine kara bir leke vurduğunu ve bir skandala imza attığını söyledi.

Meclis'in kendi adaleti yok eden partinin Meclis'i haline geldiğine dikkat çeken Encü, "Bu utanç raporu nezdimizde çöpe atılacak bir rapor olma dışında bir anlam taşımıyor" dedi. Encü, devletin Kürt sorununu demokratik yollarla çözmeye dair bir barış sürecinden söz ettiğini dile getirerek, "Biz Roboskili aileler olarak bu süreci tam desteklediğimizi; ancak hükümeti ve devlet sorumlularını samimi bulmadığımızı belirtmek istiyoruz. Eğer devlet samimi ise Roboski katliamıyla yüzleşsin. Ve bilinmelidir ki barışın yolu Roboski'den geçer. Biz devletle helalleşmeyi umut ederken Meclis'te kabul edilen utanç raporu bu süreci sabote edecek en büyük adım olmuştur" diye konuştu. Encü, Meclis önünde hükümete seslenerek, "34 masum insanın kanları üzerine yatamazsınız kan tutar sizi. Bir an önce failleri adalete teslim edin" dedi.

Açıklamanın ardından Roboskili aileler yarım saat oturma eylemi yaptı. Oturma eylemi sırasında sık sık, "Katil Erdoğan", "Katil devlet", "Roboski'nin hesabını soracağız", "Roboskiyi unutursak kalbimiz kurusun" sloganları atan aileler, tepkilerini şöyle dile getirdi: "Devlet kendi vatandaşını kendi öğrencisini nasıl bombalar. Ayhan Sefer vicdanın rahat mı?

Vatan sağ olmasın vatan bizim çocuklarımızdı, vatan öldü."

Aileler nüfus cüzdanlarını yere atarak ayakları ile çiğnedi. "Biz bu kimlikleri istemiyoruz" diyen aileler katillerin yargılanması için daha güçlü mücadele edeceklerinin sözünü verdi.